Özel Haber

Ahsen Nur Kilitçioğlu’nun şüpheli ölümünde cevapsız sorular artıyor

Ahsen Nur Kilitçioğlu, 30 Mayıs sabahı Mağusa Silver Beach sahilinde şüpheli şekilde ölü bulunmuştu.

Ahsen Nur Kilitçioğlu’nun Mağusa’da Silver Beach’te 30 Mayıs’ta sabaha karşı sığ denizde şüpheli ölümü üzerinden 1 ayı aşan bir süre geçmesine rağmen olayla ilgili kamuoyunun taşıdığı soru işaretleri halen ortadan kalkmış değil. 

Polis Genel Müdürlüğü’nün 11 Haziran’da yayımladığı detaylı açıklamaya karşın, soruşturmada dikkat çeken bazı eksiklikler ve zayıf noktalar adli sürecin sorgulanmasına yol açtı.

26 yaşında hayatını yitiren Kilitçioğlu’nun şüpheli ölümünü araştırmak için Girne’den Mağusa’ya onlarca tanıdığı ve cansız bedenini 30 Mayıs sabahı 8:30 sularında bulup polise ihbar edenlerle görüştük. 

Elinde tuttuğu iddia edilen 7-8 ince beyaz ve telli dosya nerede?

Ahsen 29 Mayıs’ta üzerinde sarı renkte olduğu ileri sürülen bir elbise, külotlu çorap, ayağında babetleri ve elinde 7-8 ince, telli beyaz dosya ile saat 13:00’te Girne’de kaldığı Viva Casino’nun lojmanından çıktı. 

Viva Casino'nun Girne'deki lojmanı, Fotoğraf: Mikro-Makro

Lojmanın biraz ilerisinde oturan bir arkadaşı ile ayak üstü yaptığı sohbette, sınava gideceğini ama sınav saatinin ertelendiğini ve bir yerde kahvaltı edeceğini söyledi. O gün işe gece 24:00’de gidecekti. Tanık, o gün her zamankinden farklı olduğunu, çok güzel göründüğünü vurguladı. Şıktı, makyajlıydı ve saçını özenle yapmıştı. ‘Ahsen’i hiç bu kadar güzel görmemiştim’ dedi. Ahsen’in elinde tuttuğu öne sürülen dosyalar bulundu mu yoksa onlar da mı kayıp? Bu dosyaların içeriği ne olabilir? Bulunamadılarsa kim(ler)de veya nerede? Dosyaların amacı, önemi ve bulunmamış olması ne anlama geliyor?

Arabasına bindi. 13:29’da Girne’de dövizci bir arkadaşını aradı, ‘kahve içelim mi’ diye sordu. Ancak arkadaşının izin günüydü. Dövizci, eşi ile birlikte Ahsen’in yakın sayılabilecek arkadaşlarındandı. Aktardığına göre, Ahsen’in sesinde hiçbir gariplik yoktu. Üstelik ‘bir sorunu olsaydı, bana mutlaka söylerdi’ dedi. Ahsen bir önceki gün, yani 28 Mayıs’ta akşam 18:00 gibi aynı döviz bürosundan 100 dolar bozdurmuştu. Arkadaşı ölümüne bir türlü inanamadığı için ölüm haberinden sonra bile Ahsen’i bir umutla birkaç kez aradı.

İki arkadaşı da, genç kadının, ilişkisini bir türlü bitiremediği şiddet eğilimli olduğu iddia edilen polis erkek arkadaşından ve bazı aile bireylerinden söz etmediği anlarda, güçlü, pozitif ve hayata bağlı bir karakter sergilediğini belirtti. Dışarıdan lise eğitimini tamamlıyordu ve kamu sınavlarına hazırlanıyordu.

Ahsen, Mağusa’da kısa bir süre öncesine kadar bir dershanede eğitim alıyordu ve başarılıydı. Ancak Mağusa’daki işinden ayrılıp Girne’deki işine başlayınca dershaneyi bırakmak zorunda kaldı. Görüştüğümüz dershane sahibi Ahsen’in hayata tutunan, mücadeleci, esprili genç bir kadın olduğunu aktardı. 

Ahsen çok sevdiği kedisi Leo’yu da bir arkadaşına vermişti zira iddialara göre Girne’deki lojmana kedisi kabul edilmemişti. 

Leo'nun bu fotoğrafında Ahsen'in kayıp anahtarı da görülüyor. Fotoğraf: Ahsen'in Leo için açtığı Instagram sayfası, leo_bey_2024

Görüştüğümüz tüm diğer arkadaşları ve tanıdıkları Ahsen’e polis H.A’dan tamamen kopması için çok telkinde bulundu. İstisnasız her arkadaşı Ahsen’in ‘sinekten bile ürken’, ‘yağmurda araç sürmekten’, özellikle ‘karanlıktan korkan’ biri olduğunu tekrarladı. Araç içinde dahi karanlıkta araba kullanmaktan ve birisini aramaksızın gece yolda yürümekten çekiniyordu. Mazda marka otomobilinin kredisi bitince Suzuki almayı ve sonra da bir daire satın almayı planlıyordu. Çocuklara çok düşkündü, evlenmeyi ve aile kurmayı çok istiyordu.

Tüm tanıkların ifadelerine ve henüz kanıtlayamadığımız pek çok iddiaya hiç değinmeden burada tanıkların söylediklerine şimdilik bir nokta koyalım ve polis soruşturmasına derinlikli bir şekilde bakalım:

Telefonun kayıp olması, olayın bir kaza ya da intihar olmayabileceğini düşündüren başlıca unsurdur

Polis açıklamasına göre, olay yerinde Ahsen Nur’a ait cep telefonu, araç anahtarı ve elektronik sigara gibi eşyalar yapılan çok yönlü aramalara rağmen bulunamamıştır. Oysa bu tür kişisel eşyalar, hem olayın zamanlaması hem de tanık/şüpheli temaslarını ortaya koyması bakımından son derece önemlidir.

Telefonunun kayıp olması, olayın basit bir kaza ya da intihar olmadığını düşündüren en önemli unsurlardan biridir. Gerçekten intihar etmeyi planlayan bir kişinin, son anda fikrini değiştirme ihtimali ya da bir veda mesajı gönderme düşüncesiyle telefonunu yanında bulundurması ya da en azından kolayca ulaşılabilecek bir yere bırakması beklenirdi. Ancak telefonun ve diğer kişisel eşyalarının tamamen ortadan kaybolmuş olması, olay yerinde başka bir kişinin ya da kişilerin bulunmuş olabileceği yönündeki güçlü şüpheleri artırmaktadır.

Kıyafet durumu: Mayo değil, iç çamaşırı; sahil geceleri çok karanlık, o gece ay hilal pozisyonundaydı minimum ışık veriyordu

Ahsen Nur bulunduğunda bikini/mayo değil, sütyen ve iç çamaşırı giymekteydi. Bu durum yüzme amacıyla bilinçli olarak denize girme ihtimalini çürütüyor.

Özellikle gece saatlerine yönelik korkusunu bir yana bırakacak olsak bile, tek başına yüzmek için riskli bir bölge seçmiş olması intihar hipotezi açısından ikna edici değildir. Mağusa’daki tanıkların ifadesine göre Silver Beach o saatlerde içki içenlerin, hatta uyuşturucu kullananların bile uğrayacağı, bazı çiftlerin kaçamak yaptığı bir yerdir. Gece Silver Beach sahili olaydan yaklaşık 1 ay sonra, 28 Haziran’da yaptığımız çekimlerde, akşam 7 civarında bile oldukça karanlıktı. Ahsen’in tek başına henüz sezonun açılmadığı, metruk, karanlık bir alanda, taciz ve tecavüz riskini göze alarak tek başına ilerleyen saatlerde sahilde oturması mantıklı değildir. 

Silver Beach plajı, 28 Haziran'da, saat sadece 19:25:02 iken Mikro-Makro'nun çektiği fotoğraf.

Mikro-Makro’nun yaptığı araştırmaya göre 29 Mayıs’ta ay hilal biçimindeydi. Ay o gece sahile güçlü değil, oldukça zayıf bir ışık yansıtıyordu ve teorik olarak güneş battıktan kısa bir süre sonra hilal şeklindeki ay da batmış olmalıydı. Gece 24:00’den sonra sahilde ay ışık yansıtmıyordu. İddialara göre arkadaşlarına yaptığı aramalar ve gönderdiği ileri sürülen mesajlar telefonunun gece en azından 21:50 sularına kadar yanında olduğunu gösteriyordu. Eğer o saatte Silver Beach’de ise cep telefonunun ışığı bile değil çakış taşlı ve kayaların bulunduğu denizde, çok karanlık olan sahilde bile yürümesini zorlaştırırdı. 

28 Haziran'da, 18:56-18:58 arası Mikro-Makro tarafından çekilen fotoğraflar

Görgü tanıklarının ifadelerine ve polis açıklamasına göre polis dedektörle telefonu ve kontak anahtarını aradı ancak bulamadı. Ahsen sığ suda yüzen biriydi. Bulunduğu yerde sığdı. O gece karanlıkta çakıl taşları ve kayalarla kaplı denize girmesi ve telefonuyla araç anahtarını suyun derinine atması için denizde bir hayli yüzmesi, dolayısıyla ayak tabanlarında ve ayak parmaklarında taşlara ya da kayalara çarpma izi olması gerekirdi. Polis açıklamasında Ahsen’in ayaklarında herhangi bir zedelenmeden bahsedilmemiştir. 

28 Haziran'da, 18:58-18:59 arası Mikro-Makro tarafından çekilen fotoğraflar

Plajdaki kamp sandalyesi ile sahildeki cansız bedeni arasındaki mesafe: 147 Metre

Ahsen Nur’un kalan eşyaları sahilde kamp sandalyesi ve bir örtüyle birlikte bulunurken, sahildeki cansız bedeni bu noktadan 147 metre uzakta, kayalık bir alanda tespit edilmiştir.

Polis tarafından Ahsen'in Silver Beach plajından 1 km. uzakta bulunduğu belirtilmiştir. Google Maps'te tahmini yerleştirme yapılmıştır.

Ahsen'in kamp sandalyesi ile bedeninin bulunduğu mesafenin 147 metre olduğu açıklanmıştır. Google Maps'te tahmini yerleştirme yapılmıştır.

Ahsen’i polis gelmeden ilk kez suda görenlerin ifadelerine göre Ahsen’in bulunduğu yerdeki deniz kayaları görece oldukça küçüktür. Ayrıca ‘sırtında hiçbir iz yoktu ve sahilden 20-30 cm. kadar uzak mesafede denizde yüzüstü hareketsiz duruyordu.’ Hatta bedeni arkadan o kadar temizdi ki Ahsen’in hayatta olabileceğini düşünerek seslendiler: ‘Bayan… Bayan… Bayan…’ 

Ahsen’in ölmüş halde oraya akıntı ile gelmiş olması durumunda bedeninde, özellikle sırtında çok daha fazla sıyrıklı plaka bulunması gerekmez miydi?

İlerdeki büyük kaya parçalarının bulunduğu bölgeye çıplak ayakla gitmesi, karanlıkta sığ olsa bile kaygan ve zorlu bir alanı tek başına geçip intihar amacıyla denize girmesi hem risklidir hem de planlı bir intihar ile çelişir. Çünkü eğer mesela aşırı doz hap almış olsa, orada bir başkası tarafından bulunma ihtimali, dolayısı ile yüzde yüz ölme ihtimali düşüktür. Bu tür girişimler genellikle kamusal alanda değil, izole ev gibi ortamlarda yapılır.

Bu uzaklıkta bir alanın tercihi ve yöntemin düşük öldürücülük oranı bilinçli bir intihar yerine kazayla düşme, itilme veya sürüklenme ihtimallerini daha ön plana çıkarıyor.

Ahsen bir intihar notu bıraksaydı Polis olayın intihar olabileceğini açıklardı

Polis açıklamasında Ahsen Nur’un son zamanlarına dair psikolojik bir inceleme sunulmamıştır.

İntihar vakalarında sıklıkla duygusal zorlanma, vedalaşma, dijital iz veya mesaj gibi özel olarak bırakılmış işaretler olur. Bunların hiçbirine dair bulgu sunulmamıştır ve olayın intihar olabileceğine hiç değinilmemiştir. Bu da Ahsen’in intihar etmiş olabileceğini destekleyen, son bir not bırakmadığı anlamına geliyor.

Ahsen’in sosyal ilişkileri ve son 48 saatlik temas ağı üzerine sistematik bir analiz yapılmamış, psikolojik otopsi yöntemi kullanılmamıştır. Bunu Ahsen’in arkadaşlarının pek çoğundan 1 ay geçmesine karşın ifade alınmamasından anlıyoruz. Özellikle kendisini arayıp ifade vermek isteyenler dışında polisin halihazırda pek çok kişiyi ifadeye çağırmadığı doğru değil midir? Polis bu kişileri çağırdı mı, çağırmadıysa gerekçesi nedir?

Eşyaların aradan bir ay geçmesine rağmen bulunamaması, arama çalışmalarının yeterince sistematik ve kapsamlı yürütülmediğini düşündürmektedir.

Kaza ihtimali, o saatte tek başına denize girmesi, iç çamaşırı ile bulunması ve telefonu, kontak anahtarı ve elektronik sigarasının kayıp olması ile çelişiyor

Kaza ihtimali ise Ahsen’in orada o saatte tek başına, iç çamaşırı ile bulunmasından ötürü çok tartışmalıdır. 29 Mayıs’ta elbisesinin altında külotlu çorap olduğu iddia edilen, ürkek bir kadın tek başına, ıssız bir alanda henüz soğuk olan denize iç çamaşırı ile girecek ve garip bir şekilde cep telefonu, kontak anahtarı ve elektronik sigarası bulunamayacak. Bu durumun açıklanması güçtür.

Ahsen bulunmadan önce en az 5 kişi sahilde yürüyüş yapıyordu ve başka ayak izleri de vardı

Ahsen’i bulanlardan ve polise haber veren 2 tanıktan biri, sahilde o sabah kendileriyle birlikte toplam 5 kişinin yürüdüğünü söyledi. Polise göre Ahsen’in ayak izlerinin olduğu düşünülen izlere eşlik eden başka ayak izi yoktu. Açıklamada sahilde olayın sabahı bile en az 5 kişinin yürümüş olmasına değinilmedi. Bu ayrıntı verilmeyince sahilde başka kimse yokmuş ya da yürümemiş gibi bir algı ortaya çıktı ve bu da bölgeyi bilen kişilerin tepkisine neden oldu.

Ahsen’i ilk bulanların ifadesi ve kollarının ve ellerinin pozisyonunun şüphe uyandırması

Polis, cesedin deniz içerisinde ve yüzüstü şekilde bulunduğunu açıkladı. Ancak kollarının ve ellerinin pozisyonunun bildirmedi. Ahsen’i o sabah bulup polise haber veren tanıklardan birinin beyanına göre, Ahsen sahile çok yakın su içinde cansız halde bulunduğunda kolları ve elleri görünmüyordu. Kim tarafından çekilip sızdırıldığı halen bilinmeyen ve pek çok tanıdığının gördüğü Ahsen’in cansız bedeninin fotoğrafında bedeninin polis tarafından sırt üstü çevrildiği ve iki elinin göğsü üzerinde birleşmiş halde olduğu görülüyor. Polis gelmeden önce Ahsen’i ilk bulanların ifadesi, Ahsen’in kollarının ve ellerinin serbest ve yana doğru açık olmadığı yönündedir ve bu iddia sızan fotoğrafla uyumludur. Polisin Ahsen’i sırt üstü çevirdikten sonra ellerini yerinden oynatmadığını varsayıyoruz. Zira adli soruşturmalarda maktulün pozisyonunun değiştirilmemesi esastır.

Bu durum boğulma sonrası ceset pozisyonlarıyla çelişmiyor mu? Ellerin bu şekilde simetrik birleşmiş pozisyonda kalması, boğulma anında pasif su hareketiyle açıklanamayacak kadar düzenlidir. Boğulma süreci refleksif ve panik halidir. İnsan, ister kaza ile düşsün ister intihar etme amacında olsun su altında can verirken aktif şekilde ellerini göğsünde birleştirme gibi bir refleksi sürdüremez. Denizde aynı pozisyonda nefes almadan durmaya çalışıldığında bu durumda kalmanın açıkça imkansız olduğu tarafımızca defalarca denenerek tespit edilmiştir.

Özellikle su içine düşme veya baş çarpması gibi travmatik başlangıç senaryolarında bu tür koordineli bir hareketin gerçekleşmesi fizyolojik olarak ne kadar mümkündür? Yüzüstü pozisyonda kollarının yana açık ya da düzensiz konumda olması gerekmez miydi? Eğer kişi beyin kanaması geçirirken hâlâ hayattaysa ve suda boğulma da gerçekleşiyorsa, boğulma sırasında panik hareketleri, istemsiz kol ve bacak çırpınmaları görülmesi beklenmez mi? Bu da bedenin çok daha dağınık bir pozisyonda bulunmasını gerektirmez miydi? Ahsen’in elleri göğüs üzerinde birleşmiş şekilde bulundu.

Kamera kayıtlarına yönelik sınırlı açıklama

Polis, 1800 saatlik kamera görüntüsünün yalnızca 600 saatlik kısmının incelendiğini belirtmektedir. Ancak görüntülerin ne kadarının olay saatine yakın, hangi açılardan ve hangi çözünürlükte olduğu açıklanmamıştır.

Ahsen’in polisin soruşturmanın başında ilk günlerde topladığını tespit ettiğimiz kamera kayıtlarına dayanarak olay yerine yalnız geldiği bilgisi verilmiş fakat bunun hangi saat aralığını kapsadığı belirtilmemiştir.

Mutluyaka’da ‘İmparator’un Yeri’ adlı restorana tek başına gittiği ve oradan çıktığının tespit edildiğine yönelik dedikodular uydurma

Araçla Silver Beach’a geldiği saat açıklanmadığı gibi bulunduğu saat arasında geçen süre boyunca neler yaşandığı, hâlen açıklığa kavuşmamıştır. Ahsen’in Mağusa’ya ya da Silver Beach’e geçmeden önce Mutluyaka’da ‘İmparator’un Yeri’ adlı restorana tek başına gittiği ve oradan çıktığının tespit edildiğine yönelik dedikodular uydurma gibi görünmektedir. Görüştüğümüz İmparator’un Yeri adlı meyhanenin sahibi polisin kendisinden görüntü kaydını almadığını belirtti. Aynı zamanda muhtar olan meyhane sahibi adli polisin köydeki bazı evlerden görüntü aldığını, Mutluyaka’da Kent Güvenlik Yönetim Sistemi (KGYS) kameraları olmadığını belirtmiş, bir başka görüşülen restoran sahibi de köyde KGYS kamerası olmadığını teyit etmiştir.

Şeffaflık ve bağımsız adli inceleme zorunluluğu

Ahsen Nur Kilitçioğlu’nun ölümü, sıradan bir deniz kazasından çok daha karmaşık bir olay izlenimi vermektedir. Polis tarafından yürütülen soruşturmanın bazı önemli detayları ya eksik bırakılmış ya da kamuoyuna yansıtılmamıştır. Bu nedenle bağımsız adli uzmanlar eşliğinde yeniden değerlendirme yapılmalıdır. Eksik kalan kamera incelemeleri ve dijital delil aramaları sistematik biçimde tamamlanmalıdır.

2 başvuruya rağmen Mağusa Polisi'ndeki soruşturma memurunun adı avukatlara halen bildirilmedi

Ailenin ve kamuoyunun adalet beklentisi göz ardı edilmeden, şeffaflık ilkesine uygun bir süreç yürütülmelidir. Ahsen'in ailesinin avukatlarına iki kez yaptıkları yazılı başvuruya rağmen halen Mağusa Polisi’ndeki soruşturma memurunun adı dahi verilmemiştir. Soruşturmaya bağımsız bir polis memuru atanmamıştır. Soruşturma dosyası Mahkemeye de gönderilmemiştir.

Artan kadın cinayetleri dikkate alınarak, adaletin sağlanması, yalnızca maddi gerçekliğin ortaya çıkmasına değil, o gerçeğin toplum vicdanında karşılık bulmasına da bağlıdır. 

Bu haberle ilgili herhangi başka bir bilgi ve/veya belgeye sahipseniz Mikro-Makro’ya iletisim@mikro-makro.net’den veya +90 533 852 60 63’den ulaşabilirsiniz.
:
share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın