Özel Haber

Stella Aciman'ın yeni kitabı trans bireylere dokunuyor

Yazar Stella Aciman’ın son kitabı, ‘Ateş Su Toprak, Yanlış Bedende Doğanlar’ın tanıtım etkinliği, Lefkoşa’da Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği lokalinde dün akşam yapıldı.

Uzun yıllardır Kıbrıs’ta hayatını sürdüren İstanbullu Yahudi yazar Stella Aciman’ın son kitabı, ‘Ateş Su Toprak, Yanlış Bedende Doğanlar’ın tanıtım etkinliği, Lefkoşa’da Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği lokalinde dün akşam yapıldı.

Mehtap Tekin: "10 senelik uzun ve zorlu bir süreç sonucunda bu kitabı yazdı"

Kokteyl sırasında açılış konuşmasını yapan Mehtap Tekin, Stella Aciman’ın 10 senelik uzun ve zorlu bir süreç sonucunda bu kitabı yazdığını dile getirdi.

Gazeteci Nezire Gürkan ise Stella Aciman’la tesadüfen aynı mahallede oturduklarını ve 10 senedir bu sayede çok sık görüşme fırsatı yakaladıklarını kaydetti. Aciman’ın ‘Ateş Su Toprak, Yanlış Bedende Doğanlar’ı yazarken, ‘çok özel bir alana daldığı için’ yaşadığı travmalara, yoğunluğa ve uykusuz geçirdiği günlere tanık olduğunu paylaştı. 

Gürkan, Aciman’ın kitap için hem adada hem yurt dışında birçok transeksüel bireylerle yanlış bedende doğmanın ne demek olduğunu konuştuğunu ve bireylerin hayatlarını irdelediğini aktardı. Romanın gerçek hayatlara dayanan bir roman olduğunu ifade eden gazeteci, kitabı uykusuz kalmak pahasına aldığı gibi okuyup bitirdiğini anlattı. 

Gazeteci Nezire Gürkan: "Kıbrıs’ta çok bildiğimizi sandığımız bir sürü insanı aslında bilmediğimizi öğrendim. Kitabı okuduğumda hayretler içinde kaldım"

Kitabı okuduğunda, “Bildiğimizi sandığımız nice bilmediğimiz olduğunu” anladığını vurgulayan Gürkan, sözlerine şöyle devam etti:

“Küçük bir yer olmasından ötürü Kıbrıs’ta çok bildiğimizi sandığımız bir sürü insanı aslında bilmediğimizi öğrendim. Kitabı okuduğumda hayretler içinde kaldım. Aynı zamanda kitabı çok sürükleyici ve akıcı buldum. Hem cesaretinden dolayı hem bizi böyle bir dünya ile tanıştırdığı için Stella’ya teşekkür ederim.”

Dr. Bülent Dizdarlı: "Ruhların kromozomu yok"

Daha sonra konuşma yapmak üzere Dr. Bülent Dizdarlı söz aldı. Kitabı ‘azınlığın sesi’ olarak nitelendiren Dizdarlı, kendisinin de kitabı aldığı gibi uykusuz kalarak hemen okuduğunu ifade etti. Dr. Dizdarlı, kitabın bir gecede bittiğini, bir sonraki gelişme nasıl olacak diye merak ettiği için kitabı bırakamadığını kaydetti.

Dizdarlı, hayatının bir döneminde homofobik olduğunu, en yakın arkadaşının yanlış vücutta ruh almış bir insan olduğunu fark ettiğinde değiştiğini dile getirdi. “Bir kitap okudum hayatım değişti” diyen insanlar gibi Aciman’ın kitabının hayata bakış açısını değiştirdiğini kaydetti. İnsanların X ve Y kromozomlarına göre cinsiyetlerinin belli olduğunu ancak ruhların kromozomunun olmadığını kaydeden Dizdarlı, yanlış bedende doğmuş insanların hikâyesini anlatarak Stella Aciman’ın bir tabuya dokunduğunu ve kitabın ödüle layık bir roman olduğunu ifade etti.

Diş Hekimi Filiz Besim: "Büyük bir araştırmanın sonucu olan kitap Kıbrıs Türk Edebiyatı’nda önemli bir açığı kapatıyor"

Dr. Diş Hekimi Filiz Besim ise Stella Aciman’ın İstanbullu Yahudi bir ailenin kızı olarak 2003’de, tam da Annan Planı’nın en civcivli döneminde Kıbrıs’a geldiğini ve bu nedenle önce umudu, sonrasında umutsuzluğu yaşadığını ifade etti. Besim, Aciman’ın umutsuzluğun umuda dönüşmesi için bekleyişine ve umutsuzluğun getirdiği hüznüne yıllarca tanıklık ettiğini belirtti.

Stella Aciman’ı “Osmanlı bakiyesi bir azınlık üyesi” olarak nitelendiren Filiz Besim, aynı durumun Osmanlı bakiyesi Kıbrıslı Türkler için de geçerli olduğunu dile getirdi. Aciman’ın edebiyatında çok kimlikliliğe ve çok kimlikliliğin farklı coğrafyalara uzanışına tanıklık ettiğini kaydeden Filiz Besim, kitaplarında ve yazarın kendisi ile yaptığı sohbetlerde İspanya’dan Polonya’ya, Yunanistan’dan başta İstanbul olmak üzere Türkiye’ye, İsrail’e ve Kıbrıs’a uzanışına sıklıkla şahitlik ettiğine değindi.

Aciman’ın Kıbrıs’a ilk geldiği günlerde, belki eski İstanbul’a olan özlemiyle Lefkoşa’nın yaseminlerini ve yasemin kokusunu aradığını aktaran Besim, Stella Aciman’ın azınlıkları, görünmeyenleri, acı çekenleri yazdığını anlattı. Aciman’ın Kıbrıs adasının kültürünü, tarihini, insanlarını ve gastronomisini, hatta bitki örtüsünü keşfetmeye tutkulu biri olduğunu dile getirdi.

Aciman’ın kitap yazım sürecinde onlarca insanla röportaj yaptığını, karakterlerle birlikte uzun zaman geçirdiğini, psikiyatrlar, psikologlar, cerrahlar ve anestezistlerle görüştüğünü ifade etti. Besim, büyük bir araştırmanın sonucu olan kitabın Kıbrıs Türk Edebiyatı’nda önemli bir açığı kapattığı belirtti. Kitabı taslak olarak okuyanlardan biri olarak, taslağı saatler içerisinde bırakamadan okuduğunu paylaşan Besim, bir solukta okunan kitabın isim annesinin kızı Gülten Kuntay olduğunu açıkladı.

Gülten Kuntay’ın 5-6 sene önce kitap ve karakterlerle ilgili bir sohbet sırasında “Stella ablasına dönerek, kitabın ismi ‘ateş ve su olmalı’” dediğinde, Stella Aciman’la birlikte şok olduklarını, ismin kitaba çok uygun olduğunu aktardı.

Yazar Stella Aciman: "Türkiye’de bir bakanın ‘Bizi LGBT yapmaya çalışıyorlar’ cümlesini duyduktan sonra kitabı bitirmeye karar verdim"

Kitap tanıtım etkinliğinde son sözleri yazar Stella Aciman söyledi. Aciman, kitaba 2012 yılında başladığını ancak 2024’te bitirebildiğini, yazmaya başladıktan sonra bir ara kitabı yazmayı bıraktığını ve gerçekleri bire bir karşısındaki kişiden duymanın kendisini çok acıttığını davetlilerle paylaştı. 

Yazar, İstanbul’da Taksim Parkı’nda eşcinsel bireylerin buluştuğunu, kadın işçiler olarak trans bireylerin erkeklerle pazarlık etmelerine bile tanık olduğunu kaydetti.

Kitabı yazma sürecinin son derece travmatik olduğunu fakat Türkiye’de bir bakanın söylediği, ‘Bizi LGBT yapmaya çalışıyorlar’ cümlesini duyduktan sonra kitabı bitirmeye karar verdiğini ifade etti. 

Aciman sözlerini şöyle sürdürdü:

“İnsan insanı sevdiği gibi doğadaki her canlıyı saymak zorunda. Yaradanın yarattığını hepimiz sevmek ve saymak zorundayız. Benim amacım, çok zor hayatlar yaşayan bu insanlara bir ses olmaktı. Kitap aslında 250 sayfayı aşmıştı. Çok daha fazla iç acıtıcıydı. Ama kesmek zorunda kaldık. Bugünün Türkiyesi’nde bu kitabı tek bir yayınevi yayımlamayı kabul etti. O da Destek Yayınları idi. Yayınevi sahibi Yelda Cumacıoğlu 'kitabın arkasında sonuna kadar duracağım' dedi. 'Mahkeme, ne olursa olsun ben bu kitabı basarım' dedi ve bastı.”

"Ne yazık ki biz Türkiye’yi mahvettiğimiz gibi Kıbrıs’a da elimizi uzattık. Özellikle kadınlar, lütfen herkes bu memleket için elini taşın altına koysun”

20 sene önce geldiği adayı çok sevdiğini kaydeden Aciman, bu süre zarfında adada ileriye giden hiçbir şey olmamasını, aksine geriye gidildiğini ifade ederek şöyle devam etti:

“Ben buradan kadınlara seslenmek istiyorum. Erkekler kusura bakmasın. Dünyayı kurtaracaksa kadınlar kurtaracaktır. Türkiye bunu başaramadı. Ama o Meclis’in yüzde 90’nın kadın olmasını arzu ediyorum. Belki bu 'hayal' diyeceksiniz. Ama ben bunun hayal olmadığına inanıyorum. Çünkü Kıbrıs insanı çok farklı. Burada çok farklı bir kültür var ve bu kültüre hâlâ bağlı olanlar var. Ne yazık ki biz Türkiye’yi mahvettiğimiz gibi Kıbrıs’a da elimizi uzattık. Özellikle kadınlar, lütfen herkes bu memleket için elini taşın altına koysun.”

Destek Yayınları’ndan çıkan Stella Aciman’ın “Ateş Su Toprak, Yanlış Bedende Doğanlar’ adındaki kitabı, Kıbrıs’ta kitap satış noktalarından satın alınabilir.

Stella Aciman’ın diğer kitapları:
“Bella”, Galata Yayıncılık, 2002.
“Kırlangıçların Ömrü Sınırda Yaşayan Düş Yorgunları”, Karakutu Yayınları, 2003.
“Bir Masaldı Geçen Yıllar”, 2006.
“Orda Bir Ada Var Uzakta”, 2011, Galata Yayıncılık.

Bu haberle ilgili herhangi başka bir bilgi ve/veya belgeye sahipseniz Mikro-Makro’ya iletisim@mikro-makro.net’den veya +90 533 852 60 63’den ulaşabilirsiniz.
:
share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın