Yazılar

Ercan'da Euro'lar neden şimdi beyan ediliyor? Provokasyon mu?

Yolcu beraberi limiti aşan nakit beyanlarının sayısı resmi kayıtlarda azalırken, limiti çok aşan Euro'lar neden son 3 aydır beyan edilmeye başlandı?

Milyonlarca Euro’nun beyan edilene kadar fark edilmeksizin Ercan Havalimanı’ndan geçtiğini artan haberlerden öğreniyoruz. Bu paraların gerçekte kimlere ulaştırıldığı, kimlere teslim edileceği ise gizliliğini koruyor. 

Türkiye’nin gümrük kapılarından çıkarken 25 bin TL ve üzeri; dövizde 10 bin Euro ve üzeri nakit para bildirilmek zorundadır

Türkiye Dışişleri Bakanlığı Web Sitesi, Türkiye’de Gümrük İşlemleri Yolcu Rehberi’nden...

Türkiye para gelsin de nereden gelsin dediğinden, bu paralara girerken bakmasalar da çıkarken bakıyorlar; hem de nasıl bakıyorlar... Öyle, yatırım yapacağım başka bir ülkede diye parayı çıkaramıyorsunuz. Bankadan gönder diyorlar. Olması gerektiği gibi…

Türkiye Dışişleri Bakanlığı Web Sitesi, Türkiye’de Gümrük İşlemleri Yolcu Rehberi’nden...

KKTC Gümrüğü'ne beyan edilmeden daha önce geçirilen bu paralar Türkiye’de de mi bildirilmemiştir? Hadi buradan geçti diyelim, ama Türkiye’den nasıl geçmiştir? Ya da Türkiye’de bildirilmiş buradan mı bildirilmeden geçilmiştir? 

En son olayda zanlı babanın, zanlı oğlu Ocak-Temmuz arasında 10 kere ve her seferinde 150 bin Euro’yu bildirmeksizin, toplam 1.5 milyon Euro’yu Ercan’dan geçirebilmiş. Baba oğulun toplam getirdiği paranın 30 milyon Euro olduğunun tespit edildiğini Polis Mahkeme'de açıkladı. Hepsi de Euro üstelik...

4/2008 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Yasası gereği 2008’de kurulan Mali Bilgi Edindirme Birimi’nin (MABEB) veri tabanı 2010 yılında kullanılmaya başlandı. Sisteme ‘K011’ kodu ile yolcu beraberi nakit beyanlarında nakdi para limitini aşan işlemler sadece 2018’den beri giriliyor. 

MABEB’in yıllık faaliyet raporlarına göre, Gümrük ve Rüsumat Dairesi’nin bildirdiği yolcu beraberi nakit beyanlarında nakdi para limitini aşan, 10 bin Euro ve üzerindeki işlemler 2019’da 68 iken, 2020’de 59; 2021’de 47 idi. Yolcu beraberi nakit beyanlarında nakdi para limitini aşan işlem sayısı düşüyor(du).

Kaynak: MABEB

Varsayalım ki 2015-2020 arası Polis Genel Müdürlüğü yapan ve hakkında birçok iddia ortaya atılan Polis eski Genel Müdürü Süleyman Manavoğlu’nun tartışmalı başarısızlığından ötürü daha önce bu paraların kimler tarafından getirildiği ve götürüldüğü çok iyi takip edilmiyordu. Ve gene farz edelim ki bu haberlerle daha çok karşılaşmamızın nedeni 2020 Temmuz başında göreve başlayan ve oldukça başarılı bulunan Ahmet Soyalan’ın Polis Kurumu’nu olabildiğince düzeltmesinden kaynaklanıyor. Ve bu kuşkusuz doğrudur. 

Şu ana kadar kuryelerle Ercan’dan ülkeye giren veya bir olayda Ercan’dan çıkarılmaya çalışılan toplam Euro miktarı 32 milyon Euro’ya ulaşmıştır. Tespit edilmemişlerle birlikte rakamın gerçekte kaç olduğu bilinmiyor. 

Bu paraları getirenlerin ya da götürmeye çalışanların adada kimlerle görüştüğünün Polis’in takibinde olması gerekir. Nitekim Polis’in boş durmadığına ve bazı baskınlar yaptığına dair duyumlar var.

Birileri mülk almak için, yatırım yapmak için para getirdim diyor; Polis de öyle bir durum olmadığını tespit ediyorsa bu paraların kimlere getirildiği nasıl ortaya çıkamıyor? Sonunda bu paraları alan ve bu paraları veren birileri var KKTC’de. Ve 'korkma da gümrüğe beyan et' diyorlar. Milyonlarca Euro’nun hangi adreslere teslim edildiği ortaya çıkarılmadıkça paralar gelmeye ve gitmeye devam edecektir. Böyle yasa dışı para girişi yapılamayacaksa, yolunu bulup bu sefer kripto para olarak gelecektir.

Buradan başka ne anlayabiliriz? Birilerinin burada Euro’ya ihtiyacı var diye fikir yürütsek, bu ülkede her yerde Euro’dan ziyade Sterlin kullanılır. Ev alırken de araba alırken de… Euro Kıbrıs’ın güneyinin resmi para birimidir. Yasa dışı betçiler çoktan kriptoya geçti. Falyalı’nın iddia edilen kripto paralarının akıbeti halen aydınlanmadı. Kripto işinde de neredeyse her şey Dolar’la yürüyor. Yasa dışı betçiler hiç aptal değil, bilakis büyük dolandırıcılardır. Hayatta böyle parayı beyan ettirerek avlanmazlar.

Kötü yönetilen bazı kumarhaneler deseniz, hiçbir casino böyle riskler almaz. 9 bin 999 olarak parayı gönderebilecekleri bir sürü çalışanları var.

Uyuşturucu satıcıları? Onlar her şeyin en karasını bilir, hiçbir şeyi beyan etmezler. 'Beyan' kelimesi defterlerinde yazmaz.

Siz hiç yakalanacağını bile bile bir para babasının ya da anasının kuryesine yüzbinlerce Euro’sunu gümrüğe beyan ettirteceğine ihtimal veriyor musunuz? Demek yakalanmayacaklarını düşünüyorlar. Bu ancak siyasetin kirli kollarının ‘güvenilir’ olduğunu düşünenlerin işi olabilir.

FETÖ parası ya da PKK parası desek gene yerine oturmuyor.

KKTC’ye bu kadar parayı farklı seferlerde göndermek için çok fazla kara parası olması lazım insanın. Fazla varlıklı olanların avukatları, danışmanları ve muhasebecileri de vardır. Yasa dışı gelir sahiplerinin tuttuğu kuryelerse ne denirse onu yapar. Gümrüğe beyan yoluyla kara para aklanma girişimi gördünüz, duydunuz mu? Yapılan gözaltıların biri ihbar diğerlerinin hepsi sınır kapısında gümrüğe yapılan bildirimlerden… Türkiye’ye gelen para zaten geliyor. Kimse çok da bir şey sormuyor. Orada mülk almak çok kolayken, binbir çeşit çakal, sürekli yenilenen farklı para aklama yolunu denerken neden KKTC’ye gelsin bu para ve beyan edilsin?

Buradan ne anlaşılır? Falyalı vefat; bazı siyasilerin Türkiye'nin 2023 seçimleri için risk alamadıklarını ve önümüzdeki yıllar için para depolamaya çalıştıklarını mı? Ya da bir taşla iki kuş mu? Hem seçimlere para lazım hem de provokasyona mı ihtiyaç var bu aralar? Tezgâh neyse Kıbrıs’ın bütününe yönelik bir provokasyon olabilir bu. Paralar Euro; yaratılan şüphe suç gelirinden elde edildiği düşünülen paranın güneye geçirilmek istendiği yönünde… 

Galiba olabilecek en amatör cinayetle Falyalı’nın infaz edilmesinden sonra bizim toplum için ne dersek ona inanırlar sanılıyor. İnfazcı bizzat mafyanın kendisiydi hatırlarsanız… Azmettirmekle kalmadı; bizzat kendi yaptı! Mustafa Söylemez meslekten menedilmiş, eski komiser, polis olacak üstelik! İnsan ardında bu kadar mı iz bırakır? Üzerine sabah sabah gider hem de Sedat Peker’in akrabası olduğu ileri sürülen Metin Süs ile iç ve dış güvenlik kamerası olan bir yerde kahvaltı mı eder… Neden Falyalı’nın ardından davaları takip etmiyormuşuz? Gerek yok da ondan. Kapalı olanla, üstü örtülendir kıymetli olan. Göstere göstere yapılan her işin arkasında, kapatılmak istenen bir gerçek yatar. Oraya bakmak gerekir.

Yani Falyalı’dan sonra yedik yuttuk olan biteni; şimdi de kara parayı güneye geçireceklerdi iddiasına da kanacağımız varsayılıyor olabilir. Alanya'dan yasa dışı yollardan tekneyle cinayet işlemeye gelinebiliyorsa, kara para da Ercan'dan gelir mi diyeceğiz? Konu Söylemezler Çetesi ile bağlantılıdır gibi bir iddia yükseltmiyoruz tabii ki... Sadece bu paraların kimlerin hesabına Ercan’a getirildiği ve Ercan’dan çıkartılmaya çalışıldığı belirlenmediği sürece Türkiye'nin girdiği o gri listeden nasıl çıkacağını merak ediyoruz...

Gümrüğe beyan ettiler, Polis de gidip gözaltına aldı. Eee ya sonra? Polis, kuryeyi gerçekte kim tutmuş, bu paralar gerçekte kimlere gönderilmiş çözmedikten sonra... Zaten bizde azmettiriciler hiç yakalanamaz! Nedense adamları yakalanınca Polis büyük bir başarı göstermiş sayılır. Adamları tutanlar bu sefer yeni elemanları ile suç işlemeye devam ederler. Esas suçlular dışarda, yakayı ele veren adamları içerde! Onlar bile zor yakalanabiliyor...

Ercan’dan geçen, giden paralarda gözaltına alınanlar beyanda bulunduklarından veya bilinen bir olayda önceden ihbar yapıldığından yakalandı. Öyle özel bir operasyonla, takiple falan değil. Bu paralar beyansız, ihbarsız nasıl geçiyor da fark edilmiyor? Para geçiyorsa daha neler geçiyor oraya girersek hiç çıkamayız. X-Ray görmez, koklayıcı köpekler fark etmez anca beyan edilince…

Kara para gelince bizi tanıyacaklar ya güya… Bazı siyasiler madem bizi tanımıyorlar, kara para da gelsin uyuşturucu baronu da diyorlar ya… Hatta uyuşturucu kaçakçılarına Mark Buddle'da olduğu gibi oturma izni de veriyorlar ya… Her yosunlu, kirli taşın altından siyasiler çıkarken seçim parasının yanında, belki gizli eller kuzey-güney sınırlarını kapatmak istiyordur.

Biz bize kalalım, her yabancıya 4 ev satalım! Ev alan, sonra vatandaş da olur, hatta Cumhurbaşkanı da yakında Rus kökenli bir KKTC vatandaşı olabilir pekâlâ. KKTC sonsuza kadar yaşasın ve satılmadık Rum mülkü kalmasın, bütün mesele budur nihayetinde. Tek farkla, bizim, hadi hepsini katmayalım ‘bazı’ diyelim; milliyetçi siyasiler bu düzen böyle sürsün istediklerinden Türkiye’ye ilhaka/taksime sonuna kadar karşıdırlar. KKTC kapalı kalacak, onlar çalmaya devam edecek ve bu yolda tüm provokasyonlar mübah olacak. İnanırsanız...

Can Sarvan’a cansarvan@mikro-makro.net’den doğrudan ulaşabilirsiniz.
:

Yorumunuz

share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın