Europol (Avrupa Polis Teşkilatı), İtalyan, Yunan ve Arnavut makamları ile birlikte 18 aydan uzun süren ortak yürüttüğü soruşturmada, 1.100'den fazla göçmen ticareti yapan ulusötesi bir kaçakçılık şebekesinin şüpheli 29 üyesini tutukladı.

Eurojust'a (Avrupa Yargısal İşbirliği Kurumu) göre, şüpheliler Arnavut, Türk, Suriye, İran, Irak ve Pakistan uyruklu üyelerle birlikte farklı bir geçmişe sahip.

Ancak yetkililer, gözaltına alınan zanlıların en az 80 üyeden oluşan ve en az 30 deniz kaçakçılığı operasyonunda bulunan daha büyük bir suç şebekesinin parçası olduğunu düşünüyor.

Kaçakçılar, yetkilileri atlatmak için Akdeniz üzerinden çeşitli yolları kullanıyor. Müfettişler, bu grubun özellikle Türkiye'den İtalya'nın güney sahili Salento'ya, Arnavutluk ve Yunanistan boyunca yapılan duraklarla rota çizdiğini kaydetti.

Suç şebekesinin, başta yatlar olmak üzere eğlence gemilerini yönetmeleri için acemi denizciler tuttuğu bildirildi.

Yetkililer, bu denizcilerin komploya bilerek katılıp katılmadıklarını belirtmedi.

Göçmenlerden yapılan ödemeler, herhangi bir belge sunulmadan fonların transfer edilebildiği 'Hawala' gibi resmi olmayan para transfer hizmetleri aracılığıyla alındı. Hawala bu nedenle para transferinde çok popüler bir anonim, kimliği belli etmeyen bir araçtır.

Sistemin suç dünyasının dışında da faydaları var; Hawala transfer ücreti talep etmediğinden, göçmenler bunu kendi ülkelerindeki ailelerine havale şeklinde para göndermek için kullanabilirler.

Europol, kaçakçılık şebekesinin gayri resmi para transfer hizmetlerini kullanmasının, yüz milyonlarca Euro’luk yasadışı kâr elde etmelerine sağladığını bildiriyor.

Europol, tutuklamaların gerçekleştirilmeden önce failleri doğru bir şekilde belirlemek için şüphelileri uzun süre takip etti, telefon konuşmalarını dinledi ve faaliyetlerini videoya kaydetti.

Europol, operasyonun henüz sonuçlanmadığını ve suç şebekesi içinde henüz belirlenmemiş çok sayıda değeri yüksek hedef olduğunu bildirdi.
Kaynak: Europol