Kıbrıs

Simon Aykut’un hapis cezasını İsrail ya da Portekiz’de çekmeyi talep etmesi gündemde

Türkiye seçeneği masada değil.

Güney Kıbrıs’ta 5 yıl hapis cezasına çarptırılan 75 yaşındaki Simon Aykut’un, cezasını vatandaşı olduğu İsrail veya Portekiz’de çekmek için Kıbrıs Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı’na başvuruda bulunabileceği bildirildi.

İsrail, Türkiye ve Portekiz vatandaşı olan Aykut, on yıl beş ay boyunca kuzey Kıbrıs’taki Kıbrıs Rum mülkleri üzerinde, sahiplerinin izni olmaksızın geliştirme yaptığı gerekçesiyle yargılanmış ve aleyhine yöneltilen diğerleri hariç, 40 ayrı suçlamayı kabul etmişti. Mahkeme, dün açıklanan kararla Aykut’a 5 yıl hapis cezası vermişti.

Aykut’un avukatlarının, mahkemenin ceza miktarına itiraz edip etmeyeceklerine ilişkin önümüzdeki on gün içinde bir karar vermeleri bekleniyor. Şu ana kadar savunma tarafından bu konuda herhangi bir açıklama yapılmadı.

Türkiye seçeneği masada değil

Fileleftheros gazetesi, Aykut’un cezasını çekmek için vatandaşı olduğu ülkelerden birinde başvuru yapması durumunda Türkiye’ye başvurmayı düşünmediğini yazdı. Haberde, Aykut’un İsrail’de cezasını çekmek istemesi halinde sürecin İsrail makamlarının onayıyla ilerleyeceği, ancak son kararın Kıbrıs Cumhuriyeti Adalet Bakanı’nın takdirinde olacağı vurgulandı.

Yurt dışına nakledilen bir mahkûmun yeniden suç işlemesi 

Yasalar uyarınca, hapis cezasına çarptırılan bir kişi başka bir ülkeye nakledildiğinde, cezasını o ülkenin yürürlükteki kuralları çerçevesinde çeker. Fileleftheros gazetesi, bu duruma örnek olarak geçmişte yaşanan benzer bir olayı hatırlattı: 2019’da 14 yıl hapis cezası alan bir Yunan uyuşturucu kaçakçısının, Yunanistan’a nakledildikten sonra cezasını kısa sürede tamamlayarak 2023’te serbest kalması. Aynı kişi, tahliyesinden yalnızca iki yıl sonra Limasol Limanı üzerinden yeniden uyuşturucu kaçakçılığı yaparken yakalanmış ve olay kamuoyunda geniş yankı uyandırmıştı.

Savcının dikkat çeken açıklaması

Haberde ayrıca davaya bakan savcı Andreas Aristides’in şu ifadesine yer verildi:
“Bugünkü karar, Kıbrıs’ın bir bölümünün ‘işgal altında’ olmasının, vatandaşların temel bireysel haklarına zarar verecek hukuki sonuçlar doğurmadığını ve egemen bir devlet olarak Kıbrıs Cumhuriyeti’nin, fiili kontrolü dışında kalan bölgeler de dahil olmak üzere, topraklarının herhangi bir yerinde işlenen fiillerle ilgili yargı yetkisine sahip olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.”

Kaynak: Fileleftheros

:
share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın