Dünya

WSJ: ‘Akkuyu Nükleer Santrali NATO için potansiyel güvenlik riski’

Gazete, 'Rusya neden bir NATO ülkesinde 25 milyar dolarlık bir nükleer santral inşa ediyor?' diye sordu.

Amerikan Wall Street Journal (WSJ) gazetesi, “Rusya neden bir NATO ülkesinde 25 milyar dolarlık bir nükleer santral inşa ediyor?” başlıklı görüntülü haberinde, Türkiye’de yapımı süren 25 milyar dolarlık Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin Türkiye için tarihi bir yatırım olsa da NATO açısından potansiyel bir güvenlik riski oluşturduğunu bildirdi.

'Zafiyet'

Haberde, santralin finansmanını sağlayan, inşa eden ve önümüzdeki 60 ila 80 yıl boyunca işletecek olan Rusya ile NATO arasındaki ilişkilerin son derece gergin olduğu hatırlatılarak, bu durumun “bir zafiyet” anlamına geldiği ileri sürüldü.

Rusya ile Türkiye arasındaki söz konusu yüzyıllık ortaklığın bölge ve NATO’nun geleceği açısından ne anlama geldiği sorgulanan haberde, Türkiye’nin enerji bağımlılığını azaltma çabasına dikkat çekildi. Coğrafi konumu sayesinde birçok büyük doğalgaz ve petrol boru hattına ev sahipliği yapan Türkiye’nin, enerji arzının yüzde 70’inden fazlasını Rusya, İran ve Azerbaycan gibi ülkelerden sağladığı vurgulandı. Ankara’nın onlarca yıldır enerji ihtiyacını çeşitlendirmeye çalıştığı, ancak öncesindeki nükleer santral girişimlerinin 1950’lerden itibaren siyasi ve ekonomik istikrarsızlık nedeniyle sonuçsuz kaldığı ifade edildi.

Rosatom’un Akkuyu’da inşaattan işletmeye, personel temininden söküm sürecine kadar tüm aşamaları üstlendiğine ve bağımlığa dikkat çekildi

WSJ, 2010 yılında imzalanan “Yap-Sahip Ol-İşlet” modelindeki anlaşma ile Rusya’nın devlet nükleer ajansı Rosatom’un Akkuyu’da inşaattan işletmeye, personel temininden söküm sürecine kadar tüm aşamaları üstlendiğini aktardı. Rusya’nın Akkuyu’da yaptığı şeyin sektör açısından son derece benzersiz ve birçok açıdan bu modelin ilk testi olduğu kaydedildi. 2018’de başlayan projede dört reaktörün toplam 4,8 gigavat kurulu güç kapasitesine ulaşarak Türkiye’nin elektrik ihtiyacının yaklaşık yüzde 10’unu karşılayacağı, bu miktarın İstanbul’u neredeyse tamamen beslemeye yeteceği belirtildi.

Habere göre, 15 yıllık enerji alım anlaşması kapsamında Türkiye elektriği sabit fiyattan alacak ve yılda yaklaşık 7 milyar metreküp enerji ithalatını azaltacak. Ancak WSJ, bunun Rusya’ya NATO üyesi bir ülkede onlarca yıl sürecek kalıcı bir nüfuz alanı sağladığını vurguladı.

İncirlik Üssü ile Kürecik Radar İstasyonu'na ev sahipliği yapan NATO üyesi Türkiye'de Rusya onlarca yıl sürecek kalıcı bir nüfuz alanı sağlayacak

Haberde, “Anlaşma imzalandığında Batı ile Rusya’nın ilişkileri iyiydi ta ki Rusya Kırım’ı kontrol altına alana kadar. NATO üyesi Türkiye’nin bir Rus savaş uçağını düşürmesiyle gerginlik daha da arttı. O günden bu yana Moskova ile NATO arasındaki gerilimin yükselmesi, Rusya’nın Akkuyu üzerindeki sahipliğine yönelik endişeleri büyüttü. Türkiye, NATO’nun güneydoğu kanadında önemli bir üs konumunda ve İncirlik Üssü ile Kürecik Radar İstasyonu gibi kritik NATO tesislerine ev sahipliği yapıyor. Ayrıca, ittifakın en büyük ikinci ordusuna sahip. Eleştirmenler, gerilim daha da tırmanırsa Rusya’nın santral üzerindeki mülkiyetinin bölgedeki etkisini artırabileceğini düşünüyor.” denildi.

Askeri ve siyasi risk tartışmaları

Haberde, Akkuyu Limanı’nın lojistik amaçla kullanılmasına rağmen, Türkiye’de muhalefetin Rusya’nın burayı askeri amaçlarla kullanabileceği yönündeki endişelerine yer verildi. Türkiye Savunma Bakanlığı ise tesislerin planlı hazırlık ilkelerine uygun olduğunu belirtti. Projeyi eleştirenlerin ise Moskova’nın santrali gerektiğinde bir “siyasi pazarlık” olarak kullanabileceği, yakıt sevkiyatını durdurabileceği, bakımı askıya alabileceği veya santrali kapatabileceği uyarısında bulunduğu kaydedildi. 2022 ve 2023’te, siyasi ilişkilerin kötü olduğu bazı eski Sovyet reaktörlerine sahip ülkelerin, Rusya’dan nükleer yakıt alamazlarsa nereden temin edeceklerini bulmakta zorlandıklarına dikkat çekildi.

Türk mühendisler bu santral için gerekli bilgi ve deneyimi yalnızca Rusya’dan edinebilecek

WSJ, Rusya’nın devlet destekli krediler sunabilmesi ve sıfırdan santral inşa etme kapasitesinin Ankara için cazip bir teklif sunduğunu aktardı. Rosatom’un dünya genelinde onlarca ülkede proje yürüttüğü ve nükleer reaktör ihracatında lider konumda olduğu belirtildi. Akkuyu’da inşa edilen Sovyetler Birliği döneminden miras VVER tipi reaktörlerin, işletme ve bakım konusunda yalnızca Rusya’dan sağlanabilecek uzmanlık gerektirdiği vurgulandı.

Ayrıca şu değerlendirme yapıldı: “Bunca tartışmaya yol açan sahiplik modeli aslında Türkiye için cazip hale gelmesinin de nedeni oldu. Rusya, devlet destekli krediler sağlayabildi ve genellikle özel şirketlerin bu imkânı yok. Ayrıca tek bir tedarikçinin sıfırdan bir santral inşa etmesi de nadir görülen bir durum. Günümüzde onlarca tesisle anlaşması olan Rusya, dünyada nükleer projeler inşası ve işletiminde lider konumda. Rosatom, son on yıllarda diğer tüm büyük tedarikçilerden daha fazla reaktör ihraç etti. Akkuyu’da inşa edilen, Sovyetler Birliği döneminde geliştirilen amiral gemisi VVER reaktörleridir. Türk mühendisler bu santral için gerekli bilgi ve deneyimi yalnızca Rusya’dan edinebilecek. Bu da bağımlılığı derinleştiren bir başka unsur ve kesinlikle Rusya için bir kazanım. Ancak Rosatom’un projeye yaklaşık 25 milyar dolar yatırdığı düşünülürse Rusya’nın da çok şey riske attığı söylenebilir. Maliyeti geri kazanmak on yıllar alabilir. Dolayısıyla Türkiye ve Rusya’nın operasyonel bir siyasi ilişkiyi sürdürmesi için çok sayıda teşvik mevcut. Bu santral de bunlardan biri.” 

Gecikmeler ve geleceğe yönelik planlar

Haberde, Ukrayna işgali sonrası tedarik zincirinde yaşanan aksaklıkların projeyi geciktirdiği, bazı parçaların Çin’den temin edildiği aktarıldı. İlk reaktörün 2026 sonunda devreye alınması, santralin ise 2028’de tamamlanmasının hedeflendiği belirtildi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, nükleer santrali Türkiye’yi küresel güç konumlandırma araçlarından biri olarak gördüğü ifade edildi. Türkiye’nin yeni santral projeleri için farklı ülkelerle temas halinde olduğu, ancak Türkiye Enerji Bakanlığı’nın Rusya’nın bu alanda hâlâ avantajlı konumda olduğunu açıkladığı kaydedildi.

WSJ, Türkiye’nin kendi nükleer santralini inşa edebilecek kapasiteye ulaşmasının zaman alacağını, o zamana kadar Akkuyu’nun Ankara-Moskova ilişkilerinin seyrini belirleyen en önemli yatırımlardan biri olarak kalacağını yazdı.

WSJ'nin görüntülü haberini linkten izleyebilirsiniz.

:
share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın