Avrupa Komisyonu, genişleme ortaklarının son 12 ayda kaydettiği ilerlemenin kapsamlı bir değerlendirmesini sunan yıllık Genişleme Paketi'ni bugün kabul etti.
Bu yılki paket, genişleme ivmesinin AB'nin öncelikli gündeminde üst sıralarda yer aldığını bir kez daha teyit etti.
Yakın zamanda yapılan bir Eurobarometer anketi, AB vatandaşlarının %56'sının genişlemeyi desteklediğini, özellikle de genç Avrupalıların bu konuda güçlü bir destek verdiğini gösteriyor.
Genişleme Paketi'nde, Karadağ, Arnavutluk, Ukrayna, Moldova Cumhuriyeti, Sırbistan, Kuzey Makedonya, Bosna-Hersek, Kosova, Türkiye ve Gürcistan’ın, AB'ye doğru kendi yollarında ilerlemeye devam ettiği bildirildi.
Avrupa Konseyi Başkanı António Costa: "Genişlemek, geleceğimiz için bugün yapabileceğimiz en iyi yatırımdır"
Konsey Başkanı António Costa bugün AB Genişleme Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, "Mevcut jeopolitik durum, bu önceliği Avrupa Birliği için daha da acil ve gerekli kılıyor. Neden mi? Jeopolitik belirsizlik ve ekonomik istikrarsızlık çağında, genişlemiş bir Avrupa Birliği, hem yurt içinde hem de dünyada daha güvenli, daha güçlü ve daha barışçıl bir Avrupa anlamına geliyor. Genişlemek, geleceğimiz için bugün yapabileceğimiz en iyi yatırımdır." dedi.
Zirvede Marta Kos'tan Türkiye açıklaması: "Demokratik standartların, hukukun üstünlüğünün, yargı bağımsızlığının ve temel haklara saygının sürekli kötüleşmesi ciddi endişe kaynağı olmaya devam etmektedir"
Avrupa Birliği'nin Genişlemeden Sorumlu Komiseri Marta Kos AB Genişleme Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, "Türkiye, Doğu Akdeniz'de ve Karadeniz bölgesinde aynı stratejik çıkarları paylaşan aday bir ülke ve kilit bir ortaktır; burada bölgelerarası bağlantı gündemi üzerinde birlikte çalışıyoruz.
Aynı zamanda, demokratik standartların, hukukun üstünlüğünün, yargı bağımsızlığının ve temel haklara saygının sürekli kötüleşmesi ciddi endişe kaynağı olmaya devam etmektedir. Katılım müzakereleri 2018'den bu yana durma noktasındadır." dedi.
Bugün yayımlanan, Avrupa Komisyonu 2025 Genişleme Paketi'nin 2025 Avrupa Birliği Genişleme Politikası Bildirimi'nde Türkiye için şu ifadeler kullanıldı:
“2025’in başından bu yana seçilmiş yetkililer, muhalefet temsilcileri, siyasi aktivistler, sivil toplum üyeleri, gazeteciler ve iş insanlarına karşı açılan davalar ve yapılan gözaltılar, Türkiye’nin demokratik değerlere bağlılığı konusunda soru işaretleri yaratmıştır”
"Türkiye, Avrupa Birliği için hem aday ülke hem de kilit bir ortaktır. Avrupa Konseyi’nin Nisan 2024 tarihli sonuç bildirgesine paralel olarak, AB-Türkiye ilişkileri kademeli, orantılı ve geri döndürülebilir bir şekilde ilerlemeye devam etmektedir. Aralık 2024’te Konsey tarafından yinelendiği üzere, AB’nin Doğu Akdeniz’de istikrarlı ve güvenli bir ortamın sağlanmasında, Türkiye ile iş birliğine dayalı ve karşılıklı fayda sağlayan bir ilişki geliştirilmesinde stratejik çıkarı bulunmaktadır.
“AB, Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlamasına ve ilerlemesine özel önem vermektedir”
AB, Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlamasına ve ilerlemesine özel önem vermekte; bu sürecin AB-Türkiye iş birliğini güçlendireceği belirtilmektedir. Türkiye’nin uluslararası hukuka, iyi komşuluk ilişkilerine ve AB üye devletlerinin egemenliğine saygı göstermesi beklenmektedir.
AB ve Türkiye; Gümrük Birliği’nin uygulanması, ekonomik konular, göç yönetimi, yeşil ve dijital dönüşüm, iklim değişikliği, dış ve güvenlik politikası ile bölgesel gelişmeler ve bağlantısallık konularında ortak çalışmalara devam etmiştir. Ekim 2025’te düzenlenen bölgesel güvenlik ve bağlantısallık bakanlar toplantısı da bu sürecin bir parçası olmuştur.
AB’nin stratejik hedefi, Orta Asya’dan Güney Kafkasya’ya ve oradan Avrupa Birliği’ne uzanan dayanıklı ve verimli ulaşım, enerji ve dijital ağların geliştirilmesidir. Son bir yılda ekonomi, ticaret, göç, güvenlik ve iklim alanlarında üst düzey diyaloglar gerçekleştirilmiştir.
Ancak, Türkiye’de demokratik standartların, hukukun üstünlüğünün, yargı bağımsızlığının ve temel haklara saygının kötüleşmeye devam etmesi ciddi bir endişe kaynağı olarak değerlendirilmektedir. 2025’in başından bu yana seçilmiş yetkililer, muhalefet temsilcileri, siyasi aktivistler, sivil toplum üyeleri, gazeteciler ve iş insanlarına karşı açılan davalar ve yapılan gözaltılar, Türkiye’nin demokratik değerlere bağlılığı konusunda soru işaretleri yaratmıştır.
Hukukun üstünlüğüne ilişkin diyalog, AB-Türkiye ilişkilerinin ayrılmaz bir parçasıdır ve bu endişe verici gelişmelerin ele alınmasına yönelik angajman sürecektir."
Kaynaklar: Avrupa Konseyi Ayrıca bkz. Avrupa Komisyonu 2025 Genişleme Paketinde 4 Kasım 2025 Türkiye Raporu











Yorumunuz