Geçen hafta AB'nin dolandırıcılıkla mücadele ajansına ve Avrupa Komisyonu'na gönderilen bir şikâyette, AB'nin İltica Ajansı üst yönetimine kayırmacılık yapması ve yanıltıcı raporlar sunması nedeniyle soruşturma açılması çağrısında bulunuldu. 

Avrupa Birliği İltica Ajansı çalışanları tarafından yapılan şikâyet, 2019'da göreve başlayan ajansın icra direktörü Nina Gregori'yi hedef alıyor. 

Gregori, taciz suçlamalarıyla karşı karşıya kalan selefi José Carreira'nın görevden ayrılmasından sonra kuruma atanmıştı.

İsimsiz muhbirler, Nina Gregori’nin ajansın “tüm usulsüzlüklerini gizleyen ve örten karmaşık bir yasal yapı ve kontrol sistemi kurduğu” iddiasında bulundu.

Gregori'ye yönelik iddialar, insan kaynakları kurallarına aykırı atamalar yaptığını da içeriyor. Şikâyetçilere göre, ajansın başkanı AB kurallarını ihlal ederek kendisi ile birlikte hareket edenlerin kariyerlerinde hızla sıçramasına yardımcı oldu ve çalışanları geçici sözleşmelerinde öngörülen süreden daha uzun süre çalıştırdı. 

Gregori ve üst düzey yöneticileri ise iddiaları reddediyor. Malta merkezli ve yaklaşık 2.000 kişiyi istihdam eden AB'nin İltica Ajansı EUAA (The European Union Agency for Asylum), üye devletlere yasal, teknik ve operasyonel yardım sunuyor. Ocak ayında, ajansa yeni bir ismin yanı sıra güçlendirilmiş yetkiler de verildi. 

Yirmi yıl ülkesinin içişleri bakanlığında çalışan Slovenya vatandaşı Gregori, selefine yönelik iddiaların ardından işe alım, tedarik ve iç kontroller üzerindeki gözetimin güçlendirilmesi misyonuyla göreve atanmıştı.

Çalışanlar, ajans yönetimini mali dolandırıcılıkla suçlamazken, düzinelerce yöneticiye yanlış atamaların bir sonucu olarak haksız maaşların ödendiğini savundu. 

İltica ajansının, "Malta medyasında kamuoyuna açıklanan yolsuzluk davaları" ile bağlantılı bazı kişilerin yanı sıra, bazı ajans yöneticilerinin akrabalarını işe aldığı da iddia ediliyor.  

Gregori ve diğer yöneticiler ayrıca Avrupa Komisyonu'na, Avrupa Parlamentosu'na yanıltıcı raporlar göndermekle ve iç kontrol raporlarında yanlış bilgilere yer vermekle suçlanıyor.

AB'nin dolandırıcılıkla mücadele birimi OLAF (European Anti-Fraud Office), şikâyeti aldığını ve "standart prosedürlere göre potansiyel soruşturma açılması”nın değerlendirildiğini doğruladı. 

OLAF’ın dolandırıcılık, yolsuzluk veya yasadışı faaliyetler içeren "ciddi suistimal şüphesi" olması durumunda bir soruşturma açacağı belirtildi. 

Avrupa Komisyonu da şikâyetin alındığını doğruladı. 

EUAA, e-postayla gönderdiği yanıtta, Gregori ve şikâyette atıfta bulunulan diğer üst düzey yöneticilerin, "isimsiz ağır usulsüzlük iddialarını şiddetle reddettiği”ni belirtti ve  ajansın ve personelinin son üç yıldır istikrarlı bir şekilde inşa ettiği iyi itibara zarar vermeyi amaçlayan gerçeklerin çarpıtılması”ndan dolayı üzüntü duyulduğunu ifade etti. Ayrıca OLAF ile işbirliği yapılacağı da vurgulandı.

Şikâyetin bir kopyasının gönderildiği Avrupa Parlamentosu Bütçe Kontrol Komitesi Başkanı Monika Hohlmeier, "Herhangi bir AB kurumunda, organında veya ajansında ciddi suistimal iddialarının her zaman kapsamlı bir şekilde kontrol edilmesi ve soruşturulması gerektiği konusunda kesin bir kanaatteyim" dedi. 

Kaynak: Financial Times