İskoçya'dan dönen ABD Başkanı Donald Trump, Air Force One uçağında gazetecilere yaptığı açıklamada, Moskova'ya pazartesi günü savaşı sona erdirme konusunda verilen sürenin salı gününden itibaren "on gün" olduğunu, aksi takdirde ABD'nin Rusya'ya yaptırım uygulayacağını söyledi.

Trump, Rusya'ya uygulanacak mali yaptırımlar için 'işe yarayabilir veya yaramayabilir' itirafında bulundu.

Trump'ın Rusya ile yürüttüğü kişisel diplomasi başarısız oldu

ABD Başkanı Trump, Rusya konusunda uygulamaya çalıştığı kişisel diplomasinin başarısız olduğunu kabul etmiş gibi görünüyor:

Trump, Rusya'nın iki hafta içinde bir barış anlaşmasına varmaması halinde ABD'nin ülkeye gümrük vergileri ve yaptırımlar uygulayacağı yönünde bir ültimatom yayınladı.

Trump, Ukrayna'daki savaş nedeniyle Rusya'yı mali cezalarla tehdit etmesinden sadece 24 saat sonra, salı günü bu stratejinin işe yarayıp yaramayacağından emin görünmüyordu.

Gazetecilere konuşan Trump, ABD'nin Rusya’ya 10 gün içinde "gümrük vergileri ve benzeri şeyler" uygulamak zorunda kalabileceğini söyledi. "Rusya'yı etkileyip etkilemeyeceğini bilmiyorum, çünkü Putin, belli ki, muhtemelen savaşı sürdürmek istiyor.” dedi. 

Trump bir zamanlar Putin'e seslenerek Ukrayna'daki savaşı bitirebileceğini ima etmişti. Ukrayna'yı ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski'yi kurban olarak değil, kötü adam olarak göstererek Rusya'nın işgal tarihini yeniden yazmaya çalışmıştı. Ancak şimdi, Trump'ın çatışmadan duyduğu hayal kırıklığı artarken, tehditleri, Amerika Birleşik Devletleri'nin Moskova üzerinde ne kadar nüfuz sahibi olduğu ve bunu kullanmaya istekli olup olmadığı konusunda sorular doğurdu.

New York Times’ın görüştüğü Uluslararası Politika Merkezi'nin İcra Başkan Yardımcısı Matt Duss, "Trump, çoğumuzun başından beri gözlemlediği şeyi fark ediyor gibi görünüyor: Sorun Zelenski değil," dedi. "Sorun Ukrayna değil. Asıl sorun Putin."

Trump pazartesi günü yaptığı açıklamada, Rusya'ya "yaptırımlar ve belki de tarifeler, ikincil tarifeler" uygulamadan önce savaşı sona erdirmesi için 10 ila 12 gün süre vereceğini söylemişti. Bu aynı zamanda Rusya ile ticaret yapan ülkelere uygulanacak tarifelere de bir göndermedir.

Trump, Ukrayna'daki artan saldırıları nedeniyle Rusya'yı defalarca cezalandırmakla tehdit etti, ancak şimdiye kadar bu tehdidini yerine getirmedi. Son mali ceza tehdidi de Trump’ın kabul ettiği gibi başarısız olabilir.

Rusya Devlet Başkanı Putin, Kiev'in personel rezervlerinin azaldığı ve Moskova'nın kazanımlar elde ettiği savaş alanında üstünlüğün kendisinde olduğuna inanıyor.

Rus teknokratlar ayrıca Batı yaptırımlarına dayanabilecek bir ekonomi inşa etmek için üç yıldan fazla zamandır çalışıyor; hatta Moskova'nın önde gelen üniversitelerinden biri yaptırımlardan kaçınma konusunda yeni bir yüksek lisans programı bile başlattı. Moskova Devlet Üniversitesi benzer bir uzmanlık alanında kurslar başlatıyor.

Ancak Rusya, ülke hükümet gelirlerinin yaklaşık üçte birini oluşturan petrol ve doğalgaza bağımlı olmaya devam ediyor.

Rus petrolü satın alan ülkelere ikincil tarifeler Çin, Hindistan ve Türkiye'yi de kapsayacak

Trump'ın Rus petrolü satın alan ülkelere ikincil tarifeler uygulama tehdidi, Çin, Hindistan ve Türkiye'yi de kapsayacak ve küresel ticaret savaşında potansiyel bir tırmanışa yol açacaktır.

Rusya'daki yorumcuların da belirttiği gibi, sorun şu ki böyle bir hamle küresel petrol fiyatlarını hızla artırabilir. Batılı politika yapıcılar, küresel piyasayı şok etmeden Moskova'nın petrol gelirlerini sınırlamaya çalışarak Rusya'ya karşı bir "petrol fiyatı tavanı" stratejisi izlediler. Ancak bu strateji büyük ölçüde başarısız oldu ve Putin'i dizginlemeyi başaramadı.

Trump salı günü yaptığı açıklamada, yaklaşan ekonomik cezaların petrol piyasasını nasıl etkileyeceği konusunda endişe duymadığını söyledi.

Dış politika uzmanları, Trump'ın Rusya'yı savaşı durdurmaya zorlamak için başka ekonomik ve askeri seçenekleri olduğunu söylüyor.

Uzmanlar, Rusya'nın yaptırımlara karşı kendini güvence altına almış olmasına rağmen ekonomisinin savunmasız olduğunu belirtiyor. Trump'ın hâlâ Rus bankacılık sisteminin bazı kısımlarına saldırabileceğini, petrol fiyatlarına tavan koyabileceğini ve Avrupalı müttefiklerle dış politika ve ticaret anlaşmaları üzerindeki etkisini kullanabileceğini kaydediyorlar.

Haberin tamamını New York Times’dan okuyabilirsiniz.