Dünya

Ukrayna, Donbas'ta silahsızlandırılmış bölgeyi kabul etmeye hazır

Savaşı bitirmek için Ukrayna’dan önemli taviz…

Almanya Başbakanı Friedrich Merz, 11 Aralık Perşembe günü Ukrayna'nın artık toprak tavizlerini kabul etmeye "hazır" olduğunu duyurdu. Kiev, ABD ve Rusya ile yapılan müzakerelerin kilit noktalarından birinde taviz vererek, Donbas‘ta silahsızlandırılmış bir bölge kurulmasını kabul etti. Avrupa tarafından da onaylanan bu taviz, yaklaşık dört yıllık savaşı sona erdirmeyi amaçlıyor.

Ukraynalı müzakereci Mihaylo Podolyak, ABD tarafından önerilen ve Volodimir Zelenski tarafından kabul edilen maddeyle, bölgede cephe hattının her iki tarafındaki Ukrayna ve Rus güçlerinin geri çekilmesini gerektireceğini söyledi. Ukrayna Cumhurbaşkanı perşembe günü yaptığı açıklamada, bu bölgelerin herhangi bir şekilde devredilmesinin ya seçimle ya da referandumla onaylanması gerektiğini belirtti.

Bu taviz, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski tarafından hazırlanan ve çarşamba akşamı Donald Trump'a sunulan revize edilmiş Amerikan barış planına dahil edildi. Friedrich Merz, Emmanuel Macron, İngiliz Başbakanı Keir Starmer bu "önerinin" taslağa eklenmesini kabul etti.

2014'ten beri Rusya'nın göz koyduğu stratejik maden havzası Donbas, Rusya'nın daha fazla saldırganlığını önlemek için ABD de dahil olmak üzere uluslararası bir gücün gözetimi altına girebilir.

Bölgenin bir kısmı fiilen Rus işgali altında kalacak

Ukraynalı müzakereci Podolyak, Le Monde'a verdiği demeçte, “Sınırın her iki tarafında da silahsızlandırılmış bir bölge bulunmalıdır” dedi. “Mantıksal ve hukuki olarak, tüm silahların mı yoksa sadece ağır silahların mı geri çekileceğinin belirlenmesi gerekecektir. Olası ihlalleri önlemek için, ilke ve anlaşmalara saygı gösterilmesini sağlamak amacıyla izleme misyonlarından temsilciler ve yabancı bir birlik hazır bulunmalıdır. (...) Bölgenin bir kısmının ne yazık ki fiilen Rus işgali altında kalacağı ve her halükârda bir ayrılık hattının kurulacağı göz önüne alındığında, bu, çatışmayı sona erdirmek için doğal bir formattır.” dedi

Anlaşmaların uygulanmasında izleme şartı

Mihaylo Podolyak, üçüncü taraflara hangi görevlerin emanet edileceğinin açık ve kesin bir şekilde tanımlanması gerektiğini vurgulayarak, Ukraynalıların "ideal olarak" bu denetim gücüne ABD'nin katılmasını istediklerini, bunun da "gözetim, istihbarat, anlaşmaların uygulanmasının kontrolü, yetkisiz asker hareketlerinin olmamasının kontrolü, ayrılık hattına riayetin kontrolü" gibi konularda güvence sağlayacağını belirtiyor.

Bu yaklaşım, iki ülke arasındaki çatışmayı sona erdiren 1953 ateşkesinin bir parçası olarak Kuzey ve Güney Kore arasında kurulan askerden arındırılmış bölgeyi (DMZ) anımsatıyor; ancak Kore’de o zamandan beri hiçbir barış antlaşması imzalanmadı. Kore örneğinde, DMZ iki ülke arasındaki sınır boyunca yaklaşık dört kilometre genişliğinde ve 250 kilometre uzunluğundadır. Ukrayna örneğinde ise çok daha uzun ve derin olacaktır.

Bu bölgesel taviz Zelenski için acı verici olsa da, Moskova'nın aylardır talep ettiği gibi, Rusya'nın işgal etmediği Donbas bölgelerinin (yalnızca Donetsk bölgesinin %25'i) tamamen terk edilmesini önlemesini sağlamalıdır. Kremlin'in bu talebi, Ukrayna cumhurbaşkanı için mutlak bir kırmızı çizgi; zira Zelenski, orduda ve Ukrayna halkı arasında her türlü teslimiyete karşı muhalefetin farkındadır.

"Saldırgan, yeniden yapılanmanın finansmanına katkıda bulunmalıdır”

Mykhailo Podolyak'ın açıkladığına göre, ABD’ye gönderilen belge üç bölümden oluşuyor. Birinci bölüm, yaklaşık yirmi maddeden oluşan savaşın sonunu ele alıyor. İkinci bölüm ise, olası bir ateşkesin ardından Rusya'nın yeni saldırılar başlatmasını caydırmayı amaçlayan güvenlik garantileri de dahil olmak üzere, savaş sonrası dönem için bir Avrupa güvenlik mimarisinin oluşturulmasını ayrıntılarıyla açıklıyor.

Üçüncü bölüm, Ukrayna'nın yeniden inşasını, ekonomisinin yeniden yapılandırılmasını ve savunma kapasitesinin restore edilmesini hedefliyor. Podolyak, "Saldırgan, yeniden yapılanmanın finansmanına katkıda bulunmalıdır; bu, savaşı sona erdirmek için zorunlu bir unsurdur. Aksi takdirde, saldırgan çatışmadan yalnızca fayda sağladığını hissedecek ve caydırıcılık olmayacaktır." diye uyarıyor.

Bir Avrupalı diplomat ise, "Zelenski'nin kabul ettiği tavizler zor kararlar; güvenlik garantileri ve yeniden yapılanma ile ilgili iki bölüm, hapı yutmayı kolaylaştırmak için bir nevi teselli ödülü gibi" diye belirtiyor.

Bu karşı teklif, Donald Trump'ı Kiev ve Avrupa başkentlerine karşı daha olumlu bir tutuma geri döndürmeyi amaçlıyor. Çarşamba günü, Almanya, Fransa ve Birleşik Krallık liderleriyle yaptığı telefon görüşmesinde Donald Trump, Rusya'nın uzlaşmazlığını görmezden gelerek, Kiev ve Avrupa'yı suçladığı görüşmelerdeki çıkmazdan dolayı oldukça sinirli görünüyordu. Katılımcılardan birine göre "kaba" davrandı. Bir önceki gün Politico'da yayınlanan bir röportajda Trump, Avrupalı liderleri "zayıf ", bazen "akıllı" ama aynı zamanda "aptal" olarak nitelendirdi. Zelenski'ye, Atlantik ötesinde "şarlatanların prensi" olarak bilinen 19. yüzyıl şovmen ve politikacısı PT Barnum'dan esinlenerek "PT Barnum" lakabını taktı.

Noel ültimatomu

Donald Trump, Rus bombaları nedeniyle Ukrayna'da cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılamamasını da eleştirdi. Milyarder, Ukrayna için "artık demokrasi değil." dedi. Müzakereci Podolyak ise şu yanıtı verdi: "Eğer Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa güvenliğin sağlanmasına, seçim haklarının garanti altına alınmasına ve sürecin finansmanına katkıda bulunursa, Ukrayna seçim yapmaya hazırdır. Savaşın kendisinden başka bir engel yok. Zelenski hâlâ siyasi rekabete ve ülkenin geleceği hakkındaki tartışmalara hazır."

Zelenski, Washington'ın Doğu Ukrayna'da "serbest ekonomik bölge" ve askerden arındırılmış bir alan oluşturmayı önerdiğini belirterek, Amerikan tarafının Rus birliklerinin Kuzey Ukrayna'dan çekilmesini, ancak Güney'de kalmasını değerlendirdiğini ifade etti.

Tarihsel gerçekliğin aksine bu savaştan Ukrayna'yı sorumlu tutan Donald Trump, Kiev'e Noel ültimatomu verdi. Bu yapay tarih, bir aciliyet duygusu yarattı. Ancak Ukrayna Parlamentosu Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Oleksandr Merezhko, "Zelenski Amerikan baskısına boyun eğmiyor" diyor. "Trump bizi terk ederse, Chamberlain gibi görülecektir [Münih Anlaşması'nı imzalayan ve ülkesinde 'Suçlu Adam' lakabıyla anılan eski İngiliz Başbakanıdır]" diyor ve Ukrayna'nın tüm çabalarına rağmen Vladimir Putin ile hiçbir zaman ortak bir zemin bulunamayacağını ekliyor: "Ukraynalılar yaşamak istiyor, Putin ise bizi öldürmek istiyor." 

Kaynak: Le Monde

:
share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın