Kıbrıs

Ahsen için adalet: Bağımsız tahkikat talebi karşılıksız kaldı; soruşturmaya tepkiler büyüyor 

Ahsen için adalet arayışı Mağusa’da yeniden yükseldi.

Ahsen Nur Kilitçioğlu’nun 30 Mayıs sabahı Mağusa Silver Beach sahilinde, üzerinde iç çamaşırlarıyla cansız bulunmasının ardından Mağusa Polisi tarafından yürütülen adli soruşturma süreci bir kez daha protesto edildi. 

Toplumsal Mücadele Platformu’nun çağrısıyla yapılan eylemde DAÜ Çemberi'nden Mağusa Polis Müdürlüğü’ne yürüyüş gerçekleştirildi.

Mağusa Polis Müdürlüğü önünde açıklama yapan, Ahsen Nur Kilitçioğlu’nun Türkiye’deki ailesinin yetkili avukatı Cansu N. Nazlı, Polis Genel Müdürlüğü önünde ve Ahsen'in ölü bulunduğu Silver Beach’te düzenlenen eylemlerden sonra üçüncü kez “Ahsen için Adalet” eylemini gerçekleştirdiklerini ifade etti.

Avukat Cansu N. Nazlı: “Bağımsız tahkikat memuru atanması talebimize yanıt verilmedi”

Nazlı, meslektaşı Tacan Reynar ile birlikte yaptıkları ilk başvurunun Polis Denetleme Kurulu ve Polis Genel Müdürlüğü’ne olduğunu belirtti. “Yazılı bir dilekçeyle bağımsız, farklı bir ilçeden bir tahkikat memurunun dosyaya atanmasını talep ettik. Ancak bu dilekçemize bugüne kadar yanıt alamadık. Bağımsız tahkikat memuru atanmasıyla ilgili talebimiz halen askıdadır ve bize herhangi bir şekilde yazılı cevap verilmemiştir.” dedi.

Tahkikatın akıbetiyle ilgili yapılan ikinci başvurunun da bilgi edinme kapsamında değerlendirilmeyerek reddedildiğini açıklayan Nazlı, “Soruşturmanın devam ettiği gerekçesiyle bize bilgi verilemeyeceği yazılı olarak bildirildi” dedi. Hukuken tahkikatın gizliliğine saygı gösterdiklerini ancak tahkikat memurunun kim olduğuna dair bilginin dahi ailenin avukatlarıyla paylaşılmadığını vurguladı.

“Muhatap bildirilmediği için Ahsen’in yakın çevresinden ifadeler alınamadı”

Ahsen’in annesinin ifade verirken yanında avukat bulundurmasına izin verilmediğini, avukat dışarı çıktıktan sonra alınan ifadenin de okunmadığı için imzalanmadığını belirten Nazlı, bugün hâlâ yazılı bir ifadenin alınamadığını ifade etti. Ayrıca Ahsen’in yakın çevresinden bilgi verebilecek kişilerin olduğunu, ancak polisin yaklaşımı nedeniyle onların da dinlenemediğini aktardı.

Avukat Cansu Nazlı, “Ahsen’in yakın çevresinden polise bilgi verebilecek başka kişiler de var. Ancak polisin bu tutumu nedeniyle, bizim doğrudan muhatabımızın kim olduğu tarafımıza bildirilmediği için bu kişilerin ifadelerinin verilmesine yardımcı olamadık. Gelinen noktada tahkikatla ilgili hiçbir bilgi verilmemiştir. Polis Basın Subaylığı'nın yaptığı açıklama dışında, aile avukatları olarak bilgi edinme çabalarımız karşılıksız kalmıştır.” dedi.

Başsavcılığa yapılan başvuru neticesinde Adli Ölüm Tahkikat Dosyası'nın açılması bekleniyor

Başsavcılığa Adli Ölüm Tahkikat Dosyası açılması ve bu dosyada aile avukatı olarak taraf olmak istedikleriyle ilgili bir müracaatta da bulunduklarını hatırlatan Nazlı, gelinen aşamada, Adli Ölüm Tahkikat Dosyası'nın açılmasını beklediklerini kaydetti. 

“Bu, tüm kadınların güvenliği meselesidir”

Nazlı, “Dosya açıldığında ve mahkemeye geldiğinde ve biz avukatlar olarak katıldığımızda, tahkikatın detaylarını, otopsi raporu ve benzeri emareleri sorgulama şansımız olacaktır. Ancak görünen odur ki, o aşamaya gelene kadar polis bize şeffaf bir şekilde bilgi vermemektedir. Dediğim gibi, bu durum bir noktaya kadar anlaşılabilir olsa da hiçbir bilginin verilmemesi kabul edilebilir değildir. Ahsen için adalet, Ahsen için etkin soruşturma talebimizi olduğumuz her yerde, mahkemede, poliste, sokakta yükseltmeye devam edeceğiz. Çünkü bu yalnızca Ahsen'in şüpheli ölümüyle ilgili değil, bu kentte ve ülkede yaşayan tüm kadınların güvenliğiyle ilgili bir meseledir. Bu ülkede yaşayan tüm kadınların meselesidir. Bu nedenle biz bu işin peşini bırakmayacağız. Eğer Ahsen’in ölümünde birinin dahli varsa, onların adalet önüne çıkarılması için mücadelemize sonuna kadar devam edeceğiz.” dedi.

Avukat Cansu Nazlı’nın açıklamaları sonrasında Toplumsal Mücadele Platformu’nun ortak basın açıklaması Sevgül Uzkan tarafından okundu. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Bu topraklarda bir şeyler çok yanlış gidiyor. Ve artık susmayacağız.

Ahsen Nur Kilitçioğlu 26 yaşındaydı. Bir kadın, bir kardeş, bir evlat. Hayat doluydu, gülüyordu. Seviyordu, yaşamak istiyordu. Ama bir sabah cansız bedeni deniz kenarında bulundu. Sadece bedeni değil, geride hayallerini ve cevapsız soruları bıraktı.

Bugün hâlâ Ahsen’in telefonu kayıp. Araba anahtarları bulunamadı. İfadeler değiştirildi, eksik yazıldı. Ailesi, avukatıyla birlikte ifade veremedi. Polis kamuoyuna tek bir tatmin edici açıklama yapmadı.

Toplumsal Mücadele Platformu: “Adalet kapalı kapılar ardında değil, şeffaf yürütülmelidir”

Biz bu sürece güvenmiyoruz. Çünkü adalet kapalı kapılar ardında değil, şeffaf yürütülmelidir. Çünkü canın hesabı titizlikle sorulmalıdır.

Ve daha dün Talha Yıldırım’ı kaybettik. Henüz 23 yaşındaydı. Bir gece vakti aniden yok oldu. Daha adı bile tam duyulmadan üstüne suskunluk çöktü. Biz bu suskunluğu reddediyoruz. Bir gencin daha sessizce hayattan kopmasına, toplumun gözleri önünde bir kez daha karanlığa gömülmesine alışmıyoruz, alışmayacağız.

Ve unutmadık. Güldeniz Özel. Geçtiğimiz yıl aynı sahilde şüpheli şekilde ölü bulundu. Ne oldu? Hangi deliller toplandı? Kim sorgulandı? Hiçbir şey açıklanmadı. Hiçbir soruya cevap verilmedi.

Bu ülkede insanlar birer birer ölüyor. Ve her seferinde ardında bir boşluk, bir suskunluk, bir karanlık kalıyor. O karanlık büyüyor. O karanlık hepimizi içine çekiyor.
Ama biz buradayız. Karanlığa karşı sesimizle, öfkemizle, dayanışmamızla buradayız. Buradan yetkililere sesleniyoruz.

“Soruşturma memuru, ilgili kişilerle hiçbir bağı olmayan başka bir bölgeden atanmalıdır”

Ahsen Nur Kilitçioğlu soruşturması tarafsız, bağımsız ve şeffaf yürütülmelidir. Soruşturma memuru, ilgili kişilerle hiçbir bağı olmayan başka bir bölgeden atanmalıdır.
Güldeniz Özel ve Talha Yıldırım’ın dosyaları yeniden açılmalı, kamuoyu açıkça bilgilendirilmelidir. Tüm ailelerin, avukat eşliğinde ifade verebilme hakkı sağlanmalıdır. Polis, soruşturmalar hakkında toplumu bilgilendirme sorumluluğunu yerine getirmelidir.

Eğer polis bu soruşturmanın şeffaf bir şekilde yürütüldüğünü iddia ediyorsa, kamuoyu önünde, kameralar karşısında açık ve net bir basın açıklaması yapmalıdır. Çünkü bu sadece bir kadın cinayeti değil, bu ülkede yaşamanın bedelidir. Ve biz o bedeli ödemeyi reddediyoruz.

Bir kişi daha eksilmesin diye; adalet için, yaşam hakkı için, Ahsen için, Güldeniz için, Talha için bir daha susmayacağız. Ahsen için adalet. Güldeniz için adalet. Talha için adalet. Bir kişi daha eksilmesin. Şeffaf soruşturma şart.”

Basın açıklamasına destek veren ve Toplumsal Mücadele Platformu’nu oluşturan örgütler de açıklandı:
Akova Kadınlar Derneği, Alevi Kültür Derneği Kadın Kolları, Alkış Kültür ve Sanat Derneği, Anonim Gençlik Örgütü, BAGEP, Bağımsızlık Yolu, Baraka Kültür Merkezi, Basın-Sen, CTP Kadın Örgütü, DAÜ-KAM, DAÜ-SEN, Denkay Başel Sosyal Gelişim Vakfı, EL-SEN, Gazimağusa İzci Örgütü, Geçitkale Kadınlar Birliği, Gelişim Vakfı, GÜÇ-SEN, Halkın Partisi, Kadın Eğitimi Kollektifi, KAMU-SEN, KAYAD, Kıbrıs Polifonik Korolar Derneği, Kıbrıs Türk Tabipler Birliği, KTAMS, KTOEÖS, KTÖS, Kuir Kıbrıs, Larnaka Türk Kadınlar Birliği, Mağusa Gençlik Birliği, Mağusa İnisiyatifi, MAKAMER, MASDER, Mağusa Kültür Derneği, Mor Menekşe Çağdaş Kadınlar Derneği, Mor Menekşe Kadınlar Birliği, Mülteci Hakları Derneği, Özgür Sanat, Tiyatro ve Kültür Derneği, Sol Hareket, TDP TOCEK, Toplumsal Varoluş Derneği, Yeniboğaziçi Kadınlar Derneği.

:
share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın