Menga Dolmen'inde yapılan bir araştırma, büyük taş mezarı inşa eden Neolitik dönem insanlarının bilimsel bilgiye sahip olduğunu gösterdi.
Yaklaşık 6.000 yıl önce İspanya'nın güneyinde devasa bir taş oda inşa eden Neolitik inşaatçıların fizik, geometri, jeoloji ve mimari prensipler konusunda iyi bir temele sahip olduğu belirlendi.
İspanya'daki Sevilla Üniversitesi'nden arkeologlar, yüksek çözünürlüklü bir lazer taramasından elde edilen verilerle daha önceki kazılardan yayınlanmamış fotoğraflar ve diyagramları kullanarak ‘Menga Dolmen'i olarak bilinen taş mezarlık alanı için olası bir inşaat sürecini bir araya getirdi.
23 Ağustos'ta Science Advances dergisinde yayımlanan bulgular, yapı ve Neolitik inşaatçılarının teknik yetenekleri hakkında yeni bilgiler ortaya koyuyor.
Dolmen, Birleşik Krallık'taki Stonehenge'deki taş çemberinden yaklaşık 1.000 yıl daha eskidir ancak çalışmada anlatılan inşa sürecinin benzer teknikleri içerdiği ve benzer düzeyde mühendislik gerektirdiği ortaya çıkarıldı.
'Menga Dolmen', İspanya
'Stonehenge', Birleşik Krallık
Süper sağlam yapı
Dolmeni inşa etmek için, Taş Devri inşaatçıları yaklaşık bir kilometre uzaklıktaki bir taş ocağından 32 dev taş bloğu taşıdı ve bunları yaklaşık 28 metre uzunluğunda, 6 metre genişliğinde ve 3,5 metre yüksekliğindeki devasa bir odanın duvarlarını, sütunlarını ve çatısını oluşturmak için kullandılar. Bu blokların en büyüğü, çatının bir parçasını oluşturan başlık taşlarından biridir ve 8 metre uzunluğunda ve tahmini 150 ton ağırlığındadır. Karşılaştırma yapmak gerekirse, İngiltere’deki benzeri yapı Stonehenge'i inşa etmek için kullanılan en büyük taş yaklaşık 30 ton ağırlığındadır.
Araştırmacılar, bu devasa levhaları kırmadan taş ocağından alana taşımanın, özellikle çatıda kullanılan yumuşak kumtaşı için özel bir özen gerektirdiğini kaydetti. Bunun için taşlar sürüklenirken sürtünmeyi azaltmak için özel olarak yapılmış ahşap raylar kullanıldığı varsayılıyor. Stonehenge'i inşa edenlerin de ray kullandığı düşünülüyor.
Hassasiyet ve beceri gerektiren bir diğer görev ise dik levhaları, 1,5 metre derinlikte kaya tabanına oyulmuş yuvalara yerleştirmekti. Lazer taramaları, inşaatçıların dikmeleri yuvalara dikkatlice yerleştirmek için karşı ağırlıklar ve rampalar kullandığını ve bunları hassas, milimetre ölçeğinde açılarla eğdiğini ortaya koydu. Taşlar, ağırlıklar ve rampalar çıkarıldığında komşularına kilitlenmelerini sağlamak üzere faset şeklinde oyulmuştu.
Nature dergisinin görüştüğü University College London'dan arkeolog Michael Parker Pearson, "Bu dolmeni inşa etmek için gereken mühendislik becerilerine her zaman hayran kaldım," dedikten sonra bilimsel çalışma için şunları söyledi: "Makale, yapının boyutlar ve açılar konusunda olağanüstü bir gözle, ne kadar hassas bir şekilde yapılması gerektiğini ortaya koyuyor. Bu kadar büyük taşlarla, taşları pozisyona getirmek için manevra yaparken hata yapma lüksleri olamazdı. Sadece bir tanesi bile birkaç santimetre dışarıda olsaydı, dik taş hendeğine yerleşeceğinden bunu düzeltmek zor olurdu."
Parker Pearson, tarih öncesi mühendislerin fizik ve geometri anlayışının 'süper sağlam bir anıt' ortaya çıkardığını ve bunun bin yıl sonra inşa edilen Stonehenge'de görüldüğü gibi ‘dikmelerin ve lentoların çentik ve dübel ile birleştirilmesiyle" yapıldığını kaydetti.
Ancak Stonehenge'den farklı olarak Menga Dolmen'i sismik olarak aktif, depreme eğilimli bir bölgededir. Çalışmanın ortak yazarlarından Sevilla Üniversitesi'nden arkeolog Leonardo García Sanjuán, yaklaşık 6.000 yıl sonra bile yapıdaki taş işçiliğinin halen sıkı ve güvenli olduğunu ifade etti ve “Bu insanlar gerçekten ne yaptıklarını biliyorlardı" dedi.
Kaynak: Nature
Menga Dolmen taş mezarı yapıldıktan sonra toprakla kapatılmıştır 19. yüzyılda ilk defa açılıp incelenen yapıda arkeologlar yüzlerce kişinin iskeletini bulmuştur.
Yorumunuz