Türkiye’de bugün yayınlanan haberlere göre, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 26 Nisan’da Ankara 8’inci Sulh Ceza Hakimliği’ne başvurarak, “yasa dışı bahis ve mal varlığı değerlerini aklama” soruşturması kapsamında, geçen şubat ayında KKTC’de uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Halil Falyalı’nın kripto borsa hesaplarına ve eşi Özge Taşker’e ait tüm malvarlıkları ile banka ve kripto para borsalarındaki hesaplarına 26 Nisan’da tedbir koydurduğu ortaya çıktı.

Haberde aktarılanları kısaca özetlersek, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 25 Nisan 2022 tarihinde MASAK tarafından kendisine iletilen rapordaki bulguları değerlendirerek, 230 kişi hakkında ‘yasa dışı bahis ve suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerinin aklanması’ suçu işledikleri şüphesi ile soruşturma başlattı. 

334 milyon 265 bin 970 Dolar değerinde kripto varlığın 40 milyon Dolar’lık kısmının Halil Falyalı ile ilişkili olduğu belirlendi

MASAK, 1.535 kişinin hesaplarına ulaşmış, bu hesaplar arasında 218 farklı kişinin 223 farklı borsa hesabı tespit etmiş ve 223 hesaptan toplam 334 milyon 263 bin 970 Dolarlık kripto varlığın cüzdanlara transfer edildiğini belirlemişti.

334 milyon küsur Dolar kripto varlığın 40 milyon Dolar’ının ise Halil Falyalı’nın Binance Global isimli kripto borsasında açılan Halil Cahit/Halil Djahit ismindeki hesabıyla birlikte, Falyalı ile ilişkili diğer kişilerin hesaplarına gönderildiği tespit edilmişti.

Bu doğrultuda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebiyle,

►218 farklı kişiye ait 223 kripto hesabındaki varlıklara, 

►Falyalı’nın kendi hesabındaki varlıklara,

►6 şirketin, 

►Falyalı’nın eşi Özge Taşker’in,

►Kapatılan Vebitcoin borsasının, 1.316 yıl hapis cezası ile yargılanan sorumlusu Aykut Aydoğan’la birlikte toplam 10 şüpheli kişinin tüm varlıklarına 26 Nisan 2022’de Ankara 8’inci Sulh Ceza Hakimliği kararı ile tedbir kararı konmuştu.

Haberde, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın MASAK raporuna dayanarak, Halil Falyalı’nın hayatını kaybetmesinin ardından kripto hesabının şifresi kullanılarak, örgüt üyelerinin bu hesaplardaki paraları kendi hesaplarına ve başkalarının hesaplarına aktarmaya devam ettikleri ve buradan da ‘suç örgütünün kesintisiz olarak faaliyetlerine devam ettiği’ sonucuna vardığı belirtiliyordu.

Ayrıca Başsavcılığın bir diğer talebi yerinde bulunarak, dosya içeriğine kısıtlama kararı verilmişti.

Bu haberde anlaşılamayan noktalar mevcut:

Türkiye’de Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK), şikâyetler üzerine kripto para platformu Vebitcoin'in Türkiye'deki finansal kuruluşlardaki hesaplarını geçen sene, 23 Nisan 2021’de bloke etti. 

Haberde geçtiği üzere, Özge Taşker'le kripto transferi yaptığı belirtilen Aykut Aydoğan 23 Nisan 2021’de gözaltına alındı ve 1.316 yıl hapis cezası ile yargılanıyor.

Vebitcoin’den yargılanan Aykut Aydoğan’ın bu işlemleri Falyalı hayattayken mi Falyalı'nın ardından mı yaptığı net değil

Vebitcoin’in hesaplarına Falyalı hayatını kaybetmeden önce el konulduğuna ve paltform kapatıldığına göre, Falyalı’nın Binance Global isimli kripto borsasındaki hesaplarından eşi Özge Taşker, koruma müdürü Hakan Atıcı (ki Falyalı yaşarken casinonun müdürü idi), Vebitcoin'in eski sorumlusu Aykut Aydoğan ve 8 farklı kişi ile kripto varlık transferleri, Vebitcoin henüz kapatılmadan, 23 Nisan 2021’den önce yapılmış olmalıdır. 

Vebitcoin kripto borsası eski sorumlusu Aykut Aydoğan’ın platform kapatıldıktan sonra ve 1.316 yıl hapis cezası istenen nitelikli bir dolandırıcı olarak işlem yapamayacağı açık olduğuna göre bu işlemler Halil Falyalı hayattayken mi yapıldı? 

Ya da Aykut Aydoğan hayatının kalanını hapiste geçirmesi söz konusuyken, kontrollü serbest bırakılmış ve Polis’in tüm dikkati üzerindeyken Özge Taşker’le kripto işlemlerini yapmaya, hem de Halil Falyalı’nın hesabı üzerinden yapmaya devam etti öyle mi? Yattı balık yan gider mi dedi yani?

Falyalı’nın hesaplarındaki paranın transfer edilmesi, Falyalı'dan sonra Özge Taşker’in yasa dışı bet oynatmaya devam ettiği anlamına mı gelir?

Haberde, bir yandan kripto para borsasından Falyalı’nın hesaplarına 40 milyon Dolar aktarıldığını belirtilirken, bir yandan da Başsavcılığın, Falyalı’nın öldürülmesine karşın, örgüt yönetici ve üyelerinin kripto varlıkları işletmeye devam edip, Falyalı'nın hesaplarındaki milyonlarca Dolar'ı kendileri veya başkalarının hesaplarına aktarmaya devam ettikleri ve 'suç örgütünün faaliyetlerine kesintisiz olarak devam ettiği' değerlendirmesine yer veriliyor. Yani bu durumda Falyalı'nın hesaplarından para çekildiği ancak Falyalı'nın hesaplarına yeni para gelmiyor sonucu çıkmıyor mu?

O halde “bu hesaptaki milyon dolarlarla zikredilen paraları kendileri veya başkalarının hesaplarına aktarmaya devam ettikleri, bundan anlaşıldığı gibi suç örgütünün kesintisiz olarak faaliyetlerine devam ettiği’ iddiası çelişik gelmiyor mu? Faaliyetten kastedilen, 'yasa dışı bet' değil de suç gelirlerinin aklanması mı?

Üstelik Halil Falyalı hakkında hayatını kaybetmeden 3-4 sene önce Türkiye’de başlatılmış bir soruşturma vardı ve Falyalı Türkiye’ye gidemiyordu doğru değil mi? Yani Özge Taşker bunca olaya rağmen, eşi hakkında ölmeden önce soruşturma açıldığını bile bile, eşini hunharca bir cinayette kaybettikten sonra da yasa dışı bet oynatmaya devam etti ve hatta işlemleri Türkiye’de kapatılmış bir platformun, 1.316 yıl hapis cezası ile yargılanan bir yöneticisi üzerinden sürdürdü öyle mi?

Burada mantıklı olarak çıkarılabilecek tek sonuç, Falyalı'nın ölümünden sonra hesaplarında kalan kirpto paraların Özge Taşker, Hakan Atıcı, Aykut Aydoğan ve diğer 8 farklı kişi tarafından çekildiği ve bu meblağın 40 milyon Dolar olduğudur. Özge Taşker'in de aralarında bulunduğu suç örgütünün Falyalı'nın ardından 'kesintisiz faaliyetlerine devam ettiği' sonucuna varılması, Falyalı'nın ilgili işletmelerinin yasa dışı bet yapmaya devam ettiği algısı yaratmaktadır kı ana çelişki de buradadır.

Falyalı'nın hesaplarına para gelmiyorsa ve sadece hesabından kripto para çekiliyorsa, bu durumda 'suç örgütünün kesintisiz olarak faaliyetlerine devam ettiği' sonucuna nasıl varılmış olabilir? 

Mikro-Makro okuyucuları KKTC’de Halil Falyalı hayattayken, Falyalı’nın ilişki ağına ve yasa dışı betin üzerine giden tek yayın organı olduğunu gayet iyi bilir. Aldığımız üstü kapalı tehditlere, Polis'e ifadeye çağırmalara ve reddettiğimiz yüklü maddi tekliflere rağmen suç gelirlerinin aklanması, kara para, yasa dışı bet ve kara paranın aklandığı tüm sektörlerle ilgili her konunun üzerine gidiyoruz ve gitmeye devam edeceğiz.

Ancak yasa dışı bet mevzusu çok katmanlı, son derece manipülasyona açık, kurumları yozlaştıran, siyaseti ve seçimleri finanse eden büyük bir kara para kaynağıdır. Bu kirli ve maalesef organize bir cinayetle kana bulanmış pastanın en büyük payına sahip olan Falyalı’nın vefatından sonra, gerçekte bu payın kimlerin eline geçtiği henüz netleşmemiştir.

Falyalı ailesinin yasa dışı bet işinden adada iddia edildiği gibi çıkıp çıkmadıkları, pastanın kimlerin eline geçtiği, hiç beklenmeyen, tahmin bile edilmeyen bir gizli ilişki ağıyla bu pastanın çok başkalarınca paylaşılıp paylaşılmadığı da ortaya çıkacaktır.

Özge Taşker’in hesaplarına el konulması kuşkusuz doğru bir karardır. Yasa dışı bet nitelikli dolandırıcılıktır. Yasa dışı bet aracılığıyla insanları kazanma vaadiyle kandırarak milyonları vuranlar, yasa dışı iş yaparak, vergisiz trilyonlar elde eden herkes tek tek tespit edilmeli ve suç gelirlerini akladıkları kanıtlananların bağlantılı tüm işletmelerine, banka hesaplarına, mal ve mülklerine el konulmalıdır. Bununla birlikte Özge Taşker’le ilgili haberde çelişkiler mevcuttur. Ve şimdilik sadece bu haberdeki çelişkileri sunmakla yetinelim.

Son olarak, Türkiye’de 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 282’inci maddesinde “suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçu”nun 26 Eylül 2004 tarihinden bu yana yürürlükte bulunduğunu da hatırlatalım…