Nikos Hristodulidis, Avrupa Savcılığı Ofisi’nin (EPPO, The European Public Prosecutor's Office), Kıbrıs, Yunanistan (Girit) ve İsrail’in elektrik şebekelerini birbirine bağlamayı amaçlayan büyük ölçekli deniz altı elektrik kablosu projesine ilişkin olası suçlarla ilgili bir soruşturma başlattığını açıkladı.
İngilizler tarafından 1958 yılında Liopetri’de öldürülen EOKA mensuplarını anma etkinliği sonrası konuşan Hristodulidis, 'Great Sea Interconnector’ (Büyük Deniz Bağlantısı) elektrik kablo hattının Kıbrıs için stratejik öneme sahip olduğunu, ancak uygulanabilirliğinin, projeyi yürüten Yunan elektrik şebekesi işletmecisi ADMIE’nin üstlendiği taahhütleri yerine getirmesine bağlı olduğunu belirtti.
Vasilikos’taki LNG terminaliyle ilgili de Avrupa Savcılığı tarafından paralel bir soruşturma yürütülüyor
Hristodulidis, “Hükümet, Kıbrıs Cumhuriyeti üzerinde herhangi bir gölge oluşmasına izin vermeyecek,” dedi. Soruşturmanın ilerlemeyi geciktirebileceğini, ancak ülkenin güvenilirliğinin korunmasının en büyük öncelik olduğunu açıkladı. Hristodulidis ayrıca, Vasilikos’taki LNG terminaliyle ilgili olarak da Avrupa Savcılığı tarafından paralel bir soruşturma yürütüldüğünü söyledi.
Güney Lefkoşa ile Atina arasında elektrik bağlantısı konusunda artan sürtüşmelerin kaynağında, Güney Kıbrıs Maliye Bakanı Makis Keravnos’un, Kıbrıs Enerji Düzenleme Kurumu (CERA) tarafından uygun geri ödenebilir bir maliyet olarak onaylanan 25 milyon euronun ADMIE’ye aktarılmasını defalarca reddetmesi yatıyor.
Güney Kıbrıs Maliye Bakanı Keravnos projenin ekonomik, teknik ve jeopolitik açıdan karmaşık olduğunu savunuyor
Keravnos, Yunan hükümeti ve projeyi öncelikli sınır ötesi altyapı olarak tanımlayan AB kurumlarının güçlü desteğine rağmen, mevcut koşullar altında projenin finansal sürdürülebilirliğinin şüpheli olduğunu savunuyor.
Hristodulidis, Atina ile anlaşmazlık söylentilerini önemsizleştirmeye çalışarak, Yunan hükümetiyle ihtilaf olmadığını belirtti. Ancak, projenin ilerleyebilmesi için ADMIE’nin taahhütlerini yerine getirmesi gerektiğini de vurguladı.
Güney Kıbrıs Maliye Bakanı Makis Keravnos'a göre, iki bağımsız çalışma, projenin belirlenen koşullar altında uygulanabilir olmadığını kanıtlıyor. 650 milyon euroluk Avrupa fonuna rağmen, projenin ekonomik, teknik ve jeopolitik uygulanabilirliği konusundaki belirsizlik devam ediyor ve bu da süreci on yıldan fazla geciktiriyor.
Keravnos, bugün Kathimerini gazetesine yapatığı açıklamada, "Önümde, bu projenin belirli koşullar altında uygulanabilir olmadığı sonucuna varan, bağımsız ve ciddi kuruluşlara ait iki çalışma var." dedi.
2010'dan beri tartışılıyor, ilerlemiyor
Projenin uygulanabilir olup olmadığı konusunda neden halen tartışma yaşandığı sorulduğunda bakan, "Tartışmalar sürüyor çünkü proje ekonomik, teknik ve jeopolitik açıdan karmaşık. Ayrıca bir noktaya daha değinmek istiyorum. Bu proje 2010 yılından beri tartışılıyor ve Komisyon'un 650 milyon euro ile finanse etmeye karar vermesi nedeniyle Avrupa projesi olarak nitelendiriliyor. Benim sorduğum soru şu: Sıkı koşullar ve belirli zaman çizelgeleri altında fonları kullandıran Avrupa Komisyonu, bunca yıl sonra neden bu projenin neden yapılmadığını sorgulamıyor?"şeklinde yanıt verdi.
CERA'nın yakın zamanda onayladığı 25 milyon euroluk ödemeler ve projeyle ilgili olarak Keravnos, "Projeyi karakterize eden mevcut ekonomik, teknik ve jeopolitik veriler göz önüne alındığında, 25 milyon euroluk ödemenin kolay bir iş olmadığını, öncelikle bazı ciddi parametrelerin sağlanması gerektiğini" vurguladı.
Kaynaklar: Cyprus Times - Ta Nea
Yorumunuz