Görgü tanıkları, Gazze'de İsrail destekli bir vakfın kurduğu gıda yardımı dağıtım noktasında yiyecek almak için giden 30'dan fazla Filistinlinin pazar günü İsrail ateşiyle hayatını kaybettiğini, Kızılhaç'a ait bir hastanenin de çok sayıda yaralıyı tedavi ettiğini doğruladı.

Görgü tanıkları, İsrail güçlerinin, Gazze İnsani Yardım Vakfı'nın işlettiği Refah'taki yardım dağıtım noktasına doğru ilerleyen Filistinlilere ateş açtığını söyledi.

44 yaşındaki Yarin Abu al-Naja, “Kardeşim, üzerlerine kurşunlar yağmaya başladığında Rafah'taki Amerikan dağıtım noktalarından yardım almaya gitti. İsrail askerleri oradaki insanlara ateş etmeye başlamıştı. Kardeşim iki arkadaşıyla birlikte gitti. Biri başından ağır yaralandı, diğeri öldürüldü ve kardeşim sırtından vuruldu. Eşek arabasıyla hastaneye götürüldü. Bölgeye ambulanslar ulaşamıyor ve onlarca yaralı ve ölü vardı" dedi. Naja şunları söyledi: “Onu yere yatırılmış halde gördük. Aynı yerden gelen çok sayıda yaralı ve ölü nedeniyle müsait yatak yoktu. Sahneler korkunçtu - uzuvları, elleri veya bacakları olmayan insanlar, bazılarının başları kesilmişti ya da karınları tamamen açıktı.”

Yerel sağlık yetkilileri, Nasser Hastanesi'ne şu ana kadar en az 31 cesedin ulaştığını söyledi.

Uluslararası Kızılhaç Komitesi, Refah’taki sahra hastanesine “kitlesel yaralı akışı” kapsamında 179 kişinin getirildiğini ve bu kişilerden 21’inin hastaneye vardıklarında ölü ilan edildiğini bildirdi.

Açıklamada, “Tüm hastalar, bir yardım dağıtım noktasına ulaşmaya çalıştıklarını söylediler” denildi ve bu olay, “sahra hastanesinin bir yıl önce kurulmasından bu yana tek bir olayda görülen en yüksek silah yaralanması sayısı” olarak tanımlandı.

Kızılhaç, Gazze'nin merkezindeki ayrı bir yardım dağıtım noktasının yakınında 14 Filistinlinin daha yaralandığını bildirdi.

Nasser Hastanesi'nin acil servisinde çalışan 53 yaşındaki Dr. Marwan al-Hams, "Hastanedeki durum, yardım dağıtım merkezinin yakınındaki Rafah şehrinde açların katledilmesi nedeniyle felaket" dedi. Çoğu yaralanmanın vücudun üst kısımlarından, baş, göğüs ve karından vurulmak suretiyle gerçekleştiğini belirtti. 

İsrail ordusunun uçak veya quadcopter kullanarak yüksek irtifalardan ateş açtığı bildirilirken, olay yerindeki bir görgü tanığı ayrıca “bir vinçten ve tanklardan ateş açıldığını” söyledi.

İsrail saldırısında 9 çocuğunu kaybeden doktor kadın, doktor eşini de kaybetti...

Yerel sağlık yetkilileri, İsrail hava saldırısında 10 çocuğundan 9'unu kaybeden Filistinli bir babanın aynı saldırıda aldığı yaralar nedeniyle hayatını kaybettiğini duyurdu.

Nasser Hastanesi'nde doktorluk yapan 40 yaşındaki Dr. Hamdi Al-Najjar İsrail güçlerinin 23 Mayıs'ta Gazze'nin güneyindeki Han Yunus şehrindeki aile evini bombalaması sonucu dokuz çocuğunu kaybederek, ağır yaralanmıştı. 

Najjar, aynı hastanede çocuk doktoru olan eşi Alaa'ya hastaneye kadar eşlik ettikten sonra eve yeni dönmüştü. Bina vurulduğunda ilk başta hastanede yatan 11 yaşındaki oğlu Adam'ın yanında hayatta kalmıştı.

Gazze Sağlık Bakanlığı Müdürü tarafından paylaşılan ve doğrulanan görüntülerde, Najjar'ın çocuklarının yanmış ve parçalanmış bedenlerinin, alevler içindeki evlerinin enkazından çıkarıldığı görülüyor.

Dr. Alaa, halen işteyken çocuklarının cesetleri hastaneye gelmişti. Çocukların cesetlerini birer birer morglara götüren Nasser Hastanesi'ndeki görevliler, annelerinin onları teşhis edemediğini, yanıkların çok kötü olduğunu bildirmişti.

Dr. Najjar şarapnelden kaynaklanan beyin hasarı ve kırıklar, ayrıca şarapnel yaraları ve göğüste kırıklarla hastaneye getirilmiş ve bir ventilatöre bağlanmıştı.

Pazar günü ise aldığı ağır yaralar sonucu hayatını kaybettiği bildirildi.

Hayatta kalan tek çocuk Adam'ın 50 yaşındaki amcası Ali Al-Najjar'ın yaptığı çağrı üzerine İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, ülkenin Adam'ı tıbbi bakım için kabul etmeye hazır olduğunu ve 11 Haziran'da tahliyesini ayarlamak için çalıştığını duyurdu.

İtalya hem babayı hem de anneyi tahliye etme isteğini dile getirmişti, ancak Najjar'ın kritik durumu nedeniyle onu Gazze'den çıkarmak çok tehlikeli görüldü. Eşi, oğulları Adam'ın bir teyzesi ve üç kuzeniyle İtalya'ya götürülmesini kabul etti, ancak kocasının yanında kalacağını söyledi.

Najjar'ın ölümünün ardından İtalyan Dışişleri Bakanlığı kaynakları, eşinin de İtalya'ya tahliye edilebileceğini belirtti.

Kaynak: The Guardian