Kıbrıs

Kıbrıs'ın kuzeyi uyutulurken güneyi emisyon giderlerinin elektriğe maliyetini tartışıyor

Güneyde Ekolojistler Hareketi - Vatandaş İşbirliği lideri ve Meclis Çevre Komitesi Başkanı Charalampos Theopemptou, Cyprus Mail’de yayımlanan bugünkü makalesinde, ‘elektrikli araç şarj istasyonları ve hidrojen depolaması için gerekli altyapının hazırlanması gerektiği’ni vurguladı. Theopemptou, bazı ‘şanslı’ şirketlerin güneş paneliyle elektrik üretimi için nasıl izin aldığı, hangi fiyattan elektrik sattıkları ve izinlerini yeniden satmalarında soru işaretleri olduğunu ima etti.

Kıbrıs'ın güneyinde ETS haklarını satın almanın maliyeti, elektrik maliyetinin neredeyse yüzde 30'una tekabül ediyor

[Güney] Kıbrıs Cumhuriyeti Ekolojistler Hareketi - Vatandaş İşbirliği lideri ve Meclis Çevre Kkomitesi Başkanı Charalampos Theopemptou Cyprus Mail gazetesine yazdığı makalede, Avrupa Yeşil Anlaşması'nın bir parçası olarak, '55'e Uygun' [Fit for 55] önlemler dizisinin, AB'deki tüm sera gazı emisyonlarını 2030 yılına kadar yüzde 55 oranında azaltacak politikalar getirmeyi amaçladığını, Avrupa Parlamentosu’nun geçen hafta 2035 yılına kadar fosil yakıtlarla (gaz, dizel veya benzin) çalışan içten yanmalı motorlu otomobillerin satışının AB içinde yasaklanacağını oyladığını hatırlattı. Bu kararla ulaşımda kullanılan tüm fosil yakıtlara son verileceğini kaydeden Theopemptou, Kıbrıs’ın güneyinde elektrikli araç şarj istasyonları ve hidrojen depolaması için gerekli altyapının hazırlanması gerektiğini vurguladı.

“[Güneydeki] elektrik kurumunun sınırı aşan emisyon için ödediği rakamlar elektrik maliyetlerini daha da artırıyor”

Charalampos Theopemptou, “AB'nin iklim politikasının önemli ayaklarından biri, bir şirketin üretmesine izin verilen emisyon miktarına sınır getirilmesi ve bu aşıldığında bir borsa tipi sistemden emisyon hakları satın almak zorunda kaldığı Emisyon Ticaret Programı'dır (ETS, Emissions Trading System). Talep ne kadar yüksekse, fiyat o kadar yüksek olur.

Kıbrıs'ta şu anda bu şemanın kapsadığı yaklaşık 8 kurulumumuz var. Bunlardan üçü Elektrik Kurumu'nun (EAC) jeneratör sahalarıdır. Jeneratörler şu anda emisyon sınırlarını aşıyor ve geçen yıl Elektrik Kurumu emisyon haklarını satın almak için 100 milyon Euro ödedi. Gelecek yıl ödemenin iki katına çıkması bekleniyor, böylece hanehalkları için elektrik maliyetini daha da artırıyor. Elektrik Kurumu'nun emisyon haklarını satın almasının maliyeti, elektrik maliyetinin neredeyse yüzde 30'una denk geliyor” diye yazdı.

“AB Emisyon Ticaret Programı’nın denizcilik endüstrisine ve bireysel binaları şarj etmeye kadar genişletmeyi planlıyor”

AB'nin Emisyon Ticaret Programı'nı denizcilik endüstrisine genişletme planı olduğunu kaydeden Theopemptou, ayrıca Emisyon Ticaret Programı'nın bireysel binaları şarj etmeye kadar genişletilebileceğine dikkati çekti.

“Bazı 'şanslı' şirketlerin fotovoltaik parklar inşa etmek için nasıl çok sayıda izin aldıkları, elektriği kaçtan sattıkları ve aldıkları izinleri yeniden satmaları, genel denetçinin [ombudsman] araştırması gereken konulardır”

Yeşiller Partisi – Vatandaşlar İşbirliği lideri yazısına şöyle devam etti: 

“AB cezaları uygulamaya ve emisyonlar üzerinde sıkı bir kontrole sahip olmaya başladığında, şirketlerin üretimlerini AB dışına taşıyabileceğinden korkuluyor.
Bundan kaçınmak ve aynı zamanda Avrupa ürünlerini rekabetçi tutmak için plan, Karbon Sınır Ayarlama Mekanizması’nı uygulamaktır. Bu mekanizma kapsamında, AB'ye ithal edilen bazı ürünler için karbon vergisi getirilecek.

ABD, Çin ve diğer Avrupalı şirketler buna şiddetle karşı çıktığı için bu kolay bir iş değil.

Yenilenebilir enerji

Bu konudaki tartışmalar, 2030 yılına kadar enerjinin yüzde 40’nın yenilenebilir enerji kaynaklarınca üretilmesi yönündeki muhtemel bir hedefe işaret ediyor.

Kıbrıs'ın bunu başarabilmesi için hükümet politikalarında büyük değişikliklere ve gerçek çabaya, planlamaya ve uygulamaya ihtiyacı olacaktır.

Mevcut politikalar, hanehalklarının çatılarına fotovoltaik [elektirk üretimi için kullanılan güneş paneli] takmalarını çok zorlaştırıyor. Ayrıca Elektrik Kurumu’nun kendi yenilenebilir enerji üretim tesislerini kurmasını da engelliyor.

Bazı 'şanslı' şirketlerin fotovoltaik parklar inşa etmek için nasıl çok sayıda izin aldıkları, elektriği kaçtan sattıkları ve aldıkları izinleri yeniden satmaları, genel denetçinin [ombudsman] araştırması gereken konulardır.

Bunlar, ‘Fit for 55’ paketinden kaynaklanan sorunlardan bazılarıdır. Bir sonraki yazımda daha fazla ayrıntıya gireceğim.” 
Kaynak: Cyprus Mail

:
share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın