Rum basınında çıkan haberlere göre, Güney Kıbrıs’ta dün görülen Simon Mistriel Aykut’un davasında önemli bir gelişme yaşandı.  

İsrail, Portekiz ve Türkiye vatandaşlığına sahip Aykut, "başkasına ait gayrimenkulde dolandırıcılık" ile ilgili hakkındaki 40 suçlamayı kabul ederken, Savcılık aleyhindeki 202 suçlamayı geri çekti. 

Aykut’un işlediğini kabul ettiği suçlar, yaklaşık 400.000 metrekarelik ve değeri yaklaşık 40 milyon avro olan 40 parsel arsayı kapsıyor.

Savcılık 75 yaşındaki Aykut’un, 2014-2024 yılları arasında Kıbrıs’ın kuzeyinde faaliyet gösteren Afik Group aracılığıyla faaliyet gösterdiğini ve bu süre zarfında, yasal sahiplerinin izni olmaksızın, yerinden edilmiş Kıbrıslı Rumlara ait araziler üzerinde gayrimenkul inşa edip sattığını savunuyor.

Dünkü oturumda, davanın görülmesi için duruşma günü belirlenmişken, aniden savunma ve savcılık arasında varılan bir anlaşma olduğu açıklandı ve Aykut’un "başkasına ait gayrimenkulde dolandırıcılık" ile ilgili 40 suçlamayı kabul ettiği bildirildi. 

Buna karşılık Aykut’un aleyhindeki 202 suçlama ise düşürüldü. Kendisine yöneltilen 242 suçlamadan 60'ı "dolandırıcılık amaçlı emlak işlemleri", 60'ı çalıntı arazi bulundurma, 62'si kara para aklama ve 60'ı da suç işlemek için komplo kurmakla ilgiliydi.

Kathimerini gazetesinin haberine göre “Aykut, özünde gasp suçunu kabul etti ve Ceza Kanunu’na göre yedi yıla kadar hapis cezası öngörülüyor.”

Aykut’un avukatı, müvekkili Simon Aykut’un hatasının oğluna yardım etmek olduğunu, Aykut’un Kıbrıslı Türk kimlik kartı olduğu için şirketi kağıt üzerinde yönetiyor gibi göründüğünü, gerçekte şirketin oğlu tarafından yönetildiğini kaydetti. Aykut sadece oğlu için hisseleri kendi adında tutuyordu. Afik Group inşaat projelerinde fikir babası değildi, bu projeler hakkında fikri olmadığı gibi uygulayıcı da değildi.

Gazete haberinde, suçlamaların kabulünün 24 Ekim'de açıklanması beklenen cezanın kesinleşmesinin yolunu açtığını belirtti ve ‘Dava, hem gaspın boyutu hem de işgal altındaki Kıbrıs Rum topraklarının sömürülmesiyle ilgili davalardaki hukuki ağırlığı nedeniyle bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.’ yorumunu yaptı.

Kaynak: Kathimerini

Simon Aykut’un oğlu Yaacov Afik geçen ay başı “Babasının davasıyla ilgili olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurduğunu, ancak davanın hâlâ ‘beklemede’ olduğunu” söylemişti.

Aykut’un suçlamaları kabul etmesi, AİHM önünde babasının davasının geri çekilmesine yol açabilir. Güney Kıbrıs mahkemelerinde, kuzeydeki Rum mallarına ilişkin kesinleşmiş bir ceza kararı verilmesi, benzer davaların ve gelecekteki uyuşmazlıkların güneyde daha hızlı ve doğrudan ele alınmasının önünü açabilir.