Geçtiğimiz ay Rusya'da en çok konuşulan konu ünlü şarkıcı Larissa Dolina oldu. Ülkede kelimenin tam anlamıyla herkes ondan bahsediyor. Dolina davası, kamuoyunda, Ukrayna'ya karşı savaştan, Kremlin temsilcileri ile Donald Trump'ın ekibi arasındaki müzakerelerden, yeni yaptırımlardan, Ukrayna'daki yolsuzluk skandalından veya diğer herhangi bir uluslararası haberden çok daha fazla yer aldı.
Ülkede neredeyse inanılmaz ve eşi benzeri görülmemiş bir şey oldu: Rus sivil toplumu bir an için ayağa kalktı ve Rus mahkemelerinin bariz adaletsizliğine ve keyfiliğine tepki gösterdi. Ancak ironi şu ki, bu öfke patlaması hiçbir şekilde yetkililere yöneltilmemişti. Ülke çapındaki öfkenin hedefi pop divası Larissa Dolina oldu.
Larissa Dolina, bir 'propaganda yıldızı'
Öncelikle, Larissa Dolina'nın kim olduğunu açıklamak gerekiyor. 70 yaşında ve Rusya'nın en ünlü şarkıcılarından biri. Uzun yıllardır müzik dünyasının bir parçası. Epeyi zamandır yeni hit şarkıları olmasa da, devlet yetkilileri ona her zaman olumlu yaklaştı, ödüller verdi. Özellikle yaşlı nesil arasında popüler; Dolina, devlet yetkilileri ve güvenlik kurumları tarafından düzenlenenler de dahil olmak üzere özel etkinlikler için sık sık davet alıyor.
Larissa Dolina, 2003 yılından beri Putin’in partisi Birleşik Rusya Partisi üyesidir. Vladimir Putin'i her zaman koşulsuz olarak desteklemiş, Rus hükümetini ve politikalarını destekleyen konserlerde sahne almış, Ukrayna'ya karşı savaşı açıkça onaylamış ve son yıllarda Rusya'yı terk eden "hainleri" -kendi meslektaşları da dahil olmak üzere- alenen kınamıştır.
Dolina, her açıdan resmi kültür hiyerarşisinin merkez figürlerinden biri, rejimin bir direğidir. Bazen "Putin'in en sevdiği şarkıcı" olarak anılır ki bu belki biraz abartılıdır. Bununla birlikte, katılımı olmadan neredeyse hiçbir büyük propaganda etkinliğinin gerçekleşemeyeceği sanatçılar grubunun bir üyesidir.
Haberlere konu hikâye 2024 baharında başladı. Larissa Dolina, kendilerini Rusya İç Güvenlik Servisi ( FSB) çalışanı olarak tanıtan dolandırıcılardan bir telefon aldı. Uzun yıllardır yetkililerle yakın ilişkisi olan Dolina, gerçekten güvenlik servisinin temsilcileriyle konuştuğuna ikna oldu. Onlara koşulsuz güvendi.
Dolandırıcılık olayı
Arayanlar ona, bazı dolandırıcıların dairesini hileyle ele geçirmeyi planladığını açıkladı. Bu tehlikeyi önlemek için dairenin acilen satılması ve paranın derhal "doğrulanmış" bir hesaba aktarılması gerekiyordu. Dolina tüm talimatlara uydu. Dairesini 112 milyon rubleye (yaklaşık 1,23 milyon euro) Moskovalı 34 yaşındaki bekar anne Polina Lurye'ye sattı. Polina, şarkıcının işlemi gönüllü olarak yapmadığından, FSB ajanı gibi davranan kişiler tarafından baskı altına alındığından habersizdi.
Dolina, alıcıya dairenin kendisine küçük geldiği için satmak istediğini söyledi. Şarkıcı hemen tüm parayı dolandırıcılara transfer etti ve ancak daha sonra dolandırıldığını fark etti. Hatasını anladıktan sonra, kaybettiği parayı geri almak için güçlü çevrelerdeki mevcut bağlantılarını hemen kullandı.
Eğer hukuk kör olmalıysa...
Dairesini ve parasını kaybettikten sonra Larissa Dolina dava açtı ve bu yılın Eylül ayında davayı kazandı. Mahkeme, söz konusu işlem sırasında Dolina’nın dolandırıcıların etkisi altında olduğuna hükmetti ve satış sözleşmesini geçersiz saydı. Ayrıca mahkeme, alıcı Polina Lurje’nin daireyi Dolina’ya geri vermesine karar verdi; ancak Lurje’ye parasının iadesini öngörmedi. Fiilen, alıcıya Dolina’nın dolandırıcılara kendi rızasıyla transfer ettiği parayı bulup geri almak için dolandırıcılara karşı bizzat dava açması önerilmiş oldu.
Böyle bir karar, mutlak bir keyfi yargı uygulaması olarak görüldü. Cezalandırılan tek kişi, hem dairesini hem de parasını kaybeden tamamen masum alıcıydı.
Karar, kamuoyunda çok büyük bir tepkiye yol açtı. Öncelikle Moskova’daki gayrimenkul işlemleri neredeyse tamamen durma noktasına geldi; çünkü tehlikeli bir emsalin yaratıldığı anlaşılmıştı. O andan itibaren kimse, satın aldığı bir dairenin gerçekten hukuken korunduğundan emin olamazdı; her satıcı, dolandırıcıların etkisi altında hareket ettiğini ileri sürerek ve bir mahkeme kararıyla dairesini geri almaya çalışarak bu karara dayanabilirdi.
Ancak Dolina'nın kendisi kamuoyunun öfkesinin asıl hedefi haline geldi. Böylesine skandal bir kararın ancak iktidar yapıları içindeki etkili destekçileri sayesinde mümkün olduğu açıktı. İnternet, eski röportajlarından alıntılarla dolup taştı. Örneğin, 2010 yılında bir televizyon programında Dolina, gençlere kibirli bir şekilde trafik polisinin arabasını durdurmaya hakkı olmadığını, bir konsere geç kaldığında şoförünün trafik kurallarını çiğnemesine izin veren özel bir izni olduğunu söylemişti.
Putin'in pop divasına karşı "iptal kültürü"
Larissa Dolina olayıyla ilgili sosyal medyada oluşan öfke eşi benzeri görülmemiş bir seviyeye çıktı. Bu, Ukrayna'ya karşı savaşın başlamasından bu yana Rusya'da yaşanan ilk gerçek halk protestosu olarak nitelendirilebilir. Dikkat çekici bir şekilde, protesto siyasi nedenlerden değil, tamamen konut sorunundan kaynaklanıyordu. Her Rusu etkileyen ve her bireyin yozlaşmış bir mahkeme karşısında ne kadar savunmasız olabileceğini birdenbire ortaya koyan bir konuydu. Güvenlik güçleriyle bağlantılı etkili bir kişiyle karşı karşıya kalan masum bir vatandaşın haklarının tamamen yokluğu, kimsenin kayıtsız kalamayacağı bir şoktu.
Öfke dalgası Rusça konuşulan interneti kasıp kavurdu ve Dolina'nın konserlerinin toplu olarak iptal edilmesine yol açtı.
Skandalın doruk noktası, Dolina’nın bir hafta önce Rus Birinci Kanal’ın bir programına çıkmasıyla oldu. Dolina bir talk-show stüdyosuna çıktı ve “tek mümkün kararı” aldığını, “kendisine karşı dürüst” olmak istediği için Polina Lurje’ye daire için ödediği parayı yine de geri ödeyeceğini açıkladı. Dolina'nın daha önce yalnızca ilk davayı değil, aynı zamanda istinaf ve temyiz aşamalarını da kazanmış olduğu düşünüldüğünde, böyle bir adımın başlangıçtaki planlarında kesinlikle yer almadığı açıktı. Davranışını değiştirmeye yalnızca kamuoyu baskısı nedeniyle mecbur kaldı.
Olay, Rus toplumunda bugün en hassas noktaların hangileri olduğunu gösterdiği için son derece aydınlatıcı bir emsal teşkil ediyor. Görünüşe göre, toplum ancak siyasi olmayan ve bu nedenle aktif protesto eylemlerinden ötürü cezayla sonuçlanmayacak konular etrafında birleşebiliyor. Alman yayın organı Spiegel'in yorumuna göre "bu öfke patlamasının özünde, devlet kurumlarına -mahkemelere, güvenlik yapılarına ve tüm güç sistemine- karşı derin, neredeyse tam bir güvensizlik yatıyor. Bunlar düşmanca ve ayrıcalıklı bir kesime hizmet eden yapılar olarak algılanıyor."
İşte tam da bu yüzden bu küçük toplumsal zafer birçok Rus için çok ilham vericiydi. Çoğu Rus, savaş yokmuş gibi davranarak ve günlük kaygılara odaklanarak, zorunlu bir kendini kandırma hali içinde yaşamaya devam ediyor. Ancak Larissa Dolina'nın hikâyesi, "bu alışılmış ilgisizliğin altında devlete karşı güçlü bir güvensizlik ve acı birikiminin yattığını ve bu birikimin tek bir, görünüşte özel daire yüzünden bile patlayabileceğini beklenmedik bir şekilde ortaya koydu."
Kaynak: Der Spiegel













Yorumunuz