Mali Eylem Görev Gücü (FATF), kuruluşun eski başkanı Dr. Marcus Pleyer yönetimindeki faaliyetleri aktarıldığı son iki yıllık raporunu yayınladı. 

2021-2022 yıllarının kapsayan raporda gayrimenkulün yatırım için popüler bir seçim olduğu ancak aynı zamanda yasa dışı faaliyetlerden elde edilen suç kârlarını aklamak için suçluları da cezbettiği belirtildi. 

Raporda, emlakçılardan noterlere kadar gayrimenkul sektöründe yer alan profesyonellerin, suçluların yüksek fiyatlı gayrimenkul satın alarak yasa dışı varlıklarını aklamalarını önlemekte önemli bir rol oynadığı, ancak sektörün karşılaştığı riskler konusunda genellikle zayıf bir kavrayışa sahip olduğu kaydedildi.

Mali Eylem Görev Gücü daha önce, Nisan 2022'de, paydaşlar ve profesyonellerle yaptığı bir istişarenin ardından, gayrimenkul sektörü profesyonellerinin kara paranın aklanması ve terörizmin finansmanını önlemek için riske dayalı önlemler almalarına yardımcı olacak bir kılavuz yayımlamıştı.

Kılavuzda, çalışmanın özel sektör katılımcılarının ve denetçilerin sektörün kara paranın aklanması ve terörizmin finansmanı risklerini daha iyi anlamalarına ve riski azaltmak için etkili önlemler almalarına yardımcı olacağı kaydedilmişti.

Yasa dışı faaliyetlerle suç kârlarını aklamak için gayrimenkul kullanımı, gayrimenkul fiyatlarının artmasına ve konutun birçok kişi için erişilemez hale getirilmesine neden oluyor

Temmuz 2022’de yayımlanan ‘Gayrimenkul Sektörü için Risk Tabanlı Yaklaşım Kılavuzu’nda’ FATF, yasa dışı faaliyetlerle suç kârlarını aklamak için gayrimenkul kullanımının “aynı zamanda gayrimenkul fiyatlarının artmasına, konutun birçok kişi için erişilemez hale getirilmesine ve suç faaliyetinin daha da teşvik edilmesine katkıda bulunduğu”na dikkat çekmişti.

Gayrimenkul sektörünün bu riskleri yeterince kavramadığı ve düzenli olarak bu riskleri azaltmakta başarısız olduğu aktarılan kılavuzda, sektörün bu riskleri yeterince azaltmak için uygun önlemleri almasına ve “eğitim ve düzenli denetim çabaları yoluyla, denetim otoritelerinin gayrimenkul sektörünün karşı karşıya olduğu riskler hakkındaki anlayışlarını artırmaları” gereğine vurgu yapılmıştı.

Kaynak: FATF