Özel Haber

KKTC’de fiyatların çok daha yükseleceğini öngörüyoruz

Yüksek enflasyon nedeniyle yoksulluğun arttığı KKTC’de alım gücü düşen halk zamlı elektrik faturalarını ödemekte ciddi güçlük yaşayacak. Elektrik zammının işletme giderlerini artırmasının fiyatlara etkisi ise zammın ilk açıklandığı günlerden çok daha yüksek olacak. 

KKTC’de UBP ağırlıklı koalisyon hükümetinin istifasının dün Cumhurbaşkanı Ersin Tatar tarafından kabul edilmesi sonrasında yeniden hükümet kurulma çalışmalarının icraat bekleyen KKTC halkına 30 ila 45 gün kaybettireceği tahmin ediliyor. 

Geçen 26'ıncı hükümet döneminde elektrik ve alkol zammında indirime yönelik alınan kararın Resmi Gazete’de yayınlanmamasından ötürü önceki zamlar yürürlükte ve elektrikte Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (KIB-TEK) yönetiminin bayramdan hemen sonra zamlı faturaları yurttaşlardan ve işletmelerden ödemesini talep etmesi bekleniyor.

Yüksek enflasyon nedeniyle yoksulluğun arttığı KKTC’de alım gücü düşen halk zamlı elektrik faturalarını ödemekte ciddi güçlük yaşayacak. Elektrik zammının işletme giderlerini artırmasının fiyatlara etkisi ise zammın ilk açıklandığı günlerden çok daha yüksek olacak. 

Zaten ekonomik bir istikrarsızlık yaşayan KKTC’de hükümetin istifasının UBP’nin adayı olarak seçilmiş olan Cumhurbaşkanı Tatar tarafından kabul edilmesi ve ortaya çıkan belirsizliklerden ötürü iş piyasasındaki güven kaybı ile siyasi istikrarsızlık artarak âdeta fırladı. Siyasi istikrar ile ekonomik istikrar arasında son derece yakın bir ilişki oluduğunu biliyoruz. Buna bir de yüksek enflasyonun enflasyon belirsizliğine yol açtığını eklemek gerekiyor.

Türkiye’ye bağımlı bir ülke olarak Türkiye’de merkez bankasının enflasyonu kontrol altına almak için faizi artırmama tercihi ve bankanın 2019-2021 arası 4 başkan değiştirmesi ile yaşanan güvenirlik kaybı Türkiye’de bireylerdeki enflasyonist beklentileri hızlandırdı. Üzerine Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle küresel enflasyonun artması bindi. Bu da fiyatların hem daha da yükselmesine ve hem de fiyatların istikrarsızlaşmasına sebep oldu. Yüksek enflasyon enflasyon belirsizliğini daha da artırdı.

Tüm bu sürecin KKTC’ye etkileri, enflasyon belirsizliğine eklemlenen siyasi istikrarsızlığın ekonomik istikrarsızlığı artırması ve yaşanan güven kaybı ile enflasyonun beklenenin çok daha üzerinde yükselmesi olacak. 

KKTC’deki kötü yönetim, yetkileri elinde tutan bakan, başbakan ve cumhurbaşkanlarının sebepsiz zengileşmesini sağlarken halk ve iş dünyası kötü yönetimden her geçen gün daha büyük kayıp yaşıyor. 

Türkiye’de iktidarın KKTC’deki seçimlere ve hükümetlere müdahalesine kendi çıkarlarını korumak ve yükseltmek için izin veren siyasiler zaten oynak olan siyasi istikrarsızlığın tavan yapmasına sebep oluyor. Ancak gasbedilen Rum mallarının partizanlar arasında dağıtılması, kara paradan farklı sektörlerin nakit akışını sağlaması ve usulsüzlüklerle memur olma güdüsü halkın değişik kesimlerine çıkar sağlıyor. 

Sonuç olarak halkın bazı kesimlerinin çıkarlarıyla siyasilerin çıkarlarının örtüşmesi, UBP’nin yanı sıra diğer partilerin de iktidara geldiklerinde düzeni değiştirmekten kaçınmasına ve mevcut düzenin devamına neden oluyor. KKTC’de siyasal partilerin düzeni değiştirme söylemi hiçbir şekilde hayata geçmiyor. Herhangi bir parti de Ankara’dan kaynak almaksızın ve Ankara’nın Kıbrıs Türk halkının iradesine müdahalesine açık kapı bırakmaksızın nasıl düzeni değiştireceğine dair elle tutulur bir program sunmuyor.

Bu haberle ilgili herhangi başka bir bilgi ve/veya belgeye sahipseniz Mikro-Makro’ya iletisim@mikro-makro.net’den veya +90 533 852 60 63’den ulaşabilirsiniz.
:
share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın