Dünya

Kumar endüstrisi aracılığıyla kara para nasıl aklanıyor?

İsviçre merkezli Basel Yönetişim Enstitüsü, suçluların yasa dışı kaynakları aklamak için kumar endüstrisini nasıl kötüye kullandıklarını ortaya koyan kısa bir kılavuz yayınladı. 

Yolsuzluk ve diğer mali suçları önlemek ve mücadele etmek için 2003’den bu yana faaliyette olan bağımsız, uluslararası, kâr amacı gütmeyen kuruluş Basel Yönetişim Enstitüsü, suçluların yasa dışı kaynakları aklamak için kumar endüstrisini nasıl kötüye kullandıklarını ortaya koyan kısa bir kılavuz yayınladı. 

Küresel kumar endüstrisinin 2021 yılında gelirleri rekor kırdı. Gelirler ABD'de 261 milyar ABD Dolar ve Avrupa'da 87,2 milyar Euro’ya ulaştı. Suçluların nakit yoğun bu endüstriyi kara para aklamak için sömürebilecekleri açıktır. Bununla birlikte, kumarhanelerde kara para aklamanın ne ölçüde meydana geldiği, özellikle de sözde sıkı kara para aklama önlemlerine sahip ülkelerde halen şok edicidir.

Örneğin, Avustralya'daki Melbourne ve Perth kentlerindeki Crown Casinoları, yabancı ülkelerden yüksek montanlı oyuncular getiren "junket" programları aracılığıyla kumarhanelerinde 2014 ve 2019 yılları arasında yüz milyonlarca doların aklandığı iddialarıyla karşı karşıyadır.

Benzer şekilde, Cullen Komisyonu raporu, Kanada'nın İngiliz Kolumbiyası eyaletindeki oyun endüstrisi aracılığıyla muazzam miktarlarda kara paranın aklandığını ortaya çıkardı. 

Peki, suçlular suç gelirlerini aklamak için bu endüstriyi nasıl sömürüyorlar ve nasıl durdurulabilirler? 

Basel Yönetişim Enstitüsü tarafından hazırlanan kılavuz, kumar endüstrisi aracılığıyla suçluların para aklamak için kullandığı birkaç yaygın yöntemi ve hükümetlerin bunu önleme ve tespit etme yeteneklerini nasıl artırabileceklerini kısaca açıklıyor. 

Suçluların kumar endüstrisi aracılığıyla para aklamak için kullandıkları yöntemler bazen sofistikedir, ancak genellikle çok basittir. 

Nakit giriş çıkışı 

Fiziksel veya çevrimiçi bir kumarhane aracılığıyla para aklamanın en yaygın yolu, kirli parayı fişlere veya elektronik bakiyeye dönüştürmek, kısa bir süre kumar oynamak ve ardından fişleri ya da bakiyeyi tekrar nakde çevirmektir. 

2006 yılında, ABD’de Virginialı bir avukat, Atlantic City'deki Tac Mahal Casino'da bu şekilde 250.000 ABD Doları aklamaktan mahkum edildi. Zimmetine geçirilmiş 250.000 ABD Doları tutarındaki kara parayı bir kumar hesabına aktardıktan sonra, 10.000 ABD Doları tutarında casino fişi satın aldı, 1.000 ABD Doları kaybetti ve hesabında kalan paraları geri çekti. 

Bu nakit giriş, nakde çevirme taktiğinin varyantları, parayı birkaç küçük kumar hesabına bölmeyi veya hesaptaki kredinin başka bir ülkedeki casinoda kullanılabilir olmasını istemeyi içerebilir. 

Vancouver Modeli 

Cullen Komisyonu raporu, 2008'ten 2018'e kadar İngiliz Kolumbiyası kumarhaneleri aracılığıyla yüz milyonlarca doları aklamak için kullanılan, ‘Vancouver Modeli’ olarak adlandırılan daha sofistike bir varyantı özetledi. 

Bu model, geleneksel Hawala kara para aklama yönteminin unsurlarıyla ve nakit giriş, nakde çevirme taktiği ile birleştirir: 

1. X ülkedeki bir kişi, büyük miktarda nakdi ülkenin dışına çıkarmaya ve ülkenin nakit çıkarma limitlerini atlatmaya çalışmaktadır. 

2. Aynı kişi, parayı X ülkesindeki bir suç çetesine aktarır, ardından bir başka ülkeye, Y’ye gider.

3. X ülkesindeki suç çetesi, Y ülkesinde bulunan suç ortakları aracılığıyla, orijinal transferin eşdeğer miktarını Y ülkesine gitmiş olan kişiye teslim etmelerini sağlar. (Bu nakit, çoğunlukla suç çetesinin aklaması gereken suçtan elde ettiği nakittir.) 

4. Aynı kişi Y ülkesindeki bir kumarhaneye girer ve suç çetesinden aldığı kendi parasıyla casino fişi alır ve az miktarda kumar oynar.

5. Kişi daha sonra fişlerini kumarhaneden aldığı temiz nakit parayla değiştirir, böylelikle hem suç çetesinin kara parası aklanmıştır hem de kendi ülkesindeki yurtdışına nakit çıkarma limitlerini kendi çıkarları için atlatmıştır.

Oyuncular arasında gizli anlaşma 

Kumarhanelerin ve oyun sektörünün güvenlik açıkları hakkındaki FATF (Mali Eylem Görev Gücü, Financial Action Task Force) raporunda belirtildiği gibi bir başka yaygın aklama yöntemi, kasıtlı kumar kayıplarını içerir. 

Bu stratejiye göre, suç gelirleri fiziksel veya çevrimiçi casinolara getirilir ve kasıtlı olarak, örneğin bir poker oyunu oynanacaktır. Aynı oyunda başka bir oyuncu olarak hareket eden bir suç ortağına fayda sağlayacak şekilde oyun kaybedilir. 

Bu stratejinin, aklayıcılar açısından, kumarhanedeki herhangi bir kara paranın aklanmamasının önlenmesi prosedüründen kaçınmalarını sağlamak gibi nahoş bir "faydası" vardır.

Başka bir oyuncunun kazancının satın alınması

Suçlular, kumarhanede kazananlara kazançlarından daha yüksek bir fiyat nakit teklif ederek, oyuncunun meşru kumar kazançları karşılığında doğrudan suç gelirlerini takas ederek, kumar endüstrisi aracılığıyla kara paralarını aklayabilirler. 

Örneğin, Avustralya'da polis birkaç kişiyi, bir poker makinesi mekânında ‘jackpot’tan kazananlara yaklaştıkları ve kazançlarına prim karşılığında nakit teklif ettikleri iddiasıyla suçladı. 

Alternatif olarak, aklayıcılar ayrıca yüksek kayıptaki oyuncuların kumarhanelere olan borçlarını suç gelirleri ile ödeyebilir ve oyuncudan daha sonra temiz para ile kendilerine geri ödeme yapmasını isteyebilirler. 

Kumar ve kumar dışı aklama yöntemlerinin karıştırılması 

Para kumar hizmetleri ve araçları kullanılarak aklandığında bile, aklayıcılar kripto para birimleri, paravan şirketler ve gayrimenkul gibi kumarla ilgili olmayan araçları ve varlıkları kullanarak ek karmaşık yöntemleri sürece ekleyebilirler. Örneğin, Kanada'daki kara parayı aklamak için Vancouver Modelini kullanan birçok kişinin kazançları ile sonra mülk satın aldığı iddia ediliyor. 

Son olarak, aklayıcıların oyuncudan oyuncuya yasa dışı mal ticareti için kumar hesaplarını kötüye kullanmaları da çok yaygındır. Bu durumda, örneğin yasa dışı malların alıcısı ve satıcısı, kendi kumar hesaplarını ödeme yapmak ve ödeme almak üzere geleneksel banka hesaplarıymış gibi kullanabilir. Satıcının kumar hesabına para yatırıldıktan sonra, fişler nakde çevrilebilir ve paranın kumardan kazanıldığı iddia edilebilir. Ayrıca gizlilik amacıyla hesapta tutulabilir veya kumarhanede kumar oynamak için kullanılabilir. 

Kumarhanelerde kara paranın aklanması nasıl durdurulabilir? 

Hem kumar işletmeleri hem de kamu yetkilileri, kara para aklamayı önlemek ve tespit etmek için bir dizi adım atabilir. 

Kumar işletmeleri için riske dayalı kara paranın aklanmasının önlenmesi (AML) programı ve kırmızı bayrakların tespiti 

Öncelikle bir devletin yasal çerçevesinde, kendi yargısal sınırları içerisinde kumar işletmelerinin kapsamlı AML programları oluşturması ve tespit kapasitesini güçlendirmesi gerekir. 

Bu tür programların endüstrinin özelliklerine uygun, sağlam ve esnek olmasını sağlamak için, kumar işletmeleri riske dayalı bir yaklaşım kullanmaya teşvik edilmelidir: Esasta, belirli bir durumun yarattığı kara para aklama riski ne kadar yüksek olursa, kontrol seviyesi o kadar sıkı olmalıdır. İngiltere Kumar Komisyonu tarafından belirtildiği gibi, her ülke, hizmet, işlem ve müşteri düzeyinde var olan farklı riskleri dikkate almalıdır. 

Bir kumar işletmesinde kara para aklamayı tespit etmekten sorumlu olanlar, işlemlerin büyüklüğü ve sıklığındaki hızlı artışlar, şüpheli işlem raporlama limitleri altında sık sık nakit yatırılması ve paranın yatırıldıktan kısa bir süre sonra çekilmesi gibi ortak kırmızı bayrakları tespit etme kapasitelerini güçlendirmelidir. 

Hükümetler ve düzenleyiciler için açık yükümlülükler ve çeşitli uygulama araçları 

Daha geniş yasal çerçeveler oluşturulduğunda ise kumarhaneler müşteri durum tespiti yapmaya ve şüpheli davranışları olabildiğince tespit etmeye, kaydetmeye ve bildirmeye zorlanmalıdır. Başlangıç noktası olarak, kumarhanelerin bankalara ve diğer finansal olmayan işletmelere ve mesleklere (DNFBP'ler, Designated Non-Financial Business and Professions) benzer şekilde devlet yetkililerine şüpheli işlem raporları (STR'ler, suspicious transactions reports) sunmaları istenmelidir. 

İlk etapta kumara yatırılan yasa dışı fonları önlemek için daha fazla yükümlülük verilmesi istenebilir. Örneğin, Kanada, 10.000 Kanada Doları’nın üzerinde nakit işlem yapmak isteyen casino oyuncularına paranın meşru kaynaklarına dair kanıt sunma zorunluluğu getirmiştir. Bu yükümlülük getirildikten sonraki yıl, Kanada'nın finansal istihbarat birimine bildirilen şüpheli işlemler neredeyse yüzde 90 oranında düşmüştür.

AML programları sağlam olmadığında veya düzgün bir şekilde uygulanmadığında ya da raporlama gereksinimlerine uyulmadığında, kolluk kuvvetleri ve düzenleyiciler gelecekteki ihlalleri caydıracak kadar önemli ek ve orantılı uygulama önlemleri almalıdır. Cezai, sivil veya idari yaptırımların tümü hem kumar işletmelerini hem de bireysel aklayıcıları hedef almak üzere düzenlenmiş olmalıdır. Bir işletmenin meydana gelen herhangi bir aklamadan haberdar olduğunu tespit etmenin zorluğu göz önüne alındığında, özellikle cezai hukuk davası açma seçeneği çok önemlidir. 

Örneğin, 2017 yılında, Avustralya Federal Mahkemesi, Avustralya'nın en büyük kumar şirketi Tabcorp'a karşı, uygunsuz AML programı, şüpheli işlemleri bildirimlerini dosyalamaması ve 100.000 Avustralya Dolar’ı kazanan bir müşteriyi tespit edememesi nedeniyle 45 milyon Avustralya Dolarlık rekor bir sivil ceza emri verdi.

Yetkililer ayrıca, Takipsizlik Anlaşmaları (NPA'lar, Non-Prosecution Agreements), Ertelenmiş Kovuşturma Anlaşmaları (DPA'lar, Non-Prosecution Agreements) veya sulh yoluyla anlaşmalar gibi alternatif yollar kullanmayı da düşünebilirler. 

Örneğin: 
2021'in sonlarında, Kaliforniya'daki Bicycle Hotel & Casino Bell Garden'ı işleten ortaklık, 2016 yılında milyonlarca dolar nakit işlem yapan yabancı bir vatandaşı bildirmeme sorumluluğunu, 500.000 ABD Doları para cezası ödemeyi ve daha sıkı bir AML programı uygulamayı kabul ederek, cezai süreci bir takipsizlik anlaşması ile sonuçlandırdı. 

Bu yılın başlarında, Kaliforniya eyaletinin Adalet Bakanlığı, San Bruno'daki Artichoke Joe’s Casino ile kumarhanenin kumar düzenleyicilerini yanıltmaktan ve Banka Gizlilik Yasası'nı (BSA, Bank Secrecy Act) ihlal etmesinden ötürü 5.3 milyon ABD Doları ceza ödemeyi kabul ettiği bir anlaşma yaptığını açıkladı.

Önlemler yeterli mi?

Bazı devletler kumarhaneler için geçerli, kapsamlı AML çerçevelerini benimsemiş olsa da (örneğin ABD, İngiltere, Avustralya ve AB), çoğu en iyi ihtimalle kusurludur.

Örneğin, Avustralya Senatosu'nu bir raporunda, Avustralya’daki zayıflıklara dikkat çekerken, Makao yetkilileri kapsamlı reformlar yapma sürecindedir. 

Para cezaları, özellikle yıllık ciroları yüz milyonlarca ila yüz milyarlarca arasında değişen kumarhanelerde caydırıcı bir etkiye sahip olacak kadar yeterli değildir.

Crown casino davasına tepki olarak, Avustralya hükümeti kumarhanelere yönelik disiplin cezasında maksimum para cezasını on kat artırarak 10 milyon Avustralya Doları’na çıkardı. 

Şüpheli işlem raporlarını göndermek için raporlama eşikleri de düşürülebilir ancak bu, şüpheli işlem raporlarını alan ve işleyen finansal istihbarat birimlerinde bunaltıcı ve istenmeyen yan etkiler yaratabilir. 

"Nakit" işlemler için kaynakların izlenebilirliğini artırmaya daha çok odaklanılabilir. Kumarhaneler halen yetersiz kontrollerle büyük nakit işlemleri kabul etmekte ve kolaylaştırmaktadır. 

Çarpıcı bir örnek, [Makao’daki junket şirketi] Suncity personelinin Avustralya’daki bir Star casino kumarhanesindeki bir VIP kumar salonunda "bavullarda, soğutucu çantalarda ve sırt çantalarında paketlenmiş" büyük miktarda nakit parayla uğraştığını gösteren güvenlik kamerası görüntülerinin ifşa edilmesidir. 

Son olarak, aracılarla ülkeler arasında büyük miktarda para transferini kolaylaştıran ve bu nedenle doğası gereği riskli ve izlenmesi zor olan junket programlarının neden olduğu artan riski azaltmak için önlemler alınmalıdır. Bazı yargı bölgeleri zaten bu tür programları yasaklamaya çalışıyor.

Örneğin, Avustralya Crown Casino davasına tepki olarak, Casino Operatörü ve Lisansı ile ilgili komisyon, bu tür programların yasaklanmasını tavsiye etti ve bu da Casino ve Kumar Yasası'nın değiştirilmesiyle sonuçlandı. Halen junket programlarına izin veren diğer kumar destinasyonları da bu programları sonlandırmalıdır.

Basitçe söylemek gerekirse, hükümetler ve kumar işletmeleri, kumar endüstrisi aracılığıyla paranın aklanmasını önlemek için çok daha fazlasını yapabilir ve yapmalıdır. Çünkü suçluların sistem üzerinden oynaması uzun zamandır çok kolaydı...
Kaynak: BASEL Governance

:
share
Siteyi Telegram'da Paylaşın
Siteyi WhatsApp'ta Paylaşın
Siteyi Twitter'da Paylaşın
Siteyi Facebook'ta Paylaşın