Mağusa Silver Beach’te 30 Mayıs sabahı denizde cansız bedeni bulunan 26 yaşındaki Ahsen Nur Kilitçioğlu’nun ölümü üzerindeki sis perdesi aralanamıyor. 

Olay yerinde telefonunun ve araç anahtarının bulunamamış olması, şüpheleri daha da derinleştiriyor. Kadın örgütleri bu ölümün bir kadın cinayeti olabileceğini vurgularken, kamuoyunun dikkatinin dağılmamasına çabalıyor.

19 Haziran’da anma gecesi: "Ahsen ve tüm kız kardeşlerimiz için adalet nöbeti"

Ahsen Nur Kilitçioğlu anısına 19 Haziran Perşembe akşamı, saat 19:00’da Silver Beach sahilinde bir anma etkinliği ile 'adalet nöbeti' ile soruşturmanın üzerinin örtülmemesi çağrısı yapılacak. Kadın örgütleri ve sivil toplum temsilcileri etkinlik için "Bu buluşma sadece bir anma töreni değil; bir hafıza direnişi, bir adalet nöbeti olacak. Ahsen ve tüm kız kardeşlerimiz için çıktığımız bu yolda mücadelemizi büyütüyoruz" ifadelerini kullandı.

Kız kardeş Hatice Ölmez’den çarpıcı açıklama: “Bu bir intihar değil!”

Ahsen Nur Kilitçioğlu'nun şüpheli ölümüne kamuoyunda artan tepki, ailesinin feryatlarıyla daha da büyüyor. Ahsen’in kız kardeşi Hatice Ölmez, sosyal medya üzerinden yaptığı duygu yüklü açıklamayla, hem olayın intihar olarak nitelendirilmesini kesin bir dille reddetti hem de kadınlara çağrıda bulundu: “Ayaklanın ey kadınlar! Bugün susma günü değil!” 

Ölmez, kardeşinin ölümünün 'baştan savma' bir soruşturmayla geçiştirildiğini ifade ederek şunları yazdı:

“Ahsen sadece bir kardeş değildir, evlat değildir, sadece bir arkadaş değildir! Ahsen bütün tanımlardan uzak, öncelikle bir kadındır! Susmayın, ayaklanın… Ahsen için değil! Kendiniz için!”

Hatice Ölmez, Ahsen’in yaşam enerjisiyle dolu olduğunu, öldüğü gün sınavına hazırlanarak evden çıktığını, süslenip makyaj yaptığını, kısa süre önce araba aldığını ve ev alma planı yaptığını hatırlattı. Bu yaşam planlarının intihar iddialarıyla uyuşmadığını belirten Ölmez, kardeşinin sahile yalnız gitmeyecek kadar tedbirli bir kadın olduğunu vurguladı.

“Karakola kadar kendi isteğiyle giden arkadaşının ifadesini eksik yazıyorlar!"

Sosyal medyada bazı kullanıcıların Ahsen'in uyuşturucu kullandığı yönündeki yorumlarını da sert biçimde eleştiren Hatice Ölmez, kardeşinin hiçbir madde kullanmadığını, araç kullanırken dahi tedbirli davrandığını söyledi. Ahsen’in arkadaşlarının gönüllü olarak ifade vermek istediğini ancak alınmadığını, karakolda gönüllü ifade veren bir arkadaşının ifadesinin eksik alındığını, avukatın ise içeri alınmadığını kaydetti.

"Teröristin, katilin bile avukatla ifade verme hakkı varken, mağdurun yanında olan avukata neden duvarlar örülüyor?"

Ölmez’in çağrısı açık ve net:

“Bugün susma günü değil, bugün korkma günü değil! Bugün bütün gücünüzle, haykırarak hakkınızı savunma günü! Vahşice öldürülen, faili meçhul uğurlanan bütün kadınlara sesiniz vicdan borcunuzdur!”

Hatice Ölmez’in bu çağrısıyla birlikte 19 Haziran’daki anma etkinliğinin güçlü bir dayanışma ve adalet arayışı gecesi olması bekleniyor.

Hatice Ölmez’in paylaşımının tamamı şöyle:

"Susmayın ki, Ahsen'e yapıldığı gibi baştan savma soruşturma yürütemesinler!"

“Ahsen sadece bir kardeş değildir, evlat değildir, sadece bir arkadaş değildir! 

Ahsen bütün tanımlardan uzak öncelikle bir kadındır! Susmayın, ayaklanın… Ahsen için değil! Kendiniz için. Ayaklanın ki hiçbir kadına bunu bir daha yapmaya cesaret edemesinler! Susmayın ki, Ahsen'e yapıldığı gibi baştan savma soruşturma yürütemesinler! Susmayın ki; bir kadın olarak darba, tacize, tecavüze uğradığınızda (dilerim hiç kimse yaşamasın) karakol sizi ikna etmeye çalışıp, şikayetinizi geri çekmenizi isteyemesin!

Unutmayın! Bugün sesiniz ne kadar gür çıkarsa, o kadar güçleneceksiniz! Susmayın ki; kardeşimin başına gelenler sizin başınıza gelmesin! Susmayın ki; devletinizde hiçbir olayın üzeri rant kavgası, koltuk sevdası yüzünden kapatılamasın!

Bakın; intihar olabilir diyorlar! İnanmayın! Biz baba bir anne ayrı 3 kardeşiz! Üçümüz de ebeveynlerimiz yüzünden hayata karşı güçlü olmayı, kendimizi korumayı, savunmayı çok küçük yaşlarda öğrendik! Ahsen de ben de her zaman diğer kardeşimden farkı olarak hep depresif ruh halinde olmamıza rağmen hayatın zorluklarına, dayatmalarına, bütün kötü insanlara karşı inatla kendi yolumuzu çizdik! 

Evet üçümüz de farklı yollardan gittik! Hayatın sillesini Ahsenim hepimizden fazla yedi ama hiçbir zaman yılmadı! Yıkılsa da daha güçlü ayağa kalktı! Diyorum ya; hepimiz küçüklüğümüzden öğrendik düştüğümüzde kimsenin elimizden tutmayacağını. Bu yüzden ölmek istiyorum desek de birkaç güne ayaklanırız! Daha güçlü, daha inat, daha sınırsız!!! Bu bir intihar değil! Çok zor zamanlarında bunu yapmamış bir kadın, böyle bir zamanda yapmaz! İntihar düşünen kadın açık öğretimden okul bitirmeye uğraşmaz, intihar düşünen kadın araba aldım, sıra ev almakta demez. İntihar düşünen kadın vefat ettiği gün süslenip, püslenip, makyajıyla evden sınava diye çıkmaz!!! 

Hani demiştim ya kendimizi korumayı küçük yaşta öğrendik diye…

Bu kadar tedbirli bir kadın gecenin bir vaktinde, o ıssız sahile tek başına gitmez, gidemez!!! Kötü insanlardan korkar!!! Kendisine zarar gelmesinden korkar! Yanında güvendiği birisi olmadan oraya adım atmaz!!!

Uyuşturucu almıştır diyorlar yorumlarda, utanmazca, hadsizce!

Kullanan arkadaşları dahil bütün çevresine sordum, araştırdım. Ahsen hiçbir zaman ağzına sürmemiş! Alkole bile dayanıksızmış! Üstelik araba kullanırken hem canına, hem arabasına değer verdiği için bir kadeh bile içmezmiş!!!

Ahseni tanımıyorlar! Tanısınlar diye arkadaşlarını ifadeye çağırın diyoruz, çağırmıyorlar! Karakola kadar kendi isteğiyle giden arkadaşının ifadesini eksik yazıyorlar! 

Avukatı ifade alınırken içeri almıyorlar! Teröristin, katilin bile avukatla ifade verme hakkı varken, mağdurun yanında olan avukata neden duvarlar örülüyor?

Biz sadece Ahsen için değil, sadece kardeşim için değil, insanlık için, haksızlığa uğrayan, ezilen, canice katledilen bütün kadınlar için susmuyoruz, susmayacağız!!!

"Bu anma gecesine katılın, sesiniz sesimiz olsun!"

Bu anma gecesine katılın, sesiniz sesimiz olsun! Sadece Ahsenin sesi değil, bir kadın olarak kendi sesinizi de adalet için, hak için, öldürülmemek için duyurun!

Ayaklanın Ey Kadınlar!!!

Bugün susma günü değil! 

Bugün korkma günü değil!

Bugün gözlerinizi kör, kulaklarınızı sağır, ağzınızı dilsiz yapma günü değil!!!

Bugün; bütün gücünüzle haykırarak hakkınızı hep bir ağızdan savunma günüdür!!! 

Bir arada yıkılmayız! Bir arada olursak adaleti sağlarız!!!

Vahşice öldürülen, faili meçhul uğurlanan, yalnız, güçsüz, savunmasız bütün kadınlara sesiniz vicdan borcunuzdur!!!‎”