KKTC Bakanlar Kurulu’nun aldığı kararlar doğrultusunda kapalı olması gereken betçilerden bazıları online bet oynatmaya yasağa rağmen devam ediyor. Girne’de Halil Falyalı’ya ait sanal bet merkez ofisi yan kapıdan çalışanlarını içeri alarak yasağı deliyor. 

Halil Falyalı’nın merkez ofisinde çalışanların arabaları merkezin arkasına park edilirken, çalışanlar da kapalı olan ön kapıdan değil, yan kapıdan ofise giriyor.

Ofisin ön kapısı ise şirketin kapalı olduğu algısını yaratmak için kapalı tutuluyor. 

Merkezin hemen arkasındaki park alanında yaklaşık 50 araç ve 4 motosiklet bulunurken araçların tamamı parka sığmadığı için, ofisin yakınlarındaki kapalı olan kreşin civarında da her sabah ortalama 15 araba ayrıca park ediyor.

Otomobili olmayan çalışanlar da anayoldan yürüyerek Ardan Sokak’taki yandaki dar geçidi kullanarak merkeze giriyor.

Kaba bir hesapla, ofiste sabahın erken saatlerinde işe başlayan ve akşam merkezden evlerine dönen en az 70 kişi yasak dinlemeden uzunca bir süredir bir arada çalışıyor. 

Merkezin Girne-Lefkoşa anayoluna bakan dar geçidi dışardan rahatlıkla görülebiliyor ve patika yolu kadar dar, uzun yolda sabah saatlerinde sıra sıra çalışanların geçtiği bir trafik yaşanıyor.

Dar yoldan geçenlerin güvenlik kulübesindeki güvenlik görevlisi tarafından içeri alındığı da gözlemleniyor. 

Ofisteki çalışanlar ve şirket yöneticileri hem kendi sağlıklarını hem de genel olarak bütün toplumun sağlığını sorumsuzca riske atıyor. 

Salgınla en iyi mücadele eden ülkelerde bile şu aralar 2. salgın dalgası yaşanırken KKTC’de salgın bu tür yasa, yasak tanımaz ve sorumsuz işletmeler sayesinde kuşkusuz tekrar ortaya çıkabilir, uzun sürecek tedavi süreçlerine ve daha kötüsü ölümlere neden olabilir. Bu durumda, olağanüstü ekonomik sıkıntılar içinde olan ülkemiz virüsü tamamen defeden ilk ülke olma şansını yitirebilir ve yakın gelecekte turizmin ve eğitim sektörlerinin tekrar canlanması ihtimali ortadan kalkabilir. 

Girne Polisi’nin yasağı delen şirkete neden bunca zamandır müdahale etmediği anlaşılamazken ofisin bulunduğu bölgedeki hane halkının hangi korkuyla Polis’e şu ana kadar ihbarda bulunmadığı da bilinmiyor. 

Hatırlanacağı üzere KKTC Bakanlar Kurulu 13.03.2020 tarihli, E.T (K-1) 440-2020 sayılı kararı ile özel sektörde eczane, benzin istasyonu, fırın ve market gibi işletmeler dışındaki tüm işletmelerin kapalı kalmasına karar vermiş; 17 Nisan’dan Fasıl 156, Madde 2 altında Sokağa Çıkma Yasağı Emirnamesi’ni yayınlayarak, 18 Nisan 2020’de sokağa çıkma yasağını uygulamaya başlamış, 29 Nisan 2020’de E.T (K-1) 588-2020 sayılı Bakanlar Kurulu Kararları doğrultusunda, 4 Mayıs’ta tekrar açılacak iş yerleri dışında kalan, turizm sektörü, konaklama, casinolar, eğlence yerleri ile birlikte bet ofislerinin de 15 Mayıs 2020’ye kadar kapalı kalacağını duyurmuştu.

Kuzey Kıbrıs’ta hâlihazırda salgına yönelik tedbirlerden ötürü restoranlar, cafeler, büfeler, berberler, spor salonları, kurslar, ev ziyaretleri ve misafirlik yasakken ve kapalı kalmasına karar verilen tüm işletmeler yasağa uyarken birileri kimlerden aldığı güçle yasakları Girne’nin merkezinde delebilmektedir? KKTC’de artık devlet içinde devlet mi var? Yoksa hep vardı da daha fazla mı görünür olmaya başladı? Daha da mı güçlendiler ve güçlendirildiler? Kimseden korkmayan, ne hukuk ne polis tanıyan tefeciler ve betçiler, haklarında açılan ama devamı gelmeyen soruşturma dosyaları, bazı besleme ‘basın kuruluşları’ üzerinden yaptırdıkları hukuksuz tacizler, para ve reklam için utanmadan bunlara kalem oynatan cambazlar, bağımsız ve cesur haber sitelerine online saldırılar arasında KKTC’nin hukuk devleti olduğuna nasıl inanalım? 

Fotoğraflarla kanıtladığımız haberimizin ardından Polis’in ve UBP-HP Hükümeti’nin yasa ve yasak tanımazlığa nasıl bir tepki göstereceğini takip edeceğiz.