Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün 180 ülkedeki basın özgürlüğünü incelediği ve her yıl yayımladığı Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde Kıbrıs’ın kuzeyi de yer aldı.
Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde kuzey Kıbrıs, basın özgürlüğü sıralamasında 76’ıncı sıradan 90’nıncı sıraya düştü. Kıbrıs’ın kuzeyinin 14 basamak gerilemesinde Basın-Sen Başkanı Ali Kişmir’e 10 sene hapis cezası verilmesini öngören davanın açılması ve Serdinç Maypa’nın gözaltına alınması olumsuz rol oynadı.
Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’ndeki ülke sıralamaları, siyasal, yasal, ekonomik, sosyokültürel ve güvenlik olmak üzere 5 kriter üzerinden yapılan değerlendirmelere göre oluşturuluyor.
Ulusal mevzuatın basın özgürlüğünün sınırlandırılmasına olanak tanıdığı vurgulandı
Kıbrıs’ın kuzeyine ayrılan bölümde, ulusal mevzuatın basın özgürlüğünün sınırlandırılmasına olanak tanıdığı vurgulandı.
Medyada mülkiyetin Türk iş adamlarına geçişi
Medyada mülkiyetin artarak Türk iş adamlarına geçtiğine dikkat çekildi.
Gazetecilere yönelik davaların ve Türkiye'den medyaya yönelik baskıların arttığına ayrıca vurgu yapıldı.
Ali Kişmir’in 10 yıl hapis cezası ile karşı karşıya oluşu
Türkiye’nin Kıbrıs’ın kuzeyindeki medya üzerindeki artan baskısının basın özgürlüğünü olumsuz etkilediği belirtilirken, Ali Kişmir’in ‘Türk ordusunu eleştirdiği için 10 yıl hapisle karşı karşıya’ olduğu ve dört gazetecinin de Türkiye'ye girişinin engellendiği kaydedildi.
Serdinç Maypa’nın 30 Mart’ta gözaltına alınışı…
Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 1 Ocak 2024’ten bu yana gözaltına alınan gazeteciler arasında Kıbrıs’ın kuzeyinden Serdinç Maypa’nın 30 Mart’ta gözaltına alınmasına da yer verildi.
Kıbrıs’ın kuzeyindeki yasal çerçeve göstergesi, 2023 endeksine göre 21 puan aşağıya inerken, mevzuatın hakareti suç olarak kabul ettiğine, gazetecilerin kaynaklarını koruyacak yasalar olmadığına ve medyaya karşı büyük tazminat davaları açıldığı belirtildi.
2004'ten bu yana yer alan ifade korundu: Mahkeme, 'ulusal yasaları Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin üstüne yerleştirerek tehlikeli bir emsal oluşturdu'
Kıbrıs’ın kuzeyindeki mevzuata yönelik olarak, 2004’ten bu yana her sene yerini koruyan ifade aynı kaldı: ‘Kıbrıslı Türk yetkililer yakın zamanda mevcut mevzuatı ifade özgürlüğünü daha da sınırlandıracak şekilde değiştirmeye çalıştı. Temyiz mahkemesi, bir hakaret davasında gazetecinin beraatını onamasına rağmen, ulusal yasaları Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin üstüne yerleştirerek tehlikeli bir emsal oluşturdu. Türkiye'de gazeteciler gıyaben yargılanabiliyor.’
Pek çok gazetecinin ‘halkla ilişkiler çalışması’ yapması gazetecilerin ‘objektifliği’ni etkiliyor
Kıbrıs Türk basınındaki ekonomik koşulların ele alındığı bölümde, Türk lirasındaki değer kaybının yol açtığı ekonomik krizin medyayı derinden etkilediğine ve reklam ve sponsorluklar nedeniyle editoryal içerik üzerinde iş dünyasının etkisinin arttığına işaret edildi. Ekonomik sıkıntılardan ötürü birçok medya kuruluşunun sahiplerinin değiştiği kaydedilirken, pek çok gazetecinin ‘halkla ilişkiler çalışması’ yapmasının gazetecilerin ‘objektifliği’ni etkilediğinin altı çizildi.
Gazeteciler artarak Türk ve Kıbrıslı Türk yetkililerin sözlü saldırılarına maruz kalıyor
Güvenlik bölümünde ise artan sayıda gazetecinin Türk ve Kıbrıslı Türk yetkililerin sözlü saldırılara ve taciz kampanyalarına maruz kaldığı ve muhabirlerin sıklıkla çevrimiçi tacizin kurbanı olduğu tespiti yapıldı.
2024 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'ne göre dünyanın en özgür basını Norveç’te… Norveç’i, Danimarka, İsveç, Hollanda ve Finlandiya takip ediyor. Türkiye endekste 158’inci sırada yer alırken, dünya genelinde basının en çok baskı altına alındığı ülkelerin başında Doğu Afrika ülkesi Eritre, Suriye, Afganistan, Kuzey Kore ve İran geliyor.
Kaynak: RSF
Yorumunuz