Özel Haber

İtirafçı kaçtı; Altınbaşlar 2 çeki de ödedi! Davaya ne oldu?

Vakkas Altınbaş, Mehmet Altınbaş ve yurt dışındaki Orkun Altınbaş’ın yargılandığı dava kapatılmaya mı çalışıyor?

Hüseyin Cahit Lido’nun mülklerini sahtekârlıkla almak için ‘resmi evrakta sahteleme’, ‘sahtelenmiş evrağı tedavüle sürme’ ve ‘sahte davranışla kayıt temini’ suçlamaları ile Altınbaş Holding sahiplerinden Vakkas Altınbaş, Mehmet Altınbaş ile Ahmet Bayraktar, Refet Uzun ve Kemal Yorgancıoğlu’na açılan davada ürkütücü gelişmeler yaşanıyor.

Hüseyin Cahit Lido’nun 9 Ağustos 2017’deki ölümünden önce, Lido ve Vakkas Altınbaş ve şirketi Dia Towers Mall arasında 29 Ağustos 2016’da bir satış sözleşmesi imzalanmış, Lido’nun Yukarı Girne’de, Mete Adanır Caddesi’ndeki değerli mülkünü satın alan Vakkas Altınbaş ve şirketi toplam alım bedeli olarak 7 milyon 50 bin sterlinlik bir meblağ üzerinde anlaşmıştı. 

Çekler kısa bir süre önce ödendi

Hüseyin Cahit Lido yaşarken 4 milyon sterlini peşin ödenen bedelin bakiyesi, biri 12 ay, diğeri 24 ay vadeli 1 milyon 525 bin sterlinlik iki çek, toplam 3 milyon 50 bin sterlin olarak davada yargılama süreci henüz başlamamışken kısa bir süre önce ödendi. 

Mikro-Makro birden fazla güvenilir kaynaktan çeklerin son bir ay içerisinde ödendiğini teyit etti.

Polis tarafından yapılan soruşturma sonucunda, Vakkas Altınbaş, Mehmet Altınbaş ve Orkun Altınbaş’ın Hüseyin Cahit Lido’nun ölümünü fırsat bilerek, Lido’nun imzaladığı satış sözleşmesine konu mülkün dışındaki diğer mülklerini de ele geçirmek için sahte bir sözleşme hazırladıkları ileri sürülmüştü. 

Altınbaşların imzaladığı sahte sözleşme bizzat Altınbaşlar tarafından Mahkeme'ye sunulmuştu...

Altınbaşların gerçek sözleşme konusu iki çekin ödemesinin durdurulması talebiyle, hazırlattıkları sahte sözleşmeyi Mahkeme’ye sundukları ve alınan yerin dışında Lido’ya ait 18 ayrı mülkün kendilerine devrini istedikleri iddia edilmişti.

Soruşturmada itirafçı olan Ahmet Bayraktar, Hüseyin Cahit’in vefatından yaklaşık 2 ay sonra Vakkas Altınbaş’ın kendisi ile görüştüğünü öne sürmüştü. Bayraktar Polis’e verdiği ifadede, Vakkas Altınbaş’ın Hüseyin Cahit’e ait 18 ayrı koçanlı malı satın aldıklarına dair geçmiş tarihli sahte bir sözleşme hazırlayacaklarını, Lido’nun vekili olarak Bayraktar’ın sahte vekalete ve sahte sözleşmeye imza atması halinde kendisine 1 milyon sterlin ödeme yapmayı teklif ettiğini söylemişti.

Polis, Ahmet Bayraktar’ın teklifi kabul ettiğini, avukat Refet Uzun’un da 2017 yılı içerisinde sahte sözleşmeyi hazırladığını beyan ettiğini açıklamıştı.

Polis Mahkeme’de, Bayraktar’ın daha sonra kendisini Hüseyin Cahit Lido’nun yetkili vekili olarak göstermek için 16 Haziran 2017 tarihinde Mehmet Ormancıoğlu ile birlikte geriye dönük bir sahte vekalet hazırladıklarını itiraf ettiğini, 3 Ekim 2016 tarihinde imzalanmış gibi gösterilen sahte sözleşmenin tasdik memuru Kemal Yorgancıoğlu tarafından tedavüle sürüldüğünü ifade etmişti.

Sahte sözleşmede imzaları bulunan zanlı Vakkas Altınbaş, Mehmet Altınbaş ve zanlı konumunda olup yurt dışında olan Orkun Altınbaş’ın yapılan muhaceret kontrollerinde 3 Ekim 2016 tarihinde ülkede olmadıkları tespit edilmişti.

Plana göre, Altınbaşlar Hüseyin Cahit’e o tarihlerde ödemedikleri 2 vadeli çek karşılığında gerçekte satın aldıkları Yukarı Girne’deki yerin dışında ayrıca 18 mülkü de 2 çeki ödeyerek Hüseyin Cahit Lido’nun varisleri tarafından kendilerine devredilmesini sağlayacaktı. Böylece, Hüseyin Cahit’in varislerine kalacak 3 milyon 50 bin sterlin ve Ahmet Bayraktar’a ödenecek 1 milyon sterlin karşılığında Lido’nun hem Yukarı Girne’deki mülkünü hem de yanı sıra başka bölgelerdeki 18 ayrı koçanlı diğer mülklerini de ele geçireceklerdi.

16 Kasım 2019’da diğer zanlılarla birlikte yurt dışı yasağı konulan itirafçı Ahmet Bayraktar’ın yurt dışına kaçması, davanın bir türlü ilerletilmemesi, ardından yaklaşık 1 ay önce iki çekin de Altınbaşlar tarafından ödenmesi davanın geri çekileceği yönünde spekülasyonların artmasına neden oldu.

Yüksek Mahkeme 'yaygın işlenen suçlarda kamu menfaatinin korunması ilkesi uyarınca caydırıcı ve ibret verici cezalar verilmesi'ni emretmedi mi?

KKTC’de en yaygın işlenen 2. suç niteliğindeki resmi evrak sahteleme ve tedavüle sürme suçu karşısında, Yüksek Mahkeme tarafından alınan kararlarda işlenen suçların yaygınlığı dikkate alınarak 'kamu menfaatinin korunması ilkesi uyarınca caydırıcı ve ibret verici cezalar verilmesi' emirleri Altınbaşlara işletilmiyor mu? 

Varlıklı olanlar dolandırıcılık yapma hakkına mı sahiptir? Ensesi kalınlar yargılanmaktan neyin karşılığında kurtarılır? 

Altınbaşlar davasının ilerlememesi bir yana, dosyanın kapatılması ile Altınbaşların cezasız kalabileceklerine yönelik duyumlar yeni bir tartışma konusu yarattı. Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı olarak zenginlerin resmi evrak sahtelemeleri, sahtelenmiş evrağı tedavüle sürmeleri cezasız kalabilecekse aynı suçu işleyenler neden kodeste? Öyleyse, varlıklı olanlar dolandırıcılık yapma hakkına mı sahiptir? Ensesi kalınlar yargılanmaktan neyin karşılığında kurtulabiliyor? 

Polis’in bildiği gibi Savcılık da Hüseyin Cahit Lido’nun yaşarken Altınbaşlarla imzaladığı, 21/09/2012 tarihli sonradan iptal edilen sözleşmenin içeriğini biliyor olmalıdır. 

Polis de Savcılık da Altınbaşların Hüseyin Cahit Lido’ya çok daha önce 2012’de 1 milyon sterlin ödediklerini ve mülkün % 50’sinde yapacaklarını iddia ettikleri AVM’nin işletmesinden % 50 gelir vadettiklerini, sonradan bu sözleşmeden cayarak toplam 1 milyon sterlin daha ödeyerek 2 milyon sterline Yukarı Girne’deki mülkü ucuza kapatmaya çalıştıkları gerçeğini bilmiyor mu? O ilk sözleşmede etik pahasına bir tarafın avukatı, diğer tarafın danışmanı aynı hukukçu; H.E değil miydi? İlk sözleşmenin ayrıntılarını aktaracak başka şahitler de var. Polis ve Savcılık bu detayları bilmiyorsa, açık isimleri ile detayları Mikro-Makro yayınlayacaktır.

Kamu yararı uyarınca caydırıcı cezalar verilmesi gereken bir suçlamada dava ilerletilmeyerek kamu yararı korunabilir mi?

İtirafçı zanlı Bayraktar yurt dışına dava kapatılsın diye mi kaçırıldı? 2 çek son 1 ay içinde dava düşsün diye mi ödendi? İtirafçı kaçtı, çekler ödendi diye dava kapatılmaya mı çalışılıyor? Kamu yararı uyarınca caydırıcı cezalar verilmesi gereken bir suçlamada dava ilerletilmeyerek kamu yararı korunabilir mi? Eğer öyleyse böyle daha düştü düşecek, zenginlerin yargılanmayacağı iddiasını destekler nitelikte daha kaç dava var?

Bir yerel bankanın eski yöneticisi H.K’nın davası ne oldu?

Bir yerel bankanın eski yöneticisi H.K’nın davası ne oldu mesela? Zarar-ziyanı ödedi diye o dava da düşmek üzere mi?

Gazeteci Ali Kişmir 10 sene hapis cezası ile yargılanır, polis Vasvi Arkın davası devam ederken Altınbaşlar yargılanmaktan kurtulacak, başka bir olayda H.K sıyrılacak mı gerçekten?  

Bu haberle ilgili herhangi başka bir bilgi ve/veya belgeye sahipseniz Mikro-Makro’ya iletisim@mikro-makro.net’den veya +90 533 852 60 63’den ulaşabilirsiniz.
:
share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın