Sosyal medyada başkalarına karşı sataşan ve nefret söylemi yayan kişiler, bugüne kadar bunu anonimlik koruması altında yapabiliyordu. Bavyera Dijitalleşme Bakanı Fabian Mehring’e göre bu durumun gelecekte sona ermesi gerekiyor. Mehring, internette gerçek isim kullanma zorunluluğunun getirilmesini talep ediyor.

"İfade özgürlüğü hakkı, sonuçta anonim olma hakkını içermez"

Mehring, Tagesspiegel gazetesine yaptığı açıklamada, sosyal medyada gerçek isim zorunluluğunun çevrim içi tartışma kültürünü daha medeni hale getirebileceğini söyledi. “İfade özgürlüğü hakkı, sonuçta anonim olma hakkını içermez. İnsan, gerek gerçek hayatta gerek dijital ortamda, söylediklerinin arkasında durmalıdır” dedi.

"Yüz yüze yapıldığında suç olan, internette de cezalandırılmalı"

Mehring’e göre, birahane sohbetlerinde ya da yüz yüze ortamlarda suç sayılan davranışların, internette de yaptırıma tabi olması gerekir. “Hakaret eden, tehditte bulunan ya da halkı kin ve nefrete sürükleyenler dijital ortamda da tespit edilip yakalanabilmelidir.” diyen Mehring, eylemlerinin sonuçsuz kalmayacağını bilen kişilerin daha sorumlu davranacağına inanıyor. Ona göre bu durum, kamusal tartışmaları gözle görülür biçimde zehirli olmaktan çıkarabilir.

Mehring, bunun bir görüş kısıtlaması olmadığını, aksine dijital alanda da işleyen güçlü bir hukuk devleti anlayışıyla ilgili olduğunu vurguladı. Nefret ve kışkırtmanın, internette anonimlik arkasına saklanmasına izin verilmemesi gerektiğini ifade etti.

Almanya Anayasa Mahkemesi’nin eski başkanı “internette yozlaşma” konusunda uyardı

Bir gün önce, Almanya Anayasa Mahkemesi’nin eski başkanı Andreas Voßkuhle de internette gerçek isim zorunluluğunun getirilmesi gerektiğini savunmuştu. Voßkuhle, Tagesspiegel’e yaptığı açıklamada, “Tartışma kültürünü biraz daha rasyonelleştirmek için internette gerçek isim kullanımı zorunlu hale getirilmelidir” dedi. Bu basit adımın, “çevrim içi kamusal tartışmaları zehirli ortamdan arındırabileceğini” savundu. Voßkuhle’ye göre, “internetteki yozlaşma” toplumun uzun vadede katlanabileceği bir durum değil.

Ancak Voßkuhle, böyle bir düzenlemenin “hiç de kolay olmadığını” kabul etti. Yine de bunun “anayasal açıdan mümkün” olduğunu belirtti. Bununla birlikte, gerçek isim zorunluluğunun ayrıntılı ve sağlam bir gerekçeye dayanması gerektiğini vurguladı. “Kişisel yaptırımlardan korkmadan hükümeti eleştirmeye devam edebilmek mümkün olmalıdır.” dedi.

Voßkuhle, gerçek isim zorunluluğu çağrısını, vatandaşların daha fazla liderlik istediği, ancak politikacıların her açıklamasının "internet ve medya tarafından abartılarak bir devlet krizine dönüştürüldüğü" "paradoksal bir dünya"ya atıfta bulunarak gerekçelendirdi. Ona göre bu durum, toplumu “sürekli bir heyecan ve gerilim hali” içinde tutuyor.

Kaynak: Spiegel