Dünya

Gazze işgaline karşı çıkan İsrail halkı genel greve çıkmayı düşünüyor

İsrail’in en büyük sendikası ile rehine aileleri genel grevi görüşüyor.

İsrail’de hükümete karşısında yapılan çok sayıda miting istenilen siyasi etkiyi yaratmadı ve 9 Ağustos Cumartesi günü düzenlenen son gösteriyle birlikte yorgunluk artıyor. Gösteride 60.000 kişi bir araya geldi ve "İsraillileri dinlemeyen hükümet" karşısında, başka eylem yolları değerlendiriliyor.

"Bu hükümete karşı bir devrim yapmalıyız. Ama bunu nasıl yapabiliriz?" 

57 yaşındaki Miri Rozovsky, İsrail toplumunun Benjamin Netanyahu hükümetine öfkelenen kesimlerinin karşı karşıya olduğu soruyu özetliyor: "Bu hükümete karşı bir devrim yapmalıyız. Ama bunu nasıl yapabiliriz?" 

Hükümetin 8 Ağustos Cuma günü, yaklaşık iki yıldır İsrail ordusunun ateşi altında olan Filistin topraklarının kademeli olarak işgal edileceğini duyurması, her cumartesi rehinelerle dayanışma gösterisi yapan binlerce kişi arasında korkuya neden oldu.

22 yaşındaki öğrenci Tomer Pelts ise "Hükümet İsraillileri dinlemediği için hareketi sertleştirmeliyiz. Bu greve gitmek anlamına geliyorsa, gideriz." diyor.  

60 yaşındaki teknoloji yöneticisi ve eski özel kuvvetler mensubu bir kişi ise adını vermek istemeyerek Fransız Le Monde gazetesine şöyle konuştu: "Grev. Ya da vatandaş direnişi. Çünkü kimse Gazze'yi işgal etmek istemiyor: Ahlaki, maddi ve insani bedelini biliyoruz."

22 aylık savaş ve onlarca mitingin ardından, rehine hareketi bir dönüm noktasında. Anketler, kamuoyunun başka bir hedef yerine geri dönmeyi tercih edeceğini gösteriyor, ancak mitinglerin şimdiye kadar hiçbir siyasi etkisi olmadı. Cumartesi akşamı, organizatörler Tel Aviv'de 60.000 kişinin olduğunu açıkladı; bu rakam, geçen haftaki miting için yapıldığı gibi oldukça iyimser bir tahmin. Her halükârda, katılım Eylül 2024'te Hamas tarafından infaz edilen altı rehinenin ordunun gözaltı merkezine getirilmesi üzerine birkaç yüz bin kişinin toplandığı mitingden çok uzakta.

“Bütün bunları durdurmanın tek bir yolu var: Her şeyi engellemek."

Protestocular bezginliklerini dile getiriyor. Önemli bir kısmı, Hamas saldırısından önce, 2023 başlarında Netanyahu hükümetinin yargı reformuna karşı defalarca yürüyüş düzenlemişti. Bazı aileler üsluplarını ve yöntemlerini değiştirmekten yana. Matan'ın annesi Einav Zangauker, başbakanı hedef alarak, "Gazze'yi işgal ederseniz ve rehineler öldürülürse, sizi kamusal alanlarda, kampanya sırasında, her zaman, her yerde takip edeceğiz. (...) Elleriniz rehinelerin kanına bulanacak." diye uyardı. Anne ayrıca İsrail toplumunun tamamına seslenerek, X’ten, "grev çağrısı yaptığımda yanımda olacak mısınız?" paylaşımını yaptı. Bir diğer anne Vicky Cohen de İsrail medyasının aktardığı aynı gözlemi yaptı: "Bütün bunları durdurmanın tek bir yolu var: Her şeyi engellemek."

İsrail’in en büyük sendikası ile aileler genel grevi görüşüyor

Haaretz gazetesine göre, ailelerin genel grevi görüşmek üzere pazar günü bir araya gelmeleri bekleniyor. Ülkenin en büyük sendikası olan ve şimdiye kadar özellikle temkinli davranan Histadrut ile görüşmelerin sürdüğü bildiriliyor. Miri Rozovsky, "Histadrut Sendikası Başkanı Arnon Bar-David'in telefonuna mesaj bombardımanı yaparak grevin gerekli olduğunu bildirdik." diyor.

Daha önce Mart 2023'te, hükümetin sözde yargı reformuna karşı gösteriler sırasında genel greve başladı ve Netanyahu hükümetinin planlarını askıya almaya zorladı.

Muhalefetse destek arıyor. Şimdiye kadar hiçbir lider muhalif hareketi taşıyıp somutlaştırmadı. Aylardır ailelerin yakınları, hükümetin kararları üzerinde hiçbir etki yaratmadan geçit törenlerinde ve medyada boy gösterdi. "Bir sonraki seçimi beklemeyin! Savaş şimdi bitmeli. Mum yakmak yeterli değil; topluca sokaklara dökülmeliyiz." dediler. 

Gazze Şeridi'nin işgalini önlemek için Trump'tan müdahale etmesini istiyorlar

Aileler, tıpkı birkaç gün önce 500'den fazla eski istihbarat görevlisi gibi, Gazze Şeridi'nin işgalini önlemek için müdahale etmesi için yalvararak, bir kez daha ABD Başkanı Donald Trump'a yöneldi.

"Savaşı durdurmak için dünyanın geri kalanına ihtiyacımız var," diye ısrar ediyor Miri Rozovsky. Aşırı sağın koalisyon içindeki ve dolayısıyla ülke yönetimindeki yerini eleştirerek: "Bu aşırı sağ azınlıkta, savaş karşıtları çoğunlukta, ama en ağır basan o." diyor.

Haberin tamamı için bkz. Le Monde

:
share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın