Güney Lefkoşa’da Lefkoşa Merkez Hapishanesi’nde Kıbrıslı Türk mahkûm 41 yaşındaki Tansu Çıdan’ın, 27 Ekim'de dövülerek öldürülmesi sonrasında zanlıların Ağır Ceza'ya sevkedildiği duruşmada daha önce hiç ifade edilmemiş bir detay verildi.

Çıdan'ın, katil zanlısı Veysi Badur ve Badur'un talimatıyla 2 diğer mahkûm tarafından öldürüldüğü iddianamede yer aldı

Fileleftheros gazetesi ve Alpahanews’un haberlerine göre, baş zanlı Veysi Badur’un yanı sıra, hapishanenin 1 A Koğuşu’da bulunan biri Suriyeli, diğeri İranlı ve bir diğeri Türk olan 3 mahkûmdan ikisinin Çıdan’ı Badur’un talimatıyla öldürmekle, diğerinin hapishaneye uyuşturucu tedarik etmek, uyuşturucu bulundurmak ve uyuşturucu kullanmakla suçlandığı iddianamede yer aldı.

3 zanlının Çıdan'ı öldürmeden önce ve işkenceyle öldürürken hapishaneye sokulan metamfetamin ve esrar kullandıkları tespit edildi

Habere göre, güney Lefkoşa polis müfettişleri soruşturmalarında, ‘Çıdan’ın maruz kaldığı uzun işkence saatlerinden önce ve bu işkence sırasında katiller hapishaneye sokulan metamfetamin ve esrar kullandıkları'nı tespit etti.

Cinayetin uyuşturucu kullanımıyla ilişkisi bugüne dek hiç açıklanmamıştı. Fileleftheros gazetesi haberinde, bu durum için 'sürpriz bir unsur' yorumunu yaptı. 

KKTC’de adı pek çok olaya karışan, bilinen suçlulardan 29 yaşındaki Veysi Badur’un cinayeti planlayarak işlediği ileri sürülüyor.

Veysi Badur, Suriyeli, İranlı ve Türk mahkûm dışındaki, diğer sekiz zanlının ise yetkililerle iş birliği yapmaya karar verdiği öne sürülüyor. Sekiz zanlıdan bazıları savcılık tanığı olarak kullanılacak ve koruma amacıyla özel gözaltı merkezlerinde tutulacak.

1A Koğuşu'ndaki işkenceye göz yummuş gibi görünen üç gardiyan, müfettişleri iddialarıyla ikna edemediler. Hapishane gardiyanlarından ikisi cinayetle suçlanırken, cinayet günü vardiyadan sorumlu üçüncü gardiyan ise görevini ihmalle ölüme neden olma suçunu işlemekten yargılanacak.

Ağır Ceza'da yargılanacak, 2'si cinayetle suçlanan 3 gardiyan teminatla serbest bırakıldı

Fileleftheros ve Alpha News'un haberlerine göre, duruşmanın başlamasına kadar, üç gardiyan haftada üç kez yakın bir polis karakoluna gitmek ve yurt dışına çıkış yasağı uygulanmak üzere, 20 bin Euro'luk kişisel teminatla serbest bırakıldı.

Gardiyanlar Mahkeme’den ayrıldıklarında, destek için Mahkeme önünde toplanan meslektaşları tarafından alkışlandı.

Tansu Çıdan davasında zanlıların itham edildiği suçlamalar belli oldu

20 Aralık’ta Ağır Ceza’da görülecek davada, 
► 1. şüpheli (Veysi Badur) – Önceden tasarlayarak, kasten cinayet işlemek,
► 2. ve 3. şüpheli – Cinayet işlemek,
► 4. şüpheli - A sınıfı uyuşturucuların (metamfetamin) yasa dışı olarak bulundurulması ve tedarik edilmesi,
► 1., 2. ve 3. şüpheli - A sınıfı uyuşturucuların yasa dışı olarak bulundurulması ve kullanılması,
► 4. şüpheli - B Sınıfı uyuşturucuların yasa dışı olarak bulundurulması ve kullanılması,
► 5. ve 6. şüpheli (gardiyan) - Cinayet, ihmalkârlıkla veya tehlikeli bir eylemle ölüme neden olmak ve resmi görevi ihmal etmek,
► 7. şüpheli (gardiyan, vardiya amiri) – İhmalkârlık, ihmalkârlık veya tehlikeli bir eylemle ölüme neden olmak ve resmi görevi ihmal etmek.

Politis gazetesi, cinayet sonrasında Veysi Badur’un hücresindeki şilte altında 2 bin Euro bulunduğu bildirmiş, gazete Badur’un Kıbrıs'ın kuzeyinde ölümle tehdit edildiği için güneye geçmek zorunda kaldığını ileri sürmüştü. Gazete, Lakademya Hapishanesi’ndeki hücresinde bulunan 2.000 Euro’nun ‘kuzeydeki Türk mafyası’ ile ilişkisinin devam ettiği şüphesi uyandırdığını yazmıştı.

Kıbrıs Rum Başsavcı George Savvides ile Başsavcı Yardımcısı Savvas Angelides: Bazı gardiyanların yardımıyla hapishanelerde uyuşturucu ve cep telefonlarının ticareti yaygın olarak yapılıyor

Öte yandan Kıbrıs Rum Başsavcı George Savvides ile Başsavcı Yardımcısı Savvas Angelides tarafından önceki gün yapılan açıklamada, dört bağımsız müfettişin, temmuz ayında Kıbrıs Rum hapishanelerinde yaygın cep telefonu ve uyuşturucu kullanımı iddialarına ilişkin soruşturma yapmakla görevlendirildiği bağımsız soruşturmanın tamamlandığı bildirildi. 

Açıklamada, toplanan ifade ve verilerin kasım ayı başında teslim edildiği ve bazı gardiyanların yardımıyla hapishanelerde uyuşturucu ve cep telefonlarının ticaretinin yaygın olarak yapıldığının doğrulanabileceği kaydedildi.

Ayrıca, ‘Cezaevleri içindeki ve dışındaki tüm vatandaşları korumak için ciddi ve acil önlemler alınması gerektiğine dikkat çekiyoruz’ denildi.

Yüksek Mahkeme eski yargıcı Michalis Christodoulou'nun başkanlık ettiği dört müffetişten oluşan komitenin hazırladığı rapor geçen cuma Kıbrıs Rum Adalet Bakanlığı’na teslim edildi. Kıbrıs Rum Adalet Bakanı Stefi Dracou raporu aldığını açıkladı.

Raporda geçen bulgulara değinen Başsavcılık, hapishanelerdeki yasa dışı faaliyetlerle bağlantılı beş olaydan bahsetti. 

Buna göre, talimatları hapishanelerdeki mahkûmlar tarafından verilerek ve hapishane içinden organize edilerek işlenen suçlar şöyle:
►Şubat 2020'de Ayia Napa'daki bir kafede, yerel işadamına yönelik bir cinayet girişiminde beş kişinin yaralandığı silahlı saldırı; 
►2021 yılında Limasol Mahkemesi’nde delillerin bulunduğu odaya yapılan kundaklama,
►2021 yılında, üst düzey bir uyuşturucu davasında kilit bir tanığın hapishanede öldürülmesi, 
►Bir başka olayda tanık koruma programındaki bir tanığın babasının öldürülmesi, 
►Bir başka uyuşturucu davasında tanık koruma programındaki başka bir kişinin annesinin mezarına yapılan vandalizm.

Açıklamadan sonra güneyde Başsavcılık ve Merkezi Hapishaneler Müdürü arasında kılıçlar çekildi

Başsavcılık tarafından yapılan açıklamanın ardından Kıbrıs Rum Merkezi Hapishaneler Müdürü Anna Aristotelous, açıklamaya tepki gösterdi. Başsavcılığın yatığı açıklamayı "bizi canlı canlı yemeye" yönelik başka bir girişim olarak nitelendirdi. Merkezi Hapishaneler Müdürü, Başsavcılığın açıklamasının ‘daha önce üst düzey bir polis memuruna ilişkin bir yolsuzluğu bildirmeye cesaret etmeleri’nden kaynaklandığını ileri sürdü.

Merkezi Hapishaneler Müdürü Anna Aristotelous ve yardımcısı, bir başka üst düzey kadın memur Kıbrıs Rum Polisi Uyuşturucu Birimi eski başkanı Michalis Katsounotos'un itibarlarına zarar vermek için, ömür boyu hapis cezasına çarptırılan bir uyuşturucu baronuyla iş birliği yaptığını iddia etmişti.

Görevinden askıya alınan Katsounotos'un, uyuşturucu baronuyla cezasının düşürülmesi veya hatta erken tahliye edilmesi karşılığında Hapishaneler Müdürü ve yardımcısı kadın memurun özel video görüntülerini elde etmek amacıyla iş birliği yaptığı ileri sürülmüştü.

Michalis Katsounotos, üç aylık görevinden askıya alınma ve yıllık izninin ardından, geçen ekim ayında eski pozisyonuna göre düşük bir pozisyona, Liman ve Deniz Polisi’ne transfer edilmişti.
Kaynaklar:  Fileleftheros-Alpha News- Cyprus Mail – Cyprus Mail 2