Dünya

Baskı altındaki ABD Merkez Bankası faiz oranlarını son üç yılın en düşük seviyesine indirdi

Fed faizleri tekrar düşürdü, bu da şimdilik faiz indirimlerinin bitmiş olabileceğine işaret ediyor.

ABD’de enflasyon konusunda ilerlemenin durması ve iş piyasasındaki soğuma, yıllardır yaşanan en kutuplaşmış Fed toplantılarından birine yol açtı. 

Federal Rezerv, işgücü piyasasından gelen zayıf sinyalleri gerekçe göstererek, bu yıl ilk kez eylül ayında ana faiz oranını düşürmüş ve ardından ekim ayında tekrar yükseltmişti.

Fed toplantısında, üç yetkilinin zıt yönlerde muhalefet şerhi yazdığı bildirildi.

Federal Rezerv yetkilileri, enflasyonun mu yoksa iş piyasasının mı daha büyük endişe kaynağı olması gerektiği konusunda alışılmadık iç görüş ayrılıkları nedeniyle daha fazla faiz indirimi konusunda isteksiz olduklarını belirttiler.

Merkez bankacıları kararlarını zorlu koşullar altında vermek zorunda kaldı. Ekim ve kasım aylarındaki 43 günlük hükümet kapanması nedeniyle, işgücü piyasası ve enflasyona ilişkin temel resmi veriler mevcut değildi. Bu nedenle, her zamankinden daha fazla özel kuruluşların tahminlerine ve kendi anketlerine güvenmek zorunda kaldılar.

ABD Başkanı Donald Trump'ın baskısı yoğun

Buna ek olarak, ABD Başkanı Donald Trump'tan gelen güçlü siyasi baskı da söz konusu. Trump, son aylarda Fed Başkanı Jerome Powell'a, diğer şeylerin yanı sıra konut piyasasını canlandırmak için önemli faiz indirimleri yapılması talebiyle defalarca baskı yaptı. Cumhuriyetçi başkan, gelecek yıl yapılacak önemli ara seçimler öncesinde konut fiyatlarının genel olarak karşılanabilirliği konusundaki endişeleri gidermeyi amaçlıyor.

Fed, çarşamba günü faiz indirimine 9'a 3 oyla onay verdi; bu, 2019’dan bu yana altı yıl içinde üç yetkilinin karşı oy kullandığı ilk toplantı oldu. 

Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee ve Kansas City Fed Başkanı Jeff Schmid, indirimin gerekli olmadığını düşünürken, Fed yöneticisi Stephen Miran daha büyük, yarım puanlık bir indirimden yanaydı. Faiz indirimi çeyrek puanda kaldı.

Federal fonlama oranının çeyrek puan düşürülerek %3,5 ile %3,75 arasına, yani son üç yılın en düşük seviyesine çekilmesi kararı, ABD’de işe alımlarda beklenenden daha keskin bir yavaşlamaya karşı korunmayı amaçlıyor.

ABD'de enflasyon hedeflenenin üzerinde; işsizlikse artıyor

Enflasyon konusunda kaydedilen ilerlemenin durmasıyla birlikte, yetkililer bu haftaki karar öncesinde, daha fazla indirim için işgücü piyasasında bozulma olduğuna dair kanıt gerekebileceğini belirtmişlerdi. ABD'de işsizlik oranlarının ekim ayında %4.40'a çıktığı tahmin edilmişti.

Çarşamba günü, titizlikle hazırlanmış toplantı sonrası yapılan açıklamalar, ek faiz indirimleri için çıtayı yükseltti ve bu adımların "kapsamı ve zamanlamasının" ekonomik görünümdeki değişikliklere bağlı olacağını gösterdi.

Wall Street Journal’ın bildirdiğine göre İsviçre bankası UBS’in ABD baş ekonomisti Jonathan Pingle, her indirimde "birkaç katılımcının desteğini daha kaybedeceksiniz ve bu katılımcıları çoğunlukla birlikte indirim istemeye motive edecek verilere ihtiyacınız olacak." dedi.

Pingle, işten çıkarmalardaki yükselişin kanıtları ve işsizlik oranındaki istikrarlı yükselişin, "komitenin çekirdeği için çok rahatsız edici bir olaylar zinciri" olacağını söyledi.

Enflasyonla ilgili daha endişe verici senaryoların gerçekleşip gerçekleşmediğini gösteren veriler de önemli olacak. ABD Çalışma Bakanlığı, kasım ayı tüketici fiyat endeksini önümüzdeki hafta açıklayacak.

Citi Bank’ın küresel baş ekonomisti Nathan Sheets, gümrük vergileriyle ilgili maliyet artışlarını erteleyen işletmelerin yılın başında fiyatları yükseltip yükseltmeyeceğini görmek için ocak ayı fiyat verilerini izlediğini söyledi. "Eğer daha fazla gümrük vergisi artışının fiyatlara yansımasını göreceksek, bunun en doğal zamanı yıllık fiyat artışları dönemidir." dedi.

Sheets, Fed'in enflasyon konusunda hata payının çok az olmasından endişe duyanlar arasında yer alıyor. Fed, %2'lik bir enflasyon oranını hedefliyor, ancak ABD’de enflasyon eylül ayında %2,8 seviyesindeydi.

“Enflasyonun yukarı yönlü bir sıçrama yapacağını düşünmüyorum, ancak aynı şekilde, %2 seviyesinde değiliz ve yakın zamanda %2'ye geri döneceğimize dair ikna edici bir senaryo da yok. Ve bu kesinlikle beni düşündürüyor.” dedi.

İlgili haberlerin devamını Wall Street Journal ve Spiegel'den okuyabilirsiniz.

:
share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın