ABD’de 9 Eylül 2023 günü, beyaz bir pikapta bulunan iki adam, 33 yaşındaki Scott Spivey’i otoyolda 9 mil (yaklaşık 14,5 km.) boyunca takip etti. Spivey aracından inip “Beni bir daha takip etmeyin” diye bağırdı. Elinde 45 kalibrelik bir tabanca vardı. Saldırganlar, Spivey’in önce ateş ettiğini, kendilerinin de 9 mm’lik tabancalarla toplamda 40 el ateş açtıklarını iddia etti. Yetkililer, saldırganların ifadesini esas aldı. Görgü tanığı yoktu. Olay, Güney Carolina eyaletinin meşru müdafaa yasası kapsamında değerlendirildi ve dosya kapatıldı.
Ölen Scott Spivey’in ablası Jennifer Foley (37) bu kararı kabullenemedi. Kişisel çabasıyla aylarca süren bir araştırma yaptı. Polis dosyalarındaki saatlerce süren telefon görüşmelerini, kısa mesajları ve video kayıtlarını inceledi. Bu belgeler, meşru müdafaa anlatısını çürüten noktalarla dolu olduğunu ortaya koyuyordu. Buna rağmen olayı araştıran soruşturma memurları bu noktaları görmezden geldi. Foley’nin bulguları Amerikan iş gazetesi Wall Street Journal’ın geçen nisanda yayımladığı iki makalede geniş yer bulunca kamuoyu olaya aniden dikkat kesildi.
Abla Foley Güney Carolina Başsavcılığı'na iki kez ulaşarak dosyanın yeniden açılmasını talep etti ancak sonuç alamadı.
O sıralarda Cumhuriyetçi eyalet vekili Kevin Hardee, halktan gelen sorulara yanıt verirken, “Birini 9 mil boyunca kovalayıp sırtından vurduğunuzda buna nasıl meşru müdafaa diyebilirsiniz?” diye sordu. Valiliğe soruşturmayla ilgili yapılan aramalar artmaya başladı. 6 Mayıs’ta dokuz eyalet milletvekili, Vali Henry McMaster’a mektup yazarak olayın erken bir aşamada meşru müdafaa olarak değerlendirilmesinin kamuoyunda büyük bir rahatsızlık yarattığını ifade etti.
7 Mayıs sabahı polis şefi Kris Leonhardt bir basın toplantısı düzenleyerek olay gecesine dair polis araçlarındaki kameralarla kaydedilmiş bazı görüntülerin dosya sistemine olayla ilgisizmiş gibi kaydedildiğini açıkladı. Aynı gün Güney Carolina Temsilcisi Nancy Mace, Spivey’in ölümü hakkında sosyal medyada açıklama yaparak, “Ayrıntıları araştırıyoruz. Korkunç.” dedi.
Bazı vekiller, dosyayı kapatan savcı Heather Weiss ile görüşüp, acil arama kayıtlarını dinledi. Bu kayıtlardan birinde saldırganlardan Bradley Williams’ın, sürücü Weldon Boyd’a “Neden onu rahat bırakamadık ki?” dediği duyuluyordu. Savcı daha önce bu kaydı dinlemediğini söyledi.
Boyd ve Williams suçlamaları reddetti. Ancak baskı artıyordu. Başsavcı Alan Wilson, dosyanın yeniden incelenmesi için özel bir ekip görevlendireceğini ve süreci denetleyeceğini açıkladı.
Polis saldırganın arkadaşı çıktı, polis etkinlikleri saldırganın restoranında yapılıyordu
Scott Spivey’in öldüğü gece olay yerinde yaşananlar ise Amerikan adalet sistemindeki derin sorunları gözler önüne seriyordu. İki saldırgandan biri olaran Boyd, olay sonrası avukatını ve bölgedeki yetkili Polis Şefi Yardımcısı Brandon Strickland’ı aradı. Strickland, saldırgan Boyd’un yıllardır dostuydu. Polis etkinlikleri Boyd’un restoranında yapılıyordu. Boyd’un “Birini vurmam gerekti,” dediği telefon görüşmeleri kayıt altındaydı. Polis Şefi Yardımcısı Strickland, “Oraya gelirim ama dikkatli olmalıyım. Ne demek istediğimi anlıyorsun.” dediği ortaya çıktı.
Polisin vücut kamerası saldırgana gösterdiği uyarı notunu çekmiş: 'Act like a victim. Camera' ('Kurban gibi davran. Kamera')
Polisin vücut kamerasında saldırgana yazdığı bir not görüldü: 'KURBAN GİBİ DAVRAN. KAMERA'
Diğer yandan,olay yerine giden diğer bir polis memuru Damon Vescovi'nin, vücut kamerası kayıtlarında saldırgan Boyd’a gösterdiği bir notta “KURBAN GİBİ DAVRAN. KAMERA” yazdığı belirlendi. Ayrıca, Spivey’in cesedi olay yerinde adli tabip tarafından alınmadı; kamyonetiyle birlikte polis otoparkına çekildi. Bu süreçte polislerin üzerindeki vücut kameraları kapalıydı. Cesedin 90 dakikalık yolculuğuna dair hiçbir görüntü bulunmuyordu.
Kritik delillerin belirsiz koşullarda taşınması, kameraların kapatılması, olay yeri protokolüne uyulmaması; tüm bunlar, dosyanın örtbas edildiği yönündeki şüpheleri arttırdı. Polis raporuna göre öldürülen Spivey’in aracında bulunan mavi hapların, olay gecesi arabada olduğu belgelenmemişti. Daha sonra abla Foley’e, Spivey’in kas geliştirici kullandığı ve bunun saldırgan tavrını açıklayabileceği söylendi. Ancak otopside böyle bir bulgu yer almadı.
Jennifer Foley, kardeşinin öldürülmesini soruşturan polis teşkilatının kişisel bağlar ve politik etkiyle karar verdiğine inanıyor. 32 bin polis dosyasını tarayarak oluşturduğu zaman çizelgesi, mesaj dökümleri ve ses kayıtlarıyla bu anlatıyı güçlendirdi. Bu süreçte Polis Şefi Yardımcısı Strickland istifa etti, olay yeri memuru Vescovi görevden alındı.
Abla şimdi davanın yeninden açılması için çalışıyor.
Haberin tamamını Wall Street Journal’dan okuyabilirsiniz.
Yorumunuz