Güney Kıbrıs'ta, Baf’ta Blue Iris Sanat Galerisi’nde açılan görsel sanatçı George Gavriel'in sergisi, birkaç gün içinde sosyal medya hedef göstermeleri, tehditler, galeriye yönelik fiili müdahaleler, polisin devreye girmesi ve karşılıklı “hukuki adım” restleşmeleriyle büyüyen bir krizin merkezine oturdu. Sanatçı, yaşananları “gözdağı” ve “terör” iklimi olarak tanımlarken, eserlerinin siyasi amaçlarla araçsallaştırıldığını ve sahte/yanıltıcı bir görsel üzerinden kamuoyunun manipüle edilerek kendisinin hedefe konulduğunu savundu.
Süreç, perşembe günü Baf’ta ELAM’dan bir milletvekili adayının yayımladığı video ile yeni bir evreye taşındı. Videonun kamuoyunda yarattığı etkiyle birlikte, galeri sahibi hem kendi hayatına hem de binaya yönelik olası sabotajlara ilişkin ciddi ve tekrarlanan tehditler almaya başladı. Video cuma günü geri çekildi; ancak tehdit ve gerginlik ortamının dağılmadığı, tersine büyüdüğü ifade edildi.
Galeriye gelen üç genç eserleri indirmeye kalktı
Cumartesi günü, serginin açılışının yapıldığı saatlerde tansiyon arttı. Sanatçının aktardığına göre üç genç galeriye girerek zemin kattaki bazı eserleri duvardan indirdi. Daha sonra eserler yeniden yerlerine asıldı. Bu sırada Polisin olaylardan haberdar olduğu; açılış esnasında “disiplinli ve dikkat çekmeden” galeride bulunduğu, ardından serginin kaldırılması sürecinde de sahada kaldığı belirtildi.
Sanatçı sergiden çekildi
Tehditlerin süreklilik kazanması üzerine galeri sahibi, yazılı bir şikâyete gitmemeyi seçti. Buna rağmen Polisin olaya dair bilgileri bildiği, isterse resen hareket ederek tehditleri gönderenleri tespit edebileceği iddia edildi. Bu atmosferde Gavriel, sergideki tüm eserleri derhal geri çekme kararı aldı ve sergi fiilen sona erdirildi. Sanatçı, “sanatçıların eserlerini polis gözetiminde sergilediği, sonra da gözdağı yüzünden indirmek zorunda kaldığı” bir döneme girildiğini söyleyerek yaşananları toplumsal bir kırılma olarak tarif etti.
“Hristiyanlık ve Ortodoks inancının kutsallarına hakaret” iddiası…
Pazar günü, DİSİ’nin genel başkan yardımcısı ve milletvekili Efthimios Diplaros, Gavriel’in farklı çalışmalarından parçaların bir araya getirildiği bir kolajı paylaşarak Blue Iris’te sergilenen işlerin “Hristiyanlık ve Ortodoks inancının kutsallarına hakaret içerdiği” iddiasını dile getirdi; bunu “sanat değil, küfür” olarak niteledi.
Paylaşım, sosyal medyada hakaret ve saldırı dalgasını büyütürken, sanatçı aynı gece Facebook’ta açıklama yaparak dolaştırılan görselin kendi eseri olmadığını, farklı çalışmalarından alınan parçalarla bir “kolaj” üretildiğini ve bunun kamuoyunu yanıltıp kendisini hedefe koymak için kullanıldığını söyledi. Serginin iptalini de, galeri sahibinin aldığı ölüm ve sabotaj tehditleriyle ilişkilendirdi.
Pazartesi sabahı ise kriz, “karşılıklı hukuki adım” tehditleriyle yeni bir aşamaya taşındı. Diplaros, Gavriel’in Facebook’ta kendisine yönelik atfı geri çekmemesi halinde dava açacağını duyurdu. Gavriel de bir radyo programında, sahte/yanıltıcı görselin kendisine mal edilmesiyle tepkilerin kışkırtıldığını ve bunun galeri sahibinin hayatına yönelik tehditlere kadar vardığını belirterek, DİSİ’li siyasetçi hakkında Polise şikâyet yoluna gidebileceğini söyledi; buna karşın bazı bilgilere göre sanatçının fiilen şikâyetçi olma niyeti bulunmadığı da öne sürüldü.
Kolaj tartışması sürerken, bu kez “Kıbrıs Vatanım” adlı bir Facebook sayfası kolajı üstlenerek görselin “Gavriel’in kamuya açık eserlerinden bir derleme” olduğunu bildirdi. Aynı gün bir televizyon yayınında Diplaros, sanatçıya sosyal medyada yaptığı atfı geri çekmesi için kısa bir “süre” tanıdığını, aksi halde yargıya gideceğini dile getirdi. Yayına bağlanan Gavriel ise paylaşımı yapan siyasetçinin, kolajı Facebook’ta paylaşırken bunun "bir başkası tarafından oluşturulmuş bir derleme ürünü" olduğunu belirtmemesi nedeniyle sorumluluk taşımaya devam ettiğini vurguladı
ELAM, DİSİ, DİKO, EDEK ve DİPA’nın benzer tepkileri karşısında sadece AKEL ifade özgürlüğünü savundu
Siyasi cephede tartışma büyüdü. ELAM Başkanı Hristos Hristu’nun, sanatçının cezai kovuşturulmasını talep eden bir mektubu Polis Genel Müdürü’ne gönderdiği hatırlatıldı. Başpiskopos Georgios da bir televizyon programında, “ifade özgürlüğü adına toplumun tolere etmeyeceği türden çirkinliklerin kabul edilemez olduğunu” söyleyerek sert bir tutum takındı; ancak ELAM’ın resmi şikâyet kararına mesafeli durdu. DİSİ ile AKEL arasında karşılıklı açıklamalar geldi: DİSİ, AKEL’i sessizlikle suçlayıp “nefret ve bölünme üreten bir ‘sanat’” karşısında tavır almama eleştirisi yöneltirken; AKEL, son 24 saatte sergi üzerinden “yanıltıcı bir görsel kırpma-montajla” yapay kutuplaşma yaratıldığımı savundu ve asıl kabul edilemez olanın ölüm tehditleri, zorbalık, sergi bastırma girişimleri ve sanatçılar için “kovuşturma-hapis” talepleri olduğunu vurguladı.
"Bu davranışlar gericiliğin işaretleridir"
"Modern demokrasilerde sanatsal ifade özgürlüğünün ve sanat eserlerinin eleştiri özgürlüğünün saygı gördüğü ve güvence altına alındığı herkes için açık ve apaçık olmalıydı." açıklamasını yapan AKEL, "vatandaşların hayatına yönelik tehditler, zorbalık, taciz ve eser sergilerini engellemeye yönelik yıldırma, sanatçıların zulüm ve hapse atılması talepleri kesinlikle hoş görülmez. Bu davranışlar gericiliğin işaretleridir." diye vurguladı.
Tartışmada DİKO, EDEK ve DİPA da sanatçının eserlerine karşı açıklamalarda bulundu. Larnaka bağımsız milletvekili Andreas Apostolou ise konuyu Meclis gündemine taşıyacağını duyurdu.
Reuters 19 Ekim 2021'deki bir haberinde "Kıbrıslı sanatçı George Gavriel, İsa’yı alışılmadık ortamlarda tasvir eden ve siyasetçilere de göndermeler içeren eserlerinin dini ve siyasi liderlerin öfkesini çekmesinin ardından, neredeyse lise müdürü olarak görevini kaybediyordu.
62 yaşındaki Gavriel, sanatını toplumun sorunları olarak gördüğü şeyleri hedef alan bir protesto aracı olarak kullanıyor. Çalışmalarının bir kısmı, Akdeniz adasını sarsan yolsuzluk skandallarından ilham alıyor; bunların başında, artık itibarsızlaşmış “yatırım karşılığı vatandaşlık” programı geliyor. Bu program kapsamında binlerce zengin yatırımcı pasaport edinmişti." ifadelerini kullanmıştı.
Gavriel, Moskova'daki ünlü Surikov Güzel Sanatlar Akademisi'ne burslu olarak girdi. Profesör Klavdia Alexandrovna Tutivol'un yönetimindeki anıtsal sanat atölyesinde çalışmaya başladı. 1987 yılında akademiden Güzel Sanatlar Yüksek Lisans diploması alarak mezun oldu. Daha sonra Kıbrıs'a döndü.











Yorumunuz