Kıbrıs

Güney Kıbrıs, ilk yerli insansız deniz araçlarını üretmeye hazırlanıyor

Türkiye’nin dışlanmaya çalışıldığı Avrupa’nın SAFE programı kapsamında, Güney Kıbrıs’taki Kıbrıs Deniz ve Denizcilik Enstitüsü’nün yan kuruluşu, deniz savunmasında kullanılacak ilk yerli insansız deniz araçları için kaynak almaya hazırlanıyor. Bu durum, ayrıca Kıbrıs’taki bilim insanlarının yurt dışında başarılı olan meslektaşlarından geri kalmadığını da ortaya koyuyor.

Güney Kıbrıs’ta Kıbrıs Deniz ve Denizcilik Enstitüsü'nün, CMMI (Cyprus Marine and Maritime Institute) 2020 yılında, pandemi ortasında, Larnaka Belediyesi çatısı altında ilk adımlarını attığında, sadece beş yıl içinde bu kadar hızlı bir büyümeye ulaşacağını kimse tahmin etmiyordu.

Deniz ve denizcilik araştırmaları, inovasyonu ve teknolojik gelişimi alanında faaliyet gösteren Kıbrıs Deniz ve Denizcilik Enstitüsü, Avrupa Birliği’nin Horizon 2020 araştırma ve yenilik programından ve Kıbrıs Cumhuriyeti Hükümeti tarafından eş finansman desteği alarak bir avuç bilim insanıyla yola çıktı ve şu anda Larnaka şehir ve ilçesindeki üç tesiste 65 kişiyi istihdam ediyor. 

Fileleftheros gazetesinin haberine göre portföyünde devlet kurumlarıyla önemli uluslararası iş birlikleri ve programlar bulunan Enstitü, geçen eylül ayında şimdiye kadarki en iddialı adımını atmaya karar verdi. 

Araştırmacıları tarafından geliştirilen otonom ve akıllı deniz teknolojilerini ticarileştirmek amacıyla ilk yan kuruluşu Nautonomy Ltd'yi kurdu. Nautonomy, özünde hem askeri hem de sivil sektörlerde kullanılabilen, güney Kıbrıs menşeli insansız deniz araçlarını üretecek.

Avrupa Savunma Ajansı Direktörü André Denk'in güney Kıbrıs ziyaretinde proje tanıtıldı

Avrupa Savunma Ajansı (EDA) Direktörü André Denk'in güney Kıbrıs’a yaptığı ve yeni şirketin planları hakkında bilgi aldığı 23-24 Ekim’deki ziyaretinden kısa bir süre sonra gazetenin muhabirleri Oroklini'deki merkezin tesislerine gitti. 

Enstitü CEO'su Zacharias Siokouros, “Bu, uluslararası alanda hızla gelişen bir sektör ve biz savunmanın diğer alanlarında olduğu gibi bu konuda da diğer ülkelerin gerisinde değiliz. Örneğin tank ya da uçak üretemeyiz. Ancak CMMI olarak ve Kıbrıs olarak bu tür deniz araçlarını yapma kapasitesine sahibiz. Bunu, Avrupa Savunma Ajansı Direktörü’ne anlattık ve o da memnuniyetini dile getirdi. Savunma Bakanlığı da aynı şekilde bizimle bu teknolojiyi savunma amaçlı nasıl kullanabileceğimizi görüştük.” dedi.

Siokouros, savunma sektörünün Enstitü'nün en başından beri dahil olmak istediği bir sektör olduğunu ve bu nedenle deniz robotları ve otonom deniz araçları (su üstü ve su altı) ile ilgilendiğini belirtti. "Bu, özünde CMMI'da insansız gemiler için geliştirilen teknolojinin ticari olarak kullanılmasıdır. CMMI, bu teknolojiyi ticari olarak kullanmak isteyen araştırmacılara bu teknolojiyi kullanma haklarını verir. İlk aşamada, Kıbrıs Polisi, Savunma Bakanlığı, Arama Kurtarma Koordinasyon Merkezi (KSED) tarafından, ayrıca deniz izleme ve Koruma Altındaki Deniz Alanlarını koruma gibi sivil amaçlarla da kullanılabilirler. Savunma Bakanlığı, Polis ve KSED ile halihazırda iletişim halindeyiz." diye belirtti.

“Kıbrıs, bilimsel yayınlarda Avrupa'da %175'lik bir oranla birinci sırada yer alıyor”

CMMI CEO'su, merkezin amacının bilim insanlarına ivme kazandırmak ve onları yeni teknolojiler geliştirmeye teşvik etmek olduğunu vurguladı. "Kıbrıs, bilimsel yayınlarda Avrupa'da %175'lik bir oranla birinci sırada yer alıyor. Dolayısıyla ülke olarak bu alanda sıkıntı yaşamıyoruz. Ancak amacımız, potansiyelimiz olan ve gerekli finansmana sahip olduğumuz alanlarda teknolojiler geliştirmek, böylece Kıbrıs'ta üretilen ve hepimizin gurur duyabileceği ürünler üretebilmek." dedi.

Nautonomy Ltd'nin kurucu ortakları

Habere göre, enstitünün ilk yan kuruluşu Nautonomy Ltd.'nin kurucu ortakları ve yöneticileri, elektrik mühendisi Christos Keleshis ve yazılım mühendisi Christos Constantinides'ten oluşuyor.

Şirketin iki yöneticisi de diğer bir enstitüde, Kıbrıs Enstitüsü'nde İnsansız Sistemler Araştırma Laboratuvarı’nda (USRL), çalıştı ve kendi teknolojileriyle düzinelerce hava aracı ürettikten ve bunlardan bazılarını Orman Dairesi ve Ulusal Muhafızlar'a sattıktan sonra çalışmaları birçok kez gün yüzüne çıktı.

Keleshis, "İHA sektöründe 15 yıl geçirdikten sonra CMMI'nin varlığını ve teknolojinin ticarileştirilmesiyle ilgilendiğini keşfettim; bu beni çok ilgilendiren bir şey. Hedef, ekibin mühendislerinin tasarımlarının ve prototiplerinin bir geleceğe sahip olduğunu görebilecekleri bir noktaya ulaşmak." diye belirtti. 

Constantinides ise Kıbrıs Enstitüsü'nde 7 yıl geçirdikten sonra CMMI'ye, ürettikleri yazılımların ülkeye fayda sağlamasını ve Kıbrıs dışına ihraç edilebilmesini görme vizyonuyla katıldığını söyledi.

Ulusal güvenlik, sınır gözetimi, yasa dışı göçmen girişlerinin kontrolü ve kritik altyapıların korunması amaçlanıyor

Nautonomy şirketinin insansız deniz araçları, iki bilim insanının açıkladığına göre, ulusal güvenlikle bağlantılı alanlarda, sınır gözetimi, yasa dışı göçmen girişlerinin denetimi gibi, uzaktan izleme olanağı sunabilecek. Ayrıca bu araçlar, kritik altyapıların korunmasına da katkıda bulunabilecek.

Constantinides, “İnsansız deniz aracı iki farklı şekilde kontrol edilebiliyor: Ya uzaktan kumanda ile ya da bilgisayar üzerinden,” diyor ve ekliyor: “Bir insansız deniz aracı, sahip olduğu motorun türüne bağlı olarak, denizde birkaç saatten birkaç güne kadar kalabiliyor.”

Keleshis ise şu bilgileri veriyor: “Şirketin amacı, sistemi gemiyle birlikte paket halinde satmak. Gemiler, bizim tarafımızdan, CMMI gibi bir kuruluş aracılığıyla ya da dış iş ortaklarıyla (gemi üreticileriyle) iş birliği içinde üretilebilecek.”

Keleshis ayrıca sistemin hem geleneksel enerjiyle çalışan hem de sıfır emisyonlu gemileri kontrol edebileceğini belirterek şunları ekliyor: “Pazar araştırması yaptık ve halihazırda yurt dışından, insansız deniz araçlarındaki sistemleriyle ilgili sorunlar yaşayan başka şirketler bizimle iletişime geçti.”

“Kıbrıs'taki bir bilim insanının, yurt dışında başarılı olanların bilgi birikimine sahip olmadığı anlayışı doğru değil”

Şirketin kurucu ortaklarına, Kıbrıs'ın kendilerine kendi sistemlerini ticari olarak kullanma fırsatı sunabileceğine inanıp inanmadıkları sorusu da soruldu. Keleshis, ağır sanayiye ihtiyaç duyulmayan kendi teknolojileri alanında herhangi bir kısıtlama olmadığını belirtti. "Diğer ülkeler kadar rekabetçi olabilir ve hatta yeni şeyler üretebiliriz." dedi. 

Constantinides ise, birçok kişinin düşündüğünün aksine, Kıbrıs’taki bir bilim insanının yurt dışında başarılı olan meslektaşlarıyla aynı bilgi birikimine sahip olmadığı yönündeki inanışın doğru olmadığını vurguladı. "Yaptığımız seyahatler ve kurduğumuz temaslar sayesinde gördük ki, aslında onlardan hiç de geride değiliz." dedi.

Kaynak: Fileleftheros

:
share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın