Dünya

Amerikalılar neden Vladimir Putin’i anlayamıyor?

Rus asıllı İngiliz hiciv yazarı ve siyasi yorumcu Konstantin Kisin’den dikkat çeken analiz…

ABD Başkanı Donald Trump’ın Truth Social üzerinden Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e yönelik “Kesinlikle ÇILDIRDI!” açıklamasını değerlendiren İngiltere merkezli yazar ve yorumcu Konstantin Kisin, Trump’ın bu yorumunu, Batı’nın ve özellikle Amerikan siyasetinin yıllardır içine düştüğü bir yanılgının örneği olduğunu savunuyor.

Kisin’e göre Amerikalılar, Putin’in akılcı, rasyonel ve mantıklı biri olduğuna inanmayı tercih ediyor ve bu, Putin’in gerçekte kim olduğunu ve bunun Batı için ne anlama geldiğini kabullenmelerine engel oluyor.

Amerikan kültürü ve iyimserlik yanılgısı

Kisin, Amerika Birleşik Devletleri’ne olan hayranlığını gizlemiyor. Ona göre ABD, açıklık, iş birliği ve pozitiflik kültürüyle dünyanın en ilham verici ülkelerinden biri. Amerikalılar, iyi insanların bir araya gelip iş yaparak, para kazanarak ve büyüyerek her şeyi başarabileceğine inanıyor. Ancak bu iyimserlik, Amerikalıların bazı sert gerçekleri görmesini zorlaştırıyor.

Kisin, Batılı arkadaşlarının röportajlarda kendisini “yoğun”, “gülümsemeyen” ve hatta “öfkeli” olarak gördüklerini, Amerikan standartlarına göre bu izlenimlerin doğru olduğunu anlatıyor. Ancak kendi Rus ailesinden bir örnekle, bir okul fotoğrafına bakarken, “Hepinizin neden o aptalca Amerikan gülümsemesi var?” diye sorulduğunu aktarıyor. Ona göre Amerika’nın doğal varsayımı olan açık ve pozitif tutum, birçok yerde safdillik ve naiflik olarak görülüyor. Bu durum, Amerikalıları aldatılmaya karşı savunmasız bırakıyor, çünkü başkalarının iyiliğine inanma arzuları, onların iyi olmadığını fark etmeyi zorlaştırıyor.

Rusya’nın tarihi acılarla dolu: "Ne olursa olsun, güçlü bir lider düzeni sağlamalıdır, çünkü zayıf bir lider kaosa yol açar ve kaos, her ne pahasına olursa olsun önlenmelidir"

Kisin, Amerikan ve Rus kültürlerini anlayabilmek için, iki ülkenin tarihine bakılması gerektiğini söylüyor. ABD, bir kıtayı fetheden insanların ülkesi. Göçmenler, zorlukların üstesinden gelerek, birkaç yüzyıl içinde sıfırdan bir ulus inşa ettiler. Amerikan toplumu, yüksek güvene dayalı, girişimci ve iş birliğine açık bir toplum olarak şekillendi. Amerikan ruhu, karşılaşılan zorlukların üstesinden gelme hikâyeleriyle dolu: Büyük Buhran, II. Dünya Savaşı, ekonomik ve üretim gücüne dönüşüm.

Rusya’nın hikayesi ise çok farklı. Rusya’nın kurucu deneyimlerinden biri, Moğolların işgaliydi. Cengiz Han’ın torunları, 240 yıl boyunca Rus topraklarını işgal edip halkı boyunduruk altında tuttu. Hâlâ Rusçada, özellikle savaş ve vergiyle ilgili kelimelerde Moğolca kökenler görülür.

Bir diğer dönüm noktası, “Zor Zamanlar” (Smuta) olarak bilinen 15 yıllık kaos dönemidir. Bu süreçte nüfusun üçte biri kıtlık, hastalık ve yabancı işgaller nedeniyle yok olmuştur. Rusların bu dönemden çıkardığı temel ders: Ne olursa olsun, güçlü bir lider düzeni sağlamalıdır, çünkü zayıf bir lider kaosa yol açar ve kaos, her ne pahasına olursa olsun önlenmelidir.

Batının yanlış çevirdiği lider algısı

Kisin, Batı’nın Korkunç İvan’ı “Ivan the Terrible” olarak çevirmesini ironik buluyor. Oysa Rusçada kullanılan kelime “korkutucu” veya “dehşet verici” anlamına gelir. Bu, Batı’nın Rus liderlik anlayışını ne kadar az kavradığını gösterir.

Yüzyıllar boyunca İsveç, Litvanya, Polonya, Finlandiya, Napolyon ve Hitler gibi güçler Rusya’yı işgal etti. Her zaferin ardında büyük yıkım ve travmalar kaldı. II. Dünya Savaşı’ndaki zafer (Büyük Vatanseverlik Savaşı) kutlanır, ancak 20 milyon Rus yaşamına mal olmuştur; oysa ABD aynı savaşta 400.000’den biraz fazla kayıp verdi.

Rus Devrimi ve toplumsal kırılmalar

Amerikan Devrimi, bağımsızlık ve başarı hikâyesi olarak görülürken, yazar Rus Devrimi’nin, “düşmanlarını yok eden, özel mülkiyete el koyan ve onlarca yıl süren komünist bir terör saltanatının başlangıcı” olduğunu savunuyor. Amerikan İç Savaşı bile nihai birliğin bedeli olarak görülürken, Rus İç Savaşı toplumda derin yaralar açmıştır.

Putin ve onun kuşağı, 1950’lerde doğan Ruslar, Stalin’in işçi kamplarının, ekonomik durgunluğun ve Soğuk Savaş’ın yıkıcı etkileriyle büyüdüler. Gençliklerinde ülkeleri çöktü ve etraflarında kaos, istikrarsızlık, kayıp ve aşağılanma duyguları hakim oldu.

Putin değişmedi, hep böyleydi

Batı’da sıkça dile getirilen, Putin’in bir anda değiştiği ve “çıldırdığı” iddiasını Kisin saçma buluyor. Putin, eski bir KGB ajanı ve bu yapı, Stalin döneminde muhalifleri yok eden, hapseden, işkence eden bir istihbarat örgütünün doğrudan mirasçısı. Putin, özgür ve adil bir seçimle iktidara gelmedi; Yeltsin tarafından başkanlık koltuğuna getirildi ve 26 yıldır iktidarda. Muhalifleri Mikhail Hodorkovski, Boris Nemtsov, Aleksey Navalni ve Garry Kasparov ya öldü, ya hapse atıldı ya da sürgünde...

2014’te Kırım’ı ilhak ettiğinde, Putin askerlerinin varlığını inkâr etti, sonra madalyalarla ödüllendirdi. Ukrayna savaşının başlamasından bu yana hem liberal hem de milliyetçi eleştirmenlerini tasfiye etti; Igor Girkin-Strelkov hapse atıldı, Yevgeniy Prigozhin öldürüldü.

Rusya "Mantıklı akıl yürütmeye kapalıdır ve güç mantığına son derece hassastır"

Trump, Putin hakkında “Ukrayna’nın tamamını istiyor, sadece bir kısmını değil” diyerek bir gerçeğe işaret etmiş oldu. Kisin, nihayet Amerikalıların kiminle uğraştıklarını anlamaya başladığını söylüyor. Amerikalı diplomat ve Sovyet uzmanı George Kennan’ın 1946’da Washington’a gönderdiği ve Sovyetler Birliği’nin yayılmacı, ideolojik yapısını analiz eden ünlü mesajı, “Uzun Telgraf”ında yazdığı gibi, Rusya “Mantıklı akıl yürütmeye kapalıdır ve güç mantığına son derece hassastır.”

Kisin makalesinde, Trump’tan umutlu olduğunu ama bugüne kadar bu umudunun boşa çıktığını itiraf ediyor. Putin’i müzakere masasına oturtmak için sadece “öldürmeyi durdurma” çağrıları ve boş vaatler yetmez. Yaptırımları artırmak ve Ukrayna’ya kapsamlı, üst düzey askeri yardım sağlama tehdidi olmadan, Putin Amerika’nın blöfünü görmeye devam edecektir.

Kaynak: Free Press

:
share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın